Yaşanabilir bir kent

Kenti yönetmeye talip olan ya da yönetenlerin tek sorumluluğu ‘yaşanabilir bir kent’ ortaya koymaktır.

‘Yaşanabilir bir kent’ oluşturabilmek için Şehircilik İlkeleri, Planlama Esasları ve Kamu Yararı gözetilmesi lazım. 

Bunun Türkçesi ise ne tür hizmet yapılacak ise o hizmetin tamamı mühendislik hesapları ile bilimsel olması gerekir.

Antalya, yıllardır yanlış kararlar, noktasal planlamalar ile çarpık yapılaşmaya mazur kaldı.

Yanlış kararlar yüzünden Antalya’nın ana arterleri de denize paralel planlandı.

Geçmişte yapılan hatalar kent nüfusu arttıkça ortaya çıkıyor ve çözümü de zor hale geliyor.

Bu yıl yapılan Mimarlık Bianeli toplantılarında “Antalya İstanbul olmasın” uyarısı yapıldı. Bu uyarı, İstanbul’un geçmişte yapılan hatalar ve yanlış alınan kararların günümüzde çözüm adına artık hiçbir şey yapılamaz hale gelmesidir.

Dün, iki ayrı toplantı vardı. Bu toplantıların birincisi Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in habercilerle bir araya geldiği toplantıydı.

Bu toplantıda, gündem G 20 liderler zirvesi için Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yatırımlar, açtığı yollar anlatıldı.

Başkan Türel, Kundu ile Belek arasında yapılan turizm yolunu anlatırken, ‘Bir iz, bir patika yol bile olmayan bir yere yolu yaptık” dedi.

Planda olmayan bir yere yol mu yapıldı? gibi bir düşünce içine girdim, hemen araştırdım ve bu yolun aslında 1/25 bin ölçekli Nazım İmar Planı’nda olduğunu gördüm.

Yani öyle öyle plansız programsız yapılmamış. Geçtiğimiz dönem bu yol plana işlenmiş. Sadece planda varken, uygulamada yol yokmuş.

Aynı toplantıda, Antalya’nın içinden çıkılmaz duruma gelen ulaşım sorununu ve Batı-Çevre Yolu ile Kuzey Çevre Yolu’nun hangi aşamada olduğunu da sordum.

Batı Çevre Yolu’nda Korkuteli İlçesi bağlantısı yapıldığını, Kuzey Çevre Yolu’nda da yapılan itirazalar ve açılan davalardan dolayı geciktiğini, ancak sözleşme aşamasına gelindiğini öğrendim.

Bir kentin çevre yolları eğer imar yolu ile açmaya çalışılırsa Şehircilik İlkeleri, Planlama Esasları ve Kamu Yararı’ndan bahsedilemez. Aynı Batı Çevre Yolu’nda 1800 metrelik bölümün imar yolu ile çözülerek 280 hektar tarım alanının da imara açılması gibi.

Kaldı ki ortada hazır bir Ulaşım Ana Master Planı da yok.

Aslında Büyükşehir Belediyesi, Ulaşım Ana Master Planı’nın ihalesini yaptı. Son 20 yıl içinde ise 8 kez Ulaşım Master Planı ihalesi yapılmış oldu.

Dün bu konuda da Başkan Türel’e soru yöneltmiştim. Zaten, ikinci toplantıda bu konudaydı.

Ulaşım Master Planı, Nazım İmar Planı ile uyumlu olmalı.

Yapılacak Ulaşım Master Planı il genelini kapsayacak. Ancak Antalya’nın il geneli Nazım Planı yok.

Kaldı ki, yüzölçümü ve nüfusu az olan ilçelerin Ulaşım Master Planına ihtiyaç olamaz.

Dün Ulaşım konusunda yapılan toplantıda, örnek olarak Korkuteli ilçesi gösterilmiş.

Korkuteli’nde yaz aylarında nüfus 5 bin artıyormuş ve her yer araçlarla doluyormuş. Onun için Ulaşım Master Planı ile bu sorunun çözülmesinin şart olduğu ifade edilmiş.

Yazlıkçılar Korkuteli’ne yayla olarak gider. Eğer araçlar cadde ve sokaklarda park edecek yer bile bulamıyorsa, imar planları ile otopark alanları ayrılır. Eğer otoparklar sorunu çözmüyorsa o zaman farklı çözüm bulunur.

Sonuç olarak, ‘Yaşanabilir bir kent’ oluşturabilmek için Şehircilik İlkeleri, Planlama Esasları ve Kamu Yararı gözetilmesi lazım. Bunun içinde hesapları ile bilimsel olması gerekir.

 

Yayın Tarihi
11.11.2015
Bu makale 344 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!