Yönünüz ne' Aşk mı' Ego mu'

Benim söylemimde;

Aşk korur, kollar, düşünür ama sahiplenmez sevdiğini.

Egodur tapusunu eline almak ister gibi davranan sevdiğine.

Aşk kıskanç değildir. Canı acır sadece sevdiğini gördüğünde başka bir can ile.

Ego dur kıskanç olan, fesat olan, intikam peşinde koşan.

Aşk da, ego da birer yansımadır bizden sevdiğimize. Aşk güzelliği yansıtır, huzuru verir sadece.

Egodur yansıttığı ya huzursuzluk, ya sahiplenme, yada kıskançlık olan sevdiğine.

Aşk hesap kitap yapmaz, düşünmez sonunu başını, gidişini. Kaygı duymaz. Korkusuzdur. Hatta sorumsuzdur. Sorumluluk hissetmez. Beklenti bilmez.

Ama ego her daim hesap yapar, kaygılıdır. Korkaktır. Hem beklenti duyar. Hem de sorumlu hisseder. Garanticidir. Fırsatçıdır. Çıkarcıdır.

Aşk mantık ile buluşmayı sevmez. Sevdiğinin işi gücü, fiziksel görünüşü ile uğraşmaz. Takılmaz. Sevdiğinin sahip olduğu her şey elinden gitse, yine aynı şekilde sever onu.  Çünkü aşkın yönü sahip olunana değil, özedir.

Ama egonun en sevdiği çalışma alanı, sevdiğinin sahip olduklarıdır. Biri eksilse, bozulur büyü.

Aşk yaradan katından gelir. Hazır olana, hak edene sunulur. Ne güzel bir zorluktur o. Görüp bilene hediyedir o. Dilde duadır, şükürdür o…

Ego fani işidir. Cezadır. Beladır. Her canlıya nasiptir. Ne kolaydır ona uyum sağlamak, onun esiri olmak…

Aşk kimi seveceğine senin karar vermene imkan tanımaz. Tanısa adı aşk olmaz.

Ego ise seçer, kimi seveceğine o karar verir.

Aşk ışık saçar sevilene, sevene, evrene…

Egodur enerjiyi çalan, ışığı hapseden, çıkarcı ilişkilerin tutsağı eden.

Aşkın imkansızı olmaz, çünkü o kavuşmak için yolmaz saçını başını. Sadece hissettirir, yaşatır sevgiyi, en huzurlusunu en güzelini. Sevdiğinde kendi yansımanı, yaratanın yansımasını seyre daldırır. Çok yalındır…

Egonun tek derdidir kavuşup sahip olmak. Sahip olduğunda da yetinmeyip, bir türlü huzur ve mutluluk kavramları ile yürümene izin vermez. Karmakarışıktır içi, dışı.

Aşk zengin bir vahadır, çölde susuz kalana. Ne korkanı sever, ne hakkını veremeyene gider.

Ego hem kuraktır, verimsizdir. Hem de ona uyanı da içine çeken bataklık gibidir.

Çok sevdiğim bir yazarın kitabında seslendiği şekli ile;

Aşktan korkup kaçıp ruhunu kuraklaştıranlar; *

Aşkın bedelini ödemeden kaçanlar,

Kalbini geride bırakıp aklıyla ileri gitmek için çabalayanlar!

Kime aşık olacağına ne zamandan beri kendin karar verebildiğini sandın?

Senin kimyana, yaratılışına en uygun olanı sen ne zamandan beri anlar, bilir oldun?

Yaşam enerjin hangi bedenle sana gelecek, neye göre bakıp seçer oldun?

Hayat derslerinin eksik yönlerinin hangi ruha saklanmış olduğuna nasıl kendi zihnin ile karar verir oldun?

Ne denli uzak kaldık aşktan… Ne denli garantici olduk ilişkilerimizde. Egomuzun oyunlarına ne de çok kurban olduk. Ne kolay geldi onunla sevmek. Adına aşk dedik bir de. Bilmeden aşkın anlamını, algısını, ruhunu…

Aşk, yaratanın katından gelen ne güzel bir hediye ruhumuza. Bilmez olduk değerini, görmez olduk varlığını.

*Aysun Bal, Egonu Bırak da Gel, Mona Yayıncılık, 2016.

Yayın Tarihi
21.02.2017
Bu makale 3049 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!