Torosların Koynunda Çündere

Ülkemin bir tarafında savaş var.

Yıkılmış boşalmış şehirler.

Ölüm haberlerini duymaktan sağır oldu yürekler.

Şehirleri korku sarmış nerde ne zaman patlar canlı bomba.

Yönetim de bir boşluk lale devri yaşanır sarayda.

Arabalar, siren sesleri duvarlar gelir üstüme.

Yorgunluk, bitkinlik tükenmişlik sarar

Beton Yığını şehir, boğar

Kaçıp gitmek gelir içimden dağlara

Dağlar

Dosttur

Nefestir

Candır

Hayattır

Özgürlüktür.

Her Pazar alır başımı giderim dağlara. Birlikte olmaktan keyif aldığım doğa yürüyüşçüsü grubum Asi Yaban Keçileri ile. Bu Pazar Gündoğmuş Çündüre Şelalesi rotamız. Kalabalığız epey. Dört araba düştük yollara. Yolumuz ırak, geç kaldık şehirden çıkmaya. Sabırsızlanırım kendimce böyle durumlarda. Erken çıkmak gerek yollara doğa ile daha uzun baş başa olabilmek için. Ölmesin zaman yollarda boşu boşuna. Yollar dolana dolana böler Torosları Gündoğmuş’a ulaşana dek. Tam mevsimi Gündoğmuş’un. Karadeniz’e benziyor doğası yeşilliği ile. Karadeniz’in yamaçları fındık buranın ise çam meşe. Yağmur yağmış buralara. Çam, sevinç gözyaşı döküyor iğne yapraklarından. Çınarlar görkemli yeşillikleriyle. Bir avuç toprağı değerlendirmiş köylü. İncir, ceviz,  nar, üzüm olmuş bağ bahçe. Vadi boydan boya yeşilin tonlarıyla süslenmiş gözlerimiz mest.

Çündere Şelalesine yağmurla öğleyin iniyoruz. Tüm yorgunluğu, gerginliği bırakıp arabalarda şelalenin türküsüne, bembeyaz gelinliğine kaptırıyoruz kendimizi. Kayaların üstünden, arasından coşmuş köpürerek dökülür yüksekliklerden şelale. Coşkusu suyun, sesi alır götürür seni hayalindeki yerlere. Şelale kar sularından beslenir, tamda patlama zamanı, su çok gürül gürül. Alara çayı doğar buradan da kıvrıla kıvrıla Torosların arasından ulaşır Akdeniz’e. Dönüştüm de bir su damlasına, eşliğinde senfonisi suyun, aktım vadisinde Torosların. Mutluluk huzur uçurdu yüreğimi.

Şelalenin coşkusunu bırakıp yağmurla baş başa Ortagonuş Köyünden Kırk Dönmelere doğru başlıyoruz yürümeye. Yağmur yağıyor usul usul. Yağmurda yürümekte bir başka güzel. Karınca deresi coşkun gümbürtülü yarmış vadiyi ikiye. Dereyi geçip Romalılardan kalma taş döşeme yola giriyoruz. Özenle döşendiği belli taşların. Kimbilir nice kervanlar geçmiş, nice göçlere tanıklık etmiştir bu yol. Kırk kez dönerek ulaşır tepeye adını da buradan alır. Her dönemeç ayrı bir güzelliğe açılıyor. Yağmurda ormanın yeşili canlı, ışıltılı ve arınmış tüm kirlerinden. Yağmurluğu çıkartıp üstümden ıslanmak istedim sırılsıklam. Islanayım iliğime kadar arınırım biriktirdiğim kirlilikten, stresten ve beynimi kemiren sorunlardan. Sis sardı tepelerini Torosların. Çamın Ardıcın kokusu indi ciğerlerime. Islandım iliklerime kadar. Yıkandı ruhum yenilendim. Bir hafta sonu daha böyle geçti. Anladım mutluluk burada Torosların koynunda saklı…

Yayın Tarihi
18.05.2016
Bu makale 2193 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!