Yaşam alanlarını savunmak

Bizim sokakta tam da bizim apartmanın yanı başında koca bir Dut ağacına ellerindeki motorlu testerelerle saldıran komşularıma:

 

—Yahu ne yapıyorsunuz? Diye sorduğumda umursamaz edalarıyla:

 

“Etrafı kirletiyor. Dallarını buduyoruz.” Yanıtını verdiklerinde anladım ki geçmişten bugüne köprü olan tüm değerlerimizden biri daha yok oluyordu.

 

Neydi o değerler?

 

Yaş kesen, baş keser.

 

Yeşile kıymakla cana kıymak eş değerdedir.

 

Yarın ölecekmiş gibi bugün bir fidan dik.

 

Yeşile bakmak sevaptır.

 

Oysa komşularım dal budak salmış ulu dut ağacına zombiler gibi saldırıyor, hırlayan motorlu testerelerinin ağzından dallar kıyılarak aşağıya savruluyordu.

 

Saatlerce dut ağacının sağını solunu, kalın dallarını budaklarını kestiler. Sonra da bir güzel bir kütük üzerinde nacaklarla yakacak oduna dönüştürüp odunluklarına dizdiler ve bu vahşetin adına da:

 

“Ortalığı kirletiyor.” Kılıfı uydurarak kendilerini haklı çıkardılar.

 

Oysa o dut ağacı sadece o apartman sakinlerinin değildi. Fırtına kanatlı kuşların beslenme alanı, sokağımızın, mahallemizin, ilçemizin, kentimizin oksijen soluyan kaynağıydı.

 

Kentleri yönetenler sokak sokak yeşil örtünün bir envanterini çıkarmak, her ağacı işaretleyip kroki üzerinde kayda geçirerek korumak zorundadırlar. Betona teslim edilen ağaçlar, yeşil örtü azaldıkça iklim değişiyor, dünyayı sarıp sarmalayan atmosferde meydana gelen olumsuzluklar yağan yağmurun, esen rüzgârın yönünü değiştiriyor.

 

Şubat ayında yaşanan yaz, yaz mevsiminde yaşanan dolu sağanakları, sıradan rüzgârların fırtınaya, kasırga ve hortuma dönüşmesi hep bu yüzden.

 

Ulu bir dut ağacını temizlik yapıyoruz diye yok edenler ne de çok ormanlara maden aramak için saldıranlara benziyor.

 

Üç beş kucak yakacak çalı çırpı için motorlu testerelere sarılanlarla Artvin’de maden çıkarmak adına iş makinelerini cennet yeşile saldırtanlar aynı ruha sahip değiller mi?

 

Hani o eski alışkanlılığımız. Evlenen çiftlerin fidan dikme, yeni doğan çocukları için fidan ekme değerlerimizi kim yok etti? Nasıl barbarlaştık, nasıl acımasız canlılara dönüştük farkında mısınız?

 

Günü kurtarmak için sahip olduğumuz güzelliklere kıyma hastalığını kim bulaştırdı yüreklerimize?

 

Erozyon denilen doğal afetlerin, toprak kaymalarının, sel felaketlerinin temel nedenlerinin en önemlisinin yeşile kıymak olduğunu nasıl göz ardı ettik?

 

Yaşam alanları sadece insanların mı?

 

O alanlarda diğer canlıların hakkı yok mu? Ve sahip olduğumuzu sandığımız tüm doğal varlıkların emanetçisi iken neden onların yok edicisi olmaya soyunduk?

 

Niçin gözlerimizin önünde kıyılan bir dut ağacını bile sahiplenemiyoruz?

 

Artvin’de vatanlarına sahip çıkan kalabalıklara saygı duyacağımız yerde onları terörist gibi gösterme hakkını bize kim veriyor? Siyasi erk emanet olarak aldığı yurt topraklarını yarınlara kurak, betsiz bereketsiz çöl alanları olarak mı teslim etmeyi düşünüyor?

 

Allah aşkına hayatı savunmak ve hayat adına söz söylemek ne zamandan beri suç oldu?

 

Dünyanın en sıradan ülkelerinde bile orman alanlarından geçirilmesi zorunlu yol çalışmalarında bile tek bir ağaca zarar verilmemesi için gösterilen olağanüstü özeni nasıl örnek olarak almayız?

 

Bir zamanların Mezopotamya’sı, Fırat’ın, Dicle’nin, Yeşilırmak’ın, Kızılırmak’ın, Sakarya’nın, Gediz’in, Seyhan’ın, Ceyhan’ın sularıyla can bulan Anadolu’yu zümrüt yeşiliyle korumak yerine ona saldırmanın vebalini nasıl taşıyacağız? Yarın çocuklarımıza bunun hesabını hangi yüzle vereceğiz?

 

Bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan yurdumuz bugün otu ve samanı, kesimlik hayvanları bile dışarıdan ithal eder hale geldiyse bunun suçlusu çiftçiler, köylüler, tarım emekçileri midir?

 

Kıymayın, yaşam alanlarını yok etmeyin, çölleştirmeyin cennet ülkemizi, bizi ele güne muhtaç etmeyin efendiler!

 

Tek bir dal için, yeşili yuva eylemiş kuşlar, börtü ve böcekler için, doğa için vereceğiniz en küçük bir kararı bile kılı kırk yarıp değerlendirmeden uygulamaya sokmayınız!

 

Yayın Tarihi
24.02.2016
Bu makale 255 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!