765 yıllık tarihin gözyaşları

Kaleiçi’nin çekiciliğinin artmasına katkısı olan, Antalya’da uzun yıllardır kapalı kalan Anadolu Selçuklu dönemine (13.yüzyıl) ait Karatay Medresesi, Etnografya Müzesi 2010 yılında “Anadolu Medeniyetleri Müzesi” olarak gezildiğinde yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyordu ama şimdi kültürümüzün yansıtıldığı müzeden eser yok.
 Karatay Medresesi, Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne bağlı vakıf eserlerinden birisidir.
Vakıf eserleri şunlar:
1. Osmaniye Şarampol Camii/2. Demircikızı ( Kara Ali Camii)
3. Yivli Minare Külliyesi/4. Yivli Minare Camii
5. Yivli Minare/6. Yıkık Medrese (Selçuklu Medresesi)
7. Atabey Armağan Medresesi (Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi Portali)
8. Zincir Kıran Mehmet Bey Türbesi/9. Nigar Hatun Türbesi
10. Mevlevihane (Devlet Güzel Sanatlar Galerisi)/11. Mevlevihane Hamamı
12. Balbey (Bali Bey) Camii/13. Murat Paşa Camii/14. Kesik Minare Camii
15. Müsellim Camii/16. Alaadin Camii/17. Korkut (Kilise) Camii/18. Şeyh Sinan Camii
19. Tekeli Mehmet Paşa Camii (Paşa Camii)/20. Müftü Camii/21. Karamolla Makbule Mescidi
22. Ahi Yusuf Mescidi/23. Ahi Kızı Mescidi (Nakıp Kızı Camii)/24. Arap Mescidi
25. Şeyh Şucaattin Türbesi/26. Pazar Hamamı (Çifte Hamam)
27. Karatay Medresesi
28. Kırkgöz Han/29. Evdir Han/30. Akseki-Ulu Camii/31. Akseki-Süleymaniye Eski Camii
32. İbradı-Büyük (Çarşı-Merkez) Camii/33. Alanya-Süleymaniye (Kale) Camii
34. Alanya-Emir Bedir Camii (Andızlı)/35. Alanya-Mescit/36. Alanya-Hacıkadiroğlu Camii
37. Alanya -Akşebe Sultan Türbesi (Tekkesi)/38. Alanya -Hıdırellez Kilisesi
39. Alanya -Oba Köyü Medresesi/40. Alanya -Alara Han/41. Alanya -Şarapsa ( Serapsu ) Han
42. Alanya -Kale Bedesteni/43. Korkuteli-Alaaddin Camii/44. Korkuteli-Eski Kargir Camii
45. Korkuteli-Demirci Süleyman Camii/46. Korkuteli-Sinaneddin Medresesi
47. Korkuteli-Çaybaşı Hamamı/48. Elmalı -Ömer Paşa Camii
49. Elmalı -Ömer Paşa Camii Medresesi (İlçe Halk Kütüphanesi)
50. Elmalı-Ömer Paşa Camii Şadırvanı/51. Elmalı -İsimsiz (Kesik) Minare
52. Elmalı -Toklular Mescidi/53. Elmalı -Kütük (Hacı Süleyman) Camii
54. Elmalı -Abdal Musa Türbesi (Tekkesi)/55. Finike-Hasköy Camii
56. Finike-Merkez Camii/57. Kaş-Mustafa Kocakaya Camii/ 58. Kaş-Nasrettin Camii

 Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü kaynaklarına göre; Karatay Medresesi, Antalya, Merkez, Selçuk Mah,154 ada, 8 parsel, 488,5 m² tapu kaydıyla 21.01.1983/A 4097 tescil tarih ve sayısıyla Celaleddin Karatay’ın vakfiyesine kayıtlıdır. H.648 / M.1250 yılına tarihlendirilen yapı, mihrabı sebebiyle Karatay Camii Dar-üs Suleha olarak da adlandırılmaktadır. Çok harap durumda olan medrese iki eyvanlı medrese tipine girmektedir. Bugün ayaktaki portalı, giriş eyvanı, doğu cephedeki büyük eyvanın sağında bulunan diğer bir hücre ve bazı eski kalıntıları birbirlerine kaynaşmış şekildedir. Doğu eyvanın içinde bir mihrap bulunmaktadır. Medrese, Selçuklular devrinde hadis ve tefsir ilimleri okutulmak üzere moloz taş, kesme taş ve tuğlayla inşa edilmiştir.
 “Tatilinizde medreseyi ziyaret etmenizi öneririm. Kaleiçi mevkiinde bulunmasından dolayı ulaşımı oldukça kolaydır. Antalya Karatay Medresesi’ni gezdikten sonra şehrin simgeleri arasındaki; Kesik Minareli Camii, İskele Camii ve Yivli Minare ziyaretlerinizi bekliyor”  demeye yüzüm tutmuyor ne yazık ki! Müze değil de adeta panayır yeri görünümünde artık! Dünyanın diğer ucundan gelen yabancı turistler, müzeyle uzaktan yakından ilişkisi olmayan, sadece içeride Adana-tavuk şiş-köfte-dürüm-tost-lahmacun kokan ticarethaneyle karşılaşacaklar, bu yüzden medresenin iç mimarisiyle ilgili objelerin görülmesi bile olanaksız, hatta bazı tarihi dokular tüllerle süslenmemiş, perdelenmiş sanki alüminyum doğramalar da cabası. Vakıflardan satılınca, şahıstan da işletmeciye kiralanınca benzer manzaralar ortaya çıkıyor işte. Daha önceleri “Anadolu Medeniyetleri Müzesi” olarak gezilebilen ama yerel yönetimler ve valilikçe destek alınmayınca kapatılıp uzunca zaman boş duran medreseye şimdi Antalya Esnaf Odaları Birliğinden Lokantacılar Odası sahip çıkar umarım! Karatay Medresesi kafe/lokanta adı altında hizmet veriyor çünkü.
  Kafe/Lokanta İşletmecisi Bekir ÇAKAL, bazı basın açıklamalarında amaçlarının turizme katkı sağlamak olduğunu,  sinema, ney, ud, kanun derslerinin verildiğini, el sanatları kurslarının yanı sıra kitaplık da kurmak istediklerini, ayrıca kültürel faaliyetleri sürdüklerini vurgulamış ve devam etmiş; “Koruma Kurulu kararıyla buranın yeme içme ünitesi yapılabilir hale getirilmesiyle ilgili birtakım çalışmalarımız oldu. Restore çalışmalarıyla uzun ve zorlu bir süreçten geçtik. Medresenin eski haliyle şimdiki hali arasında çok büyük fark var”.
  Kendisi itiraf etmiş işte, gerçekten büyük farklılık var, görmemek için kör olmak lazım.  Karatay Medresesi’nin doğallığı tümden bozulmuş.  Belleğimin karanlığında dolaştığımda Antalya Sanatçılar Derneği Yönetiminde bulunduğum dönemde çayocağını iyileştirmek amaçlı küçücük bir onarım için kıyamet kopartan, aylarca olurumuzu vermeyen, yılan hikâyesine döndüren koruma kurulu şimdi nerede?
 Giriş kapısında asılı kitabeyi okuyan turistler içeride çokça masa, sandalye, bahçe ortasına kurulan estetikten ve tarihsel konumundan uzak dönerci davlumbazına benzer borulu şömineyi,  yemek mönü levhasını fotoğraflayıp; “Türklerin değerlerini koruma yöntemi” diye tüm dünyaya duyuracaklar, şu anki durumuyla turizme katkısı ancak olumsuz aksedecek.
 Geçmişte Ahi Kızı Mescidi’nin içler acısı halini, Ambarlı Dede’nin akıbetini ve Kışla Mahallesindeki Evliyaullah Bingazi Türbesi’ni- Zincirkıran Mehmet Bey Türbesi’ni- Niğâr Hatun Türbesi’ni- Ahi Yusuf Türbesi’ni- Şeyh Sinan Türbesi’ni-Şeyh Şucaeddin Türbesi’ni kaleme almış, bazı sıkıntıları yetkililerin dikkatine sunmuştum. Hakeza 19. Yüzyılda Selçuklularca inşa edilen İki Kapılı Han’ın durumu malumunuz, hele sahanlıktaki sarnıç adeta çöplük.
  Kimsenin ekmeğiyle oynama niyeti taşımıyorum, yalnızca uygulamanın yanlışlığını dile getiriyorum. İşletmecisi falanca filancaymış hiç fark etmez onun üzerinde durmuyorum, önemli olan ne yapmak isteniliyor merak ediyorum doğrusu! Velhasıl ilim irfan kokan medresenin duvarları şimdi lahmacun kokuyor!

TEKZİP METNİ

18.01.2014’de “antalyabugun.com” da kaleme aldığım: “765 yıllık tarihin gözyaşları” adlı makalemde bahsi geçen Karatay Medresesi İşletmecisinin soyadı, bilgisayar belleğinden kaynaklanan sorundan dolayı “Çaylak” diye yazılmıştır.  Aslı: “ÇAKAL’dır, düzeltilir.

Yayın Tarihi
18.01.2014
Bu makale 10842 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Bekir Bey, bu yazı yedi ay önce kaleme alındı. Ayrıca bu konuyu size yüz yüze aktarmıştım, eleştirimi, bazı aksayan ve olması gereken yanlarını anlatmıştım. aldığınız ödüller ve çabanız için tebrikler, sadece ben işimi yapıyorum. Soy adınız bilgisayarın azizliğinden oluşmuş. Rahatsızlığınızın içeriği soy adınızdan kaynaklanıyorsa eğer Bekir Çakal olarak düzeltilmiş ve açıklamanız aynı yazıya eklşenmiştir

afife demirtaş 07.07.2014

işletmeciliğini yaptığım karatay medresesi nin ve bizim hakkımızda yapmış olduğunuz eleştiriler için teşekkür edesrim ancak buranın eski halini bilmediğiniz belli bir gecede burası sizin tabirinizle kebacı olmadı kaldıki burası kültür kafe etkinliklerimiz medrese nın ruhunu yaşatıp yaptıklarımızla tebrikler ödüller plaketler ve basında sık sık yayınlanan kültürel faliyetlerimizlle taktir almaktayız yaptıklarımızla 2014 vakıf haftasında genel müdürlük yılın vakıf adamı ünvanını vermiştir beni daha yakından tanımak için bekir çakal yazıp google den bakın soyadım çaylak deyil çakaldır

bekir çakal 06.07.2014

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!