Darbecileri sevmeyiz

Biz darbeciler tarafından yönetilmek istemeyiz!

Türkiye’nin eski darbeler yüzünden bir türlü kefenini yırtamadığını, dünyada ciddiye alınmadığını, ileri ülkeler arasında sayılmadığını iyi biliyoruz!

Özellikle son 12 Eylül 1980 darbecileri sayesinde; Ülkenin etnik ve sosyal sorunlarının derinleştiğini, muhalefet fikrinin gelişmediğini, demokrasi kültürünün yeşermediğini, dindarlık, bağnazlık ve faşist zihniyetin topluma yerleştirildiğini, siyaset ve siyasetçilerin kalitesizleştiğini, ülkenin yönünün değiştirildiğini gördük!

***

Vatan savunması için dış tehlikelere karşı kullanılmak üzere alınmış silahları halka ve meclise karşı kullanan askerler!

***

Emirlerindeki askerleri “tatbikat yapıyoruz” diye kandırarak ateşe atan subaylar!

***

Kendisini güvene aldıktan sonra halkını silahların önüne itekleyerek ‘Darbeciler tanklarıyla, toplarıyla gelip halkımıza ne yapacaklarsa yapsınlar’ diyen bir “başkomutan!”.

***

Özel televizyonları nasıl susturacaklarını ele geçirdikleri devlet televizyonundakilere soracak kadar hazırlıksız ve beceriksiz darbeciler!

***

Darbecilere canı bahasına direnmeden esir olmayı kabul edebilen komutanlar!

***

Kurtuluş savaşında “Gazi” unvanı aldığını ancak darbe sırasında bombalandığında hatırlayan, normal zamanlarda iki dudak arasından yönetilen meclis!

***

Topluma alternatif bir çıkış yolu gösteremeyen, ne yaptığını ve yapacağını kendi bile bilmeyen, oy aldığı kitleleri bile tatmin edemeyen, yetersiz, zayıf bir muhalefet!

***

İçine sürüklendiğimiz, debelendikçe daha da battığımız, kurtulmak için hiç bir yol bulamadığımız terör bataklığı!

***

Bizzat cumhurbaşkanı ve hükümet tarafından, 40 yıldır devlete yerleştiği ve terör örgütü olduğu itiraf edilen, eskiden ortaklık yaptıkları bir cemaat!

***

Gözaltına alınan, aralarında General ve Albayların da bulunduğu 3 bine yakın asker, 3 bine yakın hakim ve savcı, 5 HSYK üyesi ve 2 Anayasa Mahkemesi üyesi!

***

Sokaklarda tekbir sesleriyle dolaşan, teslim olan emir kulu gencecik askerleri döven, linç eden kafalarını kesen, bu şekilde “Darbeyi püskürtüp demokrasiyi korudukları” için teşekkür edilen, vahşi ve ilkel kalabalıklar!

***

Darbe yaşamış herkesin “Böyle de darbe mi olurmuş?” diye hayretle izlediği bir kara komedi!

***

Ve ülkeyi 14 yıldır yönetirken tüm bu subayların, hakimlerin, savcıların, anayasa mahkemesi üyelerinin atamalarını, terfilerini yapan...

Demokrasiyi, parlamentonun önemini, özgür basının avantajlarını, Cumhuriyetimizin ortak kuruluş ilke ve hedeflerini, muhalefetin varlığını sadece başı sıkışıp işine geldiği zaman hatırlayan bir iktidar!

***

Herşey karmakarışık!

Darbeler, “Demokratik, Anayasal ve hukuksal düzene” karşı yapılır...

Son darbe “kalkışması” bize ülkede “düzen” olmadığını gösterdi!

***

Biz demokratik seçimler aracılığıyla ve özgür irademizle seçtiğimiz, bizi Anayasa ve hukuksal düzene uyarak, haklarımızı koruyarak, özgürlükleri kısıtlamadan, yalan söylemeden, toplumu geriye götürmeden yönetecek sivil iktidarlar tarafından yönetilmek isteriz!

***

Biz darbeciler tarafından yönetilmek istemeyiz!

Sırf bu nedenle...

Ölümü gördük diye, sıtmaya da razı gelmeyiz...

Darbecinin asker olanını da sivil olanını da sevmeyiz!