Yerelde keskin söylem siyaseti

Son zamanlarda genel siyasette liderlerin sert söylemleri yerelde de yaşanmaya başladı.

Ortak noktada buluşulması adına X parti il başkanına, Y parti ile ilgili bir şey sorduğunuz zaman ‘Samimi olsalar elbette ortak noktada buluşulur” deniyor ve devamında da o parti ile ilgili sert açıklamalar geliyor.

Aynı şekilde Y parti il başkanına, X parti ile ilgili bir şey sorduğunuz zaman ‘Kent adına destek olalım ama bunun altında muhakkak rant çıkar. Ranta da ortak olmayız’ deniyor ve devamında da o parti ile ilgili sert açıklamalar geliyor.

Ülkelerin kalkınması yerelden başlar. Eğer yerelde kalkınma olmazsa, yerelde kentlerin yaşanabilirliği olmazsa, yerelde yapılan üretimde ihracata destek olunmazsa ülkenin kalkınması söz konusu olamaz.

Kısacası yerelde, ideoloji üzerinden siyaset yapma yerine yerel yönetimlerin ürettiği projeler üzerinden siyaset yapılması gerekir.

Ama bakıyoruz ki, iktidar partilerin il başkanlarının yanı sıra belediye başkanları da projeler üzerinden değil, ideoloji üzerinden sert söylemlerle siyaset yapıyor.

‘Keskin söylem siyaseti’ kentlere hiçbir şey kazandırmaz.

Yerelde iktidarda bulunan bir siyasi partinin belediye yönetiminin ürettiği, ya da hayata geçirmek istediği bir proje varsa o projeyi siyasi anlamda eleştirmek de olmaz.

Projeyi incelersiniz, kente getirisi / götürüsü var mı bakarsınız.

Proje; şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı içeriyor mu ona bakarsınız ve buna göre olumlu ya da olumsuz olarak eleştirilerinizi yaparsınız.

Antalya’da Büyükşehir Belediyesi ya da ilçe belediyelerinin ürettiği projeleri, genel siyasette olduğu gibi eleştirirseniz ve o eleştiri içinde bilimsel bir durum yok ise o zaman sadece siyaset yapılmış olur. Bu da sadece taraftarınızı o konuda kendi siyasi ideolojinize göre biraz daha kemikleştirmiş olursunuz.

Son zamanlarda da özellikle Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ‘keskin söylem siyaseti’ yapılıyor.

Belediye meclisleri elbette siyasi partilerden ya da bağımsız olarak seçilmiş üyelerden ve belediye başkanlarından oluşur.

Yasa ve yönetmelikler belediye ve il genel meclislerinde siyaset yapılamayacağını yazar. Yapıldığı tespit edildiği zaman ise o meclis düşür.

Bırakın meclisin düşmesini, mecliste kentin gündemi yerine siyasi ideolojiyi ön plana çıkartarak siyasi söylemler içine girilip tartışma yaşanırsa, hangi parti olursa olsun, kentin gündemleri konusunda da siyasi karar verme düşüncesinde olur.

Dolayısı ile ‘keskin söylem siyaseti’nin genel siyasette siyasi parti liderleri gibi yerelde yapıldığı zaman o siyaset kente hiçbir şey kazandırmaz.