Tozkoparan gündem

İktidar partisinin ağabeyi Bülent Arınç’ın gündemi sallayan söylemi siyasi arenada bomba etkisi yaptı.


Bülent Arınç özetle:


“Her kes kendi işine baksın.” Demeye getirerek en tepedekiyle, parti içindeki arkadaşlarının hizaya gelmesini mi istiyor?

Peki, haksız mı?


Bu soruların yanıtı süreç içindeki çatışmaların netleşmesinde ortaya çıkacaktır.


Ankara Büyük kent Belediye Başkanı Melih Gökçek’le olan sözlü düellosu ise siyasi tarihe ibretle geçecek açıklamalar oldu. Ve işin ucu yargıya dayanıyor. Birbirleriyle ilgili iddialar tümüyle cumhuriyet savcılarını harekete geçirecek nitelikte. Daha önceleri Kemal Kılıçdaroğlu ile Melih Gökçek arasında Uğur Dündar’ın hakemliğinde yapılan televizyon tartışmalarında Gökçek’in fena halde köşeye sıkıştırıldığına tanık olmuştuk. Ki bu çok önemli ekran tartışması Kemal Kılıçdaroğlu’nu partisinin lideri olmasına neden olmuştu.


Gündem değiştirmede olağanüstü başarılı olan iktidar partisinin içinde yaşanan bu çalkantı sokaktaki yurttaşın kafasında sorular yaratıyor.


“Mademki Gökçek Arınç’ın iddialarındaki gibiyse o halde partisi neden yeniden seçilmesine olanak sağladı? Belediye Başkanlarının sorumluluğunu üstlenen İçişleri Bakanlığı niçin harekete geçmedi?”


“Bülent Arınç’la başlayan karşılıklı yaylım ateşleri acaba danışıklı bir atışma mı?”


“Parti içinde gerçekten kırılmalar başladı mı?”


“En tepedeki liderin parti içindeki egemenliği etkisini kaybetmeye mi başladı?”


“Bir daha seçilme hakkı olmayan milletvekilleri bu kavganın içinde mi, dışında mı?”


“Parti içinde kimler paralele yakın, kimler değil?”


Bütün bu sorular kafaları karıştırırken akıllara:


“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.” Sorusunu getiriyor.


Kavgayı ateşleyen ise:


“Ergenekon, Balyoz gibi davalarda yanıltıldık. Paralel güç kumpasların müsebbibi…” Özeleştirisi oldu. Ve ilk tepki de Bülent Arınç’tan gelince gündemin adı tozkoparan gündeme dönüştü.


Bakalım kimler bu kavgadan kıvırtarak sıyrılacak, kimler yeni suçlamaları ortaya dökecek?
 

Ak ve karanın belli olacağı karşılıklı polemikler iktidar partisine güç mü kazandıracak yoksa kan mı kaybettirecek?


Partilerin içinde eleştiriler ve özeleştiriler yapıcı nitelikte olduğu zaman yıpratıcı olmaz. Ama suçlamalar halkın değer yargılarında da şüpheye dönüşmüş ve karşılıklı suçlamalara dönüşmüşse eğer parçalanma ve bölünmeler kaçınılmaz olur.

 
İktidar partisi keskin bir virajın içine girmiştir. Direksiyon hâkimiyeti varsa eğer savrulup devrilmekten kurtulur. Aksi takdirde sürücü kusurundan dolayı şarampole düşmekten kurtulamaz.
 

İktidar partisi için kırılmış bir bardak görüntüsüne dönüşen bu gelinen son nokta ise ana muhalefet partisine iktidar olma alternatifi sunabilir. Yeter ki siyaset aynasındaki bu durumu iyi okuyabilsin.

 

Yayın Tarihi
25.03.2015
Bu makale 213 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!