SAĞLIK-SOSYAL HİZ.

HER YIL 17 MİLYON KİŞİ İNME GEÇİRİYOR, BU KİŞİLERDEN 6 MİLYONU HAYATINI KAYBEDİYOR

- 52'NCİ ULUSAL NÖROLOJİ KONGRESİ ANTALYA'DA TOPLANDI - PROF. DR. ŞEREFNUR ÖZTÜRK; ?AKRABA EVLİLİĞİ HASTALIK DEMEKTİR, MUTLAKA ÖNLEMEMİZ GEREKİR" - PROF. DR. REHA TOLON; ?ANJİYO YÖNTEMİ TEDAVİ UYGULAMASI YAPIYORUZ"

 Sedat Temel 

 52. Ulusal Nöroloji Kongresi’nde Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, her yıl 17 milyon kişinin inme geçirdiğini, bu kişilerden 6 milyonunun hayatını kaybettiğini söyledi.

  Türk Nöroloji Derneği'nin (TND) düzenlediği 52’nci Ulusal Nöroloji Kongresi’nde “Vasküler Nöroloji (Beyin Damar Hastalıkları)” tartışılıyor. Kongreyle ilgili düzenlenen basın toplantısında Türkiye’de en sık görülen nörolojik hastalıklar hakkında Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, Türk Nöroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Yeşim Parman, Türk Nöroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer, Türk Nöroloji Derneği Saymanı Prof. Dr. Cavit Boz, Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Bülent Elibol, Prof. Dr. Ali Akalın, Prof. Dr. Reha Tolon ve Prof. Dr. Neşe Çelebisoy bilgiler verdi.

  Türk Nöroloji Derneği Başkanı Şerefnur Öztürk, kongre ana temasının serebrovasküler hastalıkların önlenmesi, teşhisi ve tedavisini içeren “Vasküler Nöroloji” olarak belirlendiğini söyledi.

  Türkiye’de en sık görülen nörolojik hastalıklar

  Öztürk, toplumda her 6 kişiden birinde baş ağrısı, bel ağrısı, el ayak uyuşması gibi nörolojik semptomların görüldüğünü söyledi. Türkiye’de hala çok sık görülen akraba evliliklerinin nörolojik hastalıkların önemli bir nedenini oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, “Akraba evliliği hastalık demektir, mutlaka önlememiz gerekir” diye konuştu.

  Öztürk, belli başlı nörolojik hastalıklar ve görülme sıklıkları hakkında da, “Türkiye’de de en sık görülen AKUT nörolojik hastalık olan inme, ülkemizde de ölüm nedenleri arasında ikinci sırada bulunmaktadır. Her yıl 17 milyon kişi inme geçiriyor, bu kişilerden 6 milyonu hayatını kaybediyor. Ülkemizde yaklaşık 400 bin Alzheimer hastası, 750 bin epilepsi (sara) hastası, 100 bin parkinson hastası, 40 bin civarında da MS hastası bulunmaktadır. Yine baş ağrıları nüfusun yüzde 50’sini, migren ise nüfusun yüzde 15’ini etkilemekte. İstatistikler, hayatımız boyunca bir kez epilepsi (sara) nöbeti geçirebileceğimizi gösteriyor. Amacımız, nörolojik hastalıklar giderek artarken sağlıklı yaşlanmak. Unutulmamalıdır ki sağlıklı beyin sağlıklı yaşam için vazgeçilmez unsurdur. Bu nedenle beynimizi sevmeli, onu iyi korumalıyız. Bu nedenle yılda bir kez mutlaka nöroloğa gidilmesini öneriyoruz” dedi.

  Dünyada bir yılda her 2 saniyede bir kişinin inme geçirdiğinin altını çizen Öztürk, “İnme belirtilerinin toplum tarafından tanınması, hastaların tedavi olanaklarına vakit kaybetmeden ulaşmasında en önemli faktördür” şeklinde konuştu.

  "En etkin tedavi olan trombolitik tedavi uygulanma oranı yüzde 3"

  Prof. Dr. Şerefnur Öztürk günümüzde inme tedavisini etkin olarak uygulayabilmek için asgari şartların mevcut olduğunu ancak inmenin kanıtlanmış, en etkili tedavisi olan trombolitik tedavisinin yani damar içindeki pıhtıyı giderici tedavinin uygulanma oranının sadece yüzde 3 olduğuna dikkat çekti. Prof. Öztürk, “Bu durum antibiyotik ile tedavi edilecek bir hastaya antibiyotik vermemek kadar kabul edilemezdir. Ancak, bu tedavi imkanlarının daha yaygın olarak uygulanabilmesi için bir nöroloji uzmanı yönetiminde, inme konusunda özelleşmiş ünitelerin sayısı ve olanakları artırılmalı, yeterli insan gücü sağlanabilmesi için eğitimler sürdürülmelidir” diye konuştu.

