Turizm Sezonunun sonuna yaklaşırken;

İyisiyle, kötüsüyle bir sezonu daha geride bırakıyoruz.

Turizmci, çiftçi gibidir, hep umudunu gelecek seneye taşır… Turizmciler de tüm ümitlerini seneye bıraktılar… Bu arada ödemeleri de seneye bırakıyorlar…

Kayıp bir yıl olarak Turizmcinin tarihi not defterine geçecek bir yıl yaşadık. Umarım daha kötüsü olmaz…

Kasım ayı ile birlikte bu sene iş bulup çalışabilmiş olanları bile kara bulutlar bekliyor. Kara kara düşünüyorlar… Kışı nasıl geçirecekler? Oteller kapanacak, mağazalar kapanacak, Acenteler kapanacak… Ve birçoğu işsiz kalacaklar.

Seneye “Allah Kerim” … Ancak bilinmesi gereken de “Kerim’in kuyusu derin”. Kimse sızlanmasın, sektörde kalifiye eleman yok diye…

Sen, elemanına sahip çıkarsan, elemanın da sana sahip çıkar… İstediğin zaman kapatıp, çalışanlarının ne olacağını düşünmeyeceksin, sonra seni bırakıp gittiğinde de arkasından bir sürü saydıracaksın…

Eğrisiyle, doğrusuyla, bir sezon daha bitiyor.

İnsanın “iyi ki çok müşteri gelmedi” diye şükredesi geliyor…

Şehir merkezinin her tarafı kazılmış, yollar kapatılmış… Tam bir şantiye alanı gibi her taraf.

Çok çalıştığımızı elaleme gösterecektik, ama gelen çok olmadı… Kayıp yaklaşık %50 civarında…

Otellerden çıkıp civarı gezmeye gidenlerdeki kayıp daha da büyük…

Ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı yerlerde sürünüyor… Yeni yapılacak olan giriş bileti ihalesine katılım yok…  Döner sermayenin elinde kaldı. Birkaç yıldır, TÜRSAB bu işi organize ediyor ve işletmeyi söz verdiği üzere Acentelerle birlikte vaziyeti kurtarmaya çalışıyordu… O da ağzının payını aldı…

Acentelerin elinde kullanamadıkları birkaç yıl yetebilecek kadar ören yeri giriş bileti kaldı…

İşsiz kalacaklara çare var mı? Bu gün gidiniz, seneye gelirsiniz… Bu arada ne yer, ne içersiniz? Kira olarak ne vereceksiniz? Kimin umurunda? 4-5 ay gez gel…

Bir de seneye gelmelerini garanti altına almak için ellerinden senet alanlar var... İşe girerken imzalamışlar… Tıpkı, Kira sözleşmesi imzalarken alınan Tahliye taahhütnamesi gibi…

Önümüzdeki yıllarda tarlada çalışanları otellere getiririz, çalışırlar… Eğitim, lisan hak getire…

Kamyon şoförlerini, yol yelken bilmeyenleri, getirir çalıştırırız… Bölgeyi tanımayanları da, Turizm’i bilmeyenleri de getirir, çalıştırır, eğitir göndeririz… Sonra gelsin yenileri…

Ama  güzel, değişik mimarisi olan altın varaklı şaşaalı otellerimiz var, eleman ne işe yarar ki…

Yeni politika destinasyon tanıtımı… Belek tanıtılacak… Kemer tanıtılacak…Side , Alanya tanıtılacak… Sanki bu destinasyonlar, Türkiye’nin dışındalar…

Siz, önce Türkiye tercihini oluşturun, bu tercihini Türkiye lehine kullanan, bilin ki sonunda bir destinasyon seçecektir.

Destinasyonunu seçen de sonunda bir yerde konaklayacaktır.

Şu anda Türkiye’yi tercih edecek kişinin ilk belirleyeceği kriter “Güvenlik” olacaktır.

Olabilecek her türlü olaylar bu tercihi etkileyecektir.

Önce “Güvenli” Ülke olduğumuzu hal ve hareketlerimizle sağlamalıyız. Sadece Güvenlik olarak bir sorun yok demekle bu iş olmuyor. Buna ikna etmemiz gerekiyor.

Medyanızda her gün bu tarz olayların yansıtılması sözle bağdaşmıyor…

Seneye varınca da, öbür seneye beklentilerimizi taşırız.

Olu olur, gider…

Yayın Tarihi
24.10.2016
Bu makale 1715 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!