İnsan birşeyler için ne kadar uğraşsa da bazen istediği şeyler gerçekleşemeyebilir. O kadar çaba sarfeder, o kadar üzerine düşer hatta şansını zorlar defalarca yine de başaramaz. Başarsa bile istediği, başardığı durum ona yetecek kadar değildir. İşte bu tür zamanlarda adına doğru yerde doğru zamanda olmak ta denen şans faktörü girer devreye. Doğru yerde doğru zamanda olmak demek, koşulların sizin ulaşmak istediğiniz amaçlar doğrultusunda paralel gitmesidir. Bu öyle bir paralelliktir ki bazen siz hiç bir güç harcamadan herşeyin arkası çorap söküğü gibi geliverir. Hatta siz de inanamazsınız olanlara.
Bazen de tüm olumsuzluklar sanki anlaşıp buluşmuşlar gibi bir araya toplanır, siz bir tanesini halledersiniz o bitmeden diğeri çıkar gelir. Tamam işte bitti dersiniz, ötekisi başlar.
Hayatta şans faktörü fikrimce, çalışkan olmak o kadar önemlidir. Örnek vermek gerekirse, bugün Türkiye’de acaba kaçtane futbolcu, ses sanatçısı, oyuncu, ressam üstün yeteneklerini anlatabilmek için şans bekliyordur. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Yaşadığımız evrenin bir ruhu olduğuna her zaman inanmışımdır. Yani evrenimiz, dünyamız bizimle birlikte yaşayan bir döngüdür