Yarım kalan umutlar gibi kaçak büyümek

Okul duvarları, çocukların ve gençlerin evde ve okulda söyleyemediklerini yazı ve resimle döktürdükleri yerdir.

 

O duvarlar, içe dönük ya da isyan biriktiren çocuk ve genç yüreklerin ruhlarının yansıdıkları aynalardır.

 

Hani toplumsal hayattaki gazete, televizyon habercileri nasıl yaşananlara ayna tutuyorlarsa, okul duvarları da kimi çocuklarımızın aynalarıdır.

 

Bugün(11 Ekim 2016) Sözcü Gazetesinin ikinci sayfasındaki haberi; hem bir baba, hem de ömrünü eğitimde tüketmiş bir öğretmen olarak ve içim acıyarak okudum.

 

İki çocuk okul duvarlarından birine aynen şöyle yazmış:

 

“Yarım kalan umutlar gibi kaçak büyümek.”

 

Peki, bu yazıda bir ideolojik mesaj var mı?

 

Veya bir sövgü?

 

Herhangi bir terör örgütüne gönderme?

 

Okul idaresini yerme?

 

Hayır!

 

Hiç birisi yok!

 

Peki, ne vardır?

 

Bence…

 

Duvara yazılan bu yazı aslında bir çığlıktır. Çocuk yaşta iki körpe evlat yaşlarından büyük bir düşünceyi tutup okul duvarına yazıyorsa okul idaresinin hareket noktası kalkıp çocukları en yakın karakola şikâyet etmek değildir. İvedi sorumluluktur, çocuklarla diyaloga geçmektir… Aileleriyle görüşmek… Çocukların beyninde ve yüreğinde dönen bu fırtınanın nedenlerini araştırmaktır. Okuldaki rehberlik birimini alarma geçirmektir.

 

Bence o okul müdürü fena halde duygusal davranmış, mantık ölçülerinden uzaklaşmış, eğitimci sorumluluğunu unutmuştur.

 

Bir eğitimci için sorun çözmek varken, sorunu kolluk kuvvetlerine taşımak resmen yenilgidir.

 

“Ben bu işi çözemiyorum alın siz çözün.” Demektir.

 

Her zaman dediğim gibi.

 

Okullarda rehberlik birimleri sıradan birimler değildir. Sorun yaşayan çocukların bilinçaltlarının analizi, nedenlerinin araştırılması, aile, çevre ve okul koşullarının bir arada değerlendirilmesi demektir.

 

Kavgacı, çatışmacı, huysuz, uyumsuz, algı yetersizliği olan çocukların ve gençlerin içinde olduğu zor durumları yaratan aile içi sıkıntılar, çevresel faktörler ve hatta sınıftaki öğretmenin yeterliliği ya da yetersizliğidir.

 

Dilerdim ki okul müdürü o anlamlı çığlığı okulun duvarına yazan çocuklarla, akılcı, müşvik bir yaklaşımla görüşür, aileyi okula davet eder, rehber öğretmenin de uzmanlığında nedenleri üzerinde dururdu.

 

Ülkemizdeki eğitim ne yazık ki bu! S.O.S vermeye devam ediyor.

 

Bütün başarısızlıkların nedenleri dinci söylemlerin örtüsü altına itilerek, iş ilahi adaletin sırtına yüklenmeye çalışılıyor.

 

Yayın Tarihi
12.10.2016
Bu makale 280 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!