  Tokçaer: “Demans unutkanlıkla eş anlamlı bir kelime değildir”

  52. Ulusal Nöroloji Kongresi’nde TND Genel Sekreteri Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer de, demans ve bu hastalığın en sık görülen nedenlerinden Alzheimer ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Demansın tek bir hastalık olmadığını, birçok neden ve hastalıklar sonucunda ortaya çıkan bilişsel bir bozukluk olduğunu belirten Prof. Tokçaer, “Demans unutkanlıkla eş anlamlı bir kelime değildir” dedi.

  Türk Nöroloji Derneği Beyin Damar Hastalıkları Çalışma Grubu adına konuşan Prof. Dr. Mustafa Bakar ise, "İnme beyin damarlarının tıkanması veya kanaması sonucu ani olarak gelişen acil bir hastalıktır. İnmenin yüzde 85’i tıkayıcı yüzde 15’ i ise kanayıcı beyin damar hastalığı şeklindedir. İnme, kalp ve kanserden sonra en fazla ölüme sebebiyet veren bir hastalık olup hastaları özürlü bırakması açısından da birinci sırada bir hastalıktır. Dünyadaki görülme sıklığına bakıldığında son verilerde her 2 saniyede bir inme vakası oluştuğu bildirilmiştir. Dünyada her yıl 17 milyon kişi inme geçirmekte ve bunun sadece üçte biri tam olarak düzelip işine gücüne dönebilmekte, üçte biri bağımlı olarak yaşamakta, kalan üçte biri ise hayatını kaybetmektedir. Her yıl ABD'de 700 bin kişi, ülkemizde de 200 bin kişi inme geçirmektedir. İnme aynı zamanda Alzheimer hastalığından sonra en sık olarak demansa yol açan bir hastalıktır. İnme erkeklerde yüz binde 174, kadınlarda ise yüz binde 122 kişide görülmektedir" ifadelerine yer verdi.

  Türk Nöroloji Derneği Nörolojik Yoğun Bakım Çalışma Grubu adına konuşan Prof. Dr. Hadiye Şirin ise, “Nörolojik hastalıkların sıklığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızlı bir artış göstermektedir. Bu hastalıkların, özellikle ani gelişen ve ölümcül olabilen gruplarının (inme felç- beyin krizi, kontrol edilemeyen epilepsi nöbetleri, solunum ön planda olmak üzere hayati fonksiyonları tehdit eden kas ve sinir hastalıkları, beyin ve beyin zarı enfeksiyonları gibi) tedavileri nöroloji pratiğinin ayrılmaz bir parçası olan Nörolojik Yoğun Bakım Üniteleri’nde yapılmaktadır. Bu ünitelerde yapılan tedavilerin, yukarıda bahsi geçen hastalık durumlarında iyileşmeyi arttırdığı ve ölüme yol açabilecek süreçlerin ve komplikasyonların önüne geçilmesini sağladığı tekrar tekrar gösterilmiştir. Sağlık Bakanlığı verileri ışığında halihazırda ülkemiz çapında 15’i özel sağlık merkezlerinde, 323’ü Sağlık Bakanlığı’na bağlı merkezlerde ve 127 üniversite hastanelerinde olmak üzere toplam 465 nörolojik yoğun bakım yatağı mevcuttur” diye konuştu.

  Tolon: “Anjiyo yöntemi tedavi uygulaması yapıyoruz”

  Prof Dr. Reha Tolon da beyin damarları tıkanıklığında anjiyo yöntemi tedavi uygulaması yaptıklarını söyledi. Tolon, “Beyin damarlarının açılmasına ilişkin anjiyo yöntemi uyguluyoruz. Bu konuda yetişmiş bir merkezimiz var. 20 nörolog doktor yetiştirildi. Eğitim gören nörologlar da var. Bu durumda merkezimizin daha verimli hale gelmesi için destek bekliyoruz” dedi. 

Yayın Tarihi
28.11.2016
Bu haber 525 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!