Tıpış tıpış istifa edeceksiniz

Devlet Bey’i istifa ettirtmek kolay. Soruyu doğru soracaksınız!

Bakıyorum da hep, “İstifa edecek misiniz?” diye soruyorlar…

Halbuki “İstifa etmeyeceksiniz değil mi?” diye sorsalar…

“Hayır! Edeceğim” diyecek!

***

İş, Kemal Bey’in istifaya nasıl razı edileceğinde!

Üç genel, 1 yerel, 1 Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybetti…

Yüzde 25.98 ile kaybettiği ve 135 milletvekilliği kazandığı 2011 genel seçiminden sonra;

“Kısa sürede 3.5 milyon oydaş kazandık. 12 Eylül darbesinden bu yana en yüksek oyu aldık. Milletvekili sayısını arttıran tek parti olduk. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne başarılar diliyoruz. Ancak hem onlar hem bütün dünya şunu unutmasın; Artık daha güçlü, daha genç, daha dinamik bir CHP var. Yarın sabah seçim varmış gibi aynı heyecanı sürdüreceğiz.” demişti…

“Güçlü CHP” son seçimde yüzde 25.31’e geriledi. 134 Milletvekili çıkarıyor!… “Genç CHP”nin lideri 66 yaşına ilerledi!…”Dinamik CHP”ye eski seçmenleri bile ayakları sürüye sürüye oy veriyor!

Kılıçdaroğlu’da hala diyor ki,”Oy oranımızı ve milletvekili sayımızı arttırdık.” Arkasından bu defa telefonla A.K.P. liderini tebrik ediyor. İstifa için, kurultay - murultay diyerek lafı geveleyip duruyor!

Eğer bir değişiklik yapmadılarsa, CHP hala Sosyal Demokrat. Kemal Bey’de solcu! (‘Solcuyum, Deniz Gezmiş’in mezarına karanfil koydum’ demişti ya)…

Sosyal Demokrat bir partinin “solcu” lideri başarısızlık durumunda istifa edecek ki, diğerlerinden farklı olduğunu, emeğe, halka saygı duyduğunu, istenmediğinde, tercih edilmediğinde, yaşlandığında gidebileceğini gösterecek. Partisinin yolunu açacak!

İstifa etmediğinde; Hızlandırılmış külüstür tren devrilip vatandaşlarımız canını kaybettiğinde istifa etmeyen... Zonguldak’taki grizu patlaması sonrasında ölen madenciler için “Güzel öldüler” diyen... 13 yıllık A.K.P. iktidarı sırasında 16 bine yakın işçi öldüğü halde “Zaten Türkiye’de 1992’den beri her yıl 1000-1200 işçi ölüyor.” diye açıklama yapan... Samsun’da TOKİ’nin dere yatağının yakınına yaptığı konutlarda sel nedeniyle yaşanan ölümlerin ardından “Hata yok” diyebilen... 17-25 Aralık’ta, yolsuzlukla suçlanıp istifa etmeyen… Soma’da maden kazasında ölen işçiler arkasından “fıtrat” diyebilen… Gezi Parkı’nda olayların şiddetinin artmasına neden olan… Suruç ve Ankara patlamalarından sonra, gülen, zafiyet yok diyen, istifa etmeyen A.K.P.’li Bakan ve Başbakanlardan ne farkı kalıyor?

***

CHP ve MHP, liderlerinden başlayarak teşkilat kadrolarına kadar seçmeni heyecanlandıramadıklarının, genç seçmeni Selahattin Demirtaş tarzı politika yapan genç bir lidere kaptırdıklarının, eski seçmenlerinin bile kendilerine “gönülsüz” oy verdiklerinin farkında değiller mi?

Son seçimde yapabildiği tek propaganda “korku satmak” olan, üflesen dağılacak, yıpranmış bir partiye karşı hezimete uğradıklarını görmüyorlar mı?

Ama her iki muhalefet liderinde de üfleyecek nefes kalmamış!

Baksanıza; Seçimin ardından henüz bir hafta bile geçmeden A.K.P., 7 Haziran’dan sonra buzdolabına kaldırmış olduğu “Başkanlık sistemi”ni tekrar sofraya getirmeye hazırlanıyor. Ufukta bir referandum görünüyor…

Her iki muhalefet partisinin başarısız liderleri; ya bu gerçekleri bir an önce görüp “tıpış tıpış” istifa edecekler!...

Ya da Atatürk Türkiye’sine veda edilirken, “mışıl mışıl” uyumaya devam edip, rüyalarında “Ne kadar başarılı olduklarını” görecekler!