BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Dinler Savaş Aracıdır (1)

 Hangi toplum olursa olsun eğer dini politikanın merkezine koymuşsa o toplumda hep kan vardır, göz yaşı vardır. Merak eden, inanmayan tarihe baksın. Hangi din olursa olsun, politika aracı haline getirildiğinde savaşlar olmuş, çatışmalar çıkmış, kan akmıştır, dinler tarihi ve en son İslam dönemi buna şahittir... Çok ender olay olur din eksenli politika yürütülüp de kan akmamış olsun, bu pek mümkün değil... Eğer din politika ile ilişkilendirilmiş ise, çatışma kaçınılmazdır.
 Dinlerin amacı insanlığı huzura kavuşturmak iken, politika aracı kullanılınca, toplumları çatıştırmakta, savaştırmaktadır...
 ***
 Musevilik...
 Genel hatlarıyla tarihe baktığımızda, bu gerçeği çok net görüyoruz.
 Örnekler verelim; Musevilikle başlayalım.
 Ne zaman ki "Musevilik", politik doktrin olarak devletin literatürüne girmişse, yani Siyonizm’e dönüşmüşse, kendi katillerini yaratmış, kan dökmeye başlamıştır. Siyonizm'e dönüşmeden önce kimseyi katletmiyordu (bildiğimiz kadarıyla, eksik bilgi olabilir); Musevilik, bombalayıp öldürmüyordu çocukları...
Dahası, Musevi olmayanları düşman olarak görmüyordu. İşte canavarlaşan Siyonizm'in işledikleri tipik örnekler Filistin'de görülüyor...
 ***
 Hıristiyanlık...
 Hıristiyanlığa gelince; Ortadoğu'dan başlayıp Hatay, Anadolu, Mora ve Avrupa'ya yayılma sürecinde yüz yıllar harcandı. Başlangıçta, Museviliğe alternatif olan Hıristiyanlık ne zaman ki Roma’nın egemen olduğu politik anlayışa dahil edildi, işte ondan sonra, din kimliğini kaybetmeye başladı...
Özellikle yıkılan Roma'dan sonraki asırlarda Hıristiyanlık tam anlamıyla savaş aracı olarak kullanıldı. Roma'dan sonra küçük prensliklere (site devletçiği) bölünen Kıta Avrupa’da ne gibi katliamlara sebep olduğunu tarih yazdı...
 ***
Özetleyelim; insanlık adına kararları veren ve dini temsil eden bir merkezi Kilise anlayışı yaratıldı. Kilisenin onay verdiği, diğer bir ifade ile kutsallık atfettiği her kral ya da prenslik, nevi şahsına münhasıran, kendini "Tanrının yeryüzündeki kılıcı" olarak görmeğe başlayınca, on yıllar süren mezhepler savaşı başladı, insan katliamları sıradan olaylar oldu.
 Çoklu mezhep ayırımcılığı Avrupa'nın çatışma rotasını tayin etti. Başlayan iç savaşlar sonucu Fransa'da, yaklaşık bir ay içinde yüz binlerce Protestanlık mezhebine mensup insan katledildi.
 ***
İspanyanın Granada kentini gören bilir; "El Hamra (Alhambra)" sarayını inşa eden Endülüs medeniyetinin mimarları olan Endülüs’ün Müslümanlarını yok eden siyasi Hıristiyanlık idi, yani salt Hıristiyanlık dini yok etmedi o Müslümanları; Siyasal Hıristiyanlık yok etti!.. Çünkü din siyasete malzeme yapılmıştı; Hıristiyanları, "kutsallık-kutsamak" adına savaşa çağıran siyasi Hıristiyanlıktı.
Bunun sonucu olarak Haçlı Orduları oluşturuldu.
 Endülüs Müslümanlarını yok etmek yetmedi, defalarca Haçlı seferleri olarak bilinen yüz binleri bulan "Din Merkezli Ordular" Kudüs’e kadar yollandı.
Binlerce Müslüman katledildi...
 Neden? Sebep neydi?
 Din merkezli siyaset!..
 Sinema filmi konusu bile olan, siyasi Hıristiyanlık adına insan katleden "Tapınak Şövalyeleri" hakkında gerçek bilgileri ne kadar insan doğru biliyor ki!
 (Devam edecek)

Yayın Tarihi
21.02.2015
Bu makale 2360 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!