Zaman ve zemin doğru ya da yanlışı belirler

                                                                                           “Davulun sesi uzaktan hoş gelir”

Sosyal bilimlerde ya da konularda kesin şu doğru, şu yanlış, şöyle olmalı gibi yaklaşımlarda bulunmak her zaman doğru olmayabilir. Oturduğumuz yerden, siyaset, yönetim, ilişkiler vs. konularında ahkam kesercesine şu doğru bu yanlış demek, biraz uzaktan gazel okumaya benzer. İnsanlar olmadıkları yer ve zamana yönelik, ah şu olsaydı, bu olsaydı; bugünkü aklım olsaydı, ben olsaydım, o yanlış bu doğru benzeri yaklaşımlarla fikir yürütüp, eleştirilerde bulunuyorlar; maalesef… Şunun yolları, doğru yöntemleri, teknikler gibi genel geçer, basmakalıp yaklaşımlarla uzman, bilgili, otorite görüntüsüne bürünen olduğu gibi, bu tür yaklaşımlardan çare bekleyenlerde oldukça fazla…  Oysa her anın ve durumun bir duygusu, ruhu vardır… Herkesin kendine özgü yaşanmışlıkları, zorunlulukları, zorlukları, başarısı, başarısızlığı vardır. Herkes kendisine ait zaman-zemin tünelinden geçer. O tünel kişiye özgü olup; her tünelin kendine özgü yaşanmışlıkları-yaşanmamışlıkları, ruhu, duygusu, egosu, çıkmazları vardır. Her durum ve olay karşısında aynı şekilde davranamayabiliriz…

Nedir biz insanların davranışlarını, kararlarını etkileyen unsurlar… her benzer durumda benzer davranışlar mı sergileriz… Açlık durumumuz, uykusuzluğumuz, duygu durumumuz, düşüncelerimiz, ruh halimiz, daha önceki tecrübelerimiz, beklentilerimiz, risk altında olup olmadığımız, kayıp ya da kazanç içinde olmamız, iyimserliğimiz vs. davranışlarımıza yön verebilir. Davranışlarımıza yön veren ve karşımıza çıkma durumunu belirleyen unsurlardan önemli iki tanesine kısaca zaman ve zemin diyebiliriz…

Aynı bağdan bile sürekli olarak aynı kalitede üzüm elde edemeyiz… O dönemki havanın sıcaklığı, nemi, rüzgarın şiddeti; o dönem ki üzüm kalitesini ve rekoltesini belirler. Bu da haliyle aynı bağda her yıl üretilen şarabın niteliğini etkiler.

Yaşamımızı ne sadece kendi bakış açımızla, ne de başkaları tarafından bize sunulan genel geçer kurallar doğrultusunda şekillendiremeyiz. Her insan kendi zaman tünelinde ilerlerken elbette bilimden, tecrübelerinden, aklından, duygusundan faydalanarak kendi zaman ve zeminine uygun bir yaşam sürebilir. Yeter ki alışkanlıklarına yenik düşmesin, ezbere davranmasın, düşünebilsin, hayata geniş ve farklı açılardan bakabilsin, adımlarının sonucuna dair bir öngörüsü olabilsin, kendisini tanıyabilsin, başkalarının tecrübesini ve bilgisini kendi süzgecinden geçirerek faydalansın.

“Herkes kendi kaderini yaşar “

Yolunuz açık olsun…

Aziz Serçe

Eğitimci & Koç