Doğru tercih

Gençler, böyle üniversite tercih rehberini her yerde bulamazsınız. Kaçırmayın!

***

Öncelikle hangi üniversite?

Önerim; Rektörlerinin, dekanlarının, hocalarının, gazetelerde televizyonlarda iktidar politikalarını savunmak için şekilden şekle girdikleri, fikirden fikre uçtukları, akıl, mantık ve bilim insanı tarafsızlığının sınırlarını sonuna kadar zorladıkları, bazıları sadece birer binadan oluşmuş, fiyakalı isimleri yerleşkelerinden büyük, hiçbir sosyal etkinlik şansınızın olmadığı bir üniversite seçmeniz!

Bu gibi üniversitelerde belki mesleki bilgi alamazsınız ama polis, jandarma, özel güvenlik baskısı olmadan, dünya sorunlarına kafa yormadan, öğrendiğiniz 3-5 bilgiyi yalan, yanlış ve ilkesiz kullanma konularında iyi yetişirsiniz!

ODTÜ benzeri, tüm engellere rağmen hala dünyanın iyileri arasına giren üniversiteleri düşünmeyin. Büyüklerimizin sinirlerini germeyin. Dünyayı siz mi değiştireceksiniz, ülkeyi siz mi kurtaracaksınız, boş verin?

***

İkinci aşama, hangi bölümde okuyacağınız...

Tıp okuyup doktor olabilirsiniz. Deve sidiğini antibiyotik olarak kullanır; Millete pantolon paçasını çoraplarının içine sokarak keneden korunmalarını hatırlatır; Özel hastanelerde cin çıkartır; Sülükle kan alır; Dua ve muska ile hastalıklara çare bulursunuz!

Uluslararası İlişkiler bölümünü seçerseniz; Yakında papaz olmadığımız memleket kalmayacağından simit satma olasılığınız yüksek. Yine de beni dinlemeyip bu mesleği seçerseniz, argonuzu, dayılanma, efelenme ve kavga dövüş kültürünüzü muhakkak geliştirin. Yabancı dile gerek yok, “hello, hav ar yu, one minits” deseniz yeter. Gerisini karşınızdakiler düşünsün!

Moleküler Biyoloji ve Genetik seçebilirsiniz. Üstelik bu mesleği Darwin’in Evrim Teorisi diye bir şey hiç yokmuş gibi yapmak zorunda kalacağınızdan, ileride Nobel bile kazanabilirsiniz. Kazanamazsanız, “Eyyy Nobel” diye bağırır, suçu ona atarsınız!

Hukukçu olursanız; Devleti yönetenlerin işlerine gelmeyen yasalara uymadığı; Milli futbolcuların gazetecilere saldırdığı; milli takım antrenörünün kebapçı bastığı; trafikte milletin birbirine yumruk, tekme ve kurşunla ceza yazdığı; Mafya babalarının insanları ağaçlara asmayı tasarladığı; Anayasa profesörü milletvekilinin fotomontajlı fotoğrafla muhalefet partisi liderine çamur attığı; Orman kanunlarının çağdaş yasa ve kanunlardan fazla işe yaradığı bir ülkede işiniz zor. Hukuk yerine ormancılık düşünmelisiniz. Bu hızla, 50-100 yıla kalmadan ormanlarımız tükense bile, orman kanunuyla yaşayan bireylerin sayısında önemli artış olacağı kesin!

Mühendislik, ileride iş bulma olasılığınızın yüksek olduğu bir meslek grubu. Japon mühendislerin yaptıkları köprü ve tünel inşaatlarında şantiye şefliği kapabilirsiniz; Yandaş müteahhitlerin bozulup, çöken duble yollarının onarım projelerinde çalışabilirsiniz; Mekatronik mühendisliğini seçerek namaz kılan robotlar yapabilirsiniz; Elektronik mühendisi olarak namaz vaktini ezanla bildiren cep telefonları yapabilirsiniz; Endüstri mühendisliği okuyup kıt kaynakların en iyi şekilde kullanılmasının -mesela referandumda yetersiz kalan evet oylarının mühürsüz oyları devreye sokarak- arttırılmasını sağlayabilirsiniz. Makine mühendisliği seçerek helal bisiklet yapma çalışmalarına katkıda bulunabilirsiniz!

Tarihçi olursanız; Atatürk’e ve Cumhuriyetimizin kurucularına hakaret etmek, Çanakkale savaşlarından Atatürk’ün adını silmek gibi konularda uzmanlaşmalısınız. Ya da televizyonlardaki Osmanlı dizilerine danışman olmalısınız. Kafaya giyilen bir fes, saygınlığınızı arttırabilir!

Basın, yayın ve gazeteciliği seçenlerin gelecekte istihdam sorunu olmaz. Yandaş gazete ve televizyona kapağı atanların boğaz kıyısında bir yalıda, muhalif gazete ve televizyonda çalışanların demir parmaklıklar arkasında yerleri hazır!

En güzeli hepsini boş verip ilahiyat okumak; Böylece her alanda bilgi sahibiymiş gibi sağa sola fırça atabilir, her kurumda kolaylıkla iş bulabilir, ne iş olsa yaparsınız!

***

Artık ciddileşelim.

Geçtiğimiz aylarda, dünyanın çeşitli ülkelerinden akademisyenler Türk yükseköğretim sistemini boykot çağrısı yaptılar. Fransa Ulusal Bilimler araştırma Merkezi, TUBİTAK ile ilişkileri dondurma kararı aldı. Çağdaş dünyadan ufak ufak dışlanıyoruz.

Hayal kırıklığı içerisinde, mutsuz, umutsuz, endişeli, moralsiz, asgari ücrete razı, torpilsiz iş bulamayacaklarına inanan, yurt dışına gitme fırsatı arayan, erken yaşlarında yaşamdan bezmiş 1 milyon üniversite mezunu gencimiz iş arıyor. Her 100 işsizden 14’ü üniversite diplomalı.

***

Dinamit, bomba, füze ve havai fişek üreticileri, ülkemizin en çok kazanan ve vergi ödeyen şirketleri arasında...

Üniversite mezunları arasında en kolay iş bulan meslekler ise güvenlik ve sağlık hizmetleri.

Dinamit ve fişekçilerin vergi rekortmeni olduğu ülkede, felsefeci, matematikçi veya arkeolog aranacak değil ya. Millete ya güvenlikçi ya doktor lazım!

***

ABD’nin 26. Başkanı, Nobel Barış Ödülü sahibi Theodore Roosevelt’in bir sözü var; “Bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek, topluma bir bela kazandırmak demektir.”

Gençler, reklamları ve tercih avcılarını boş verin. Üniversitede hangi eğitimi yapacağınızdan önce, yapmanız geren daha önemli bir tercih var; “Ahlaklı insan olmak.”

Başka türlü, ne siz yaptığınız işin “en iyisi” olabilirsiniz,

Ne de başımız belalardan kurtulabilir.

Yayın Tarihi
26.07.2017
Bu makale 2362 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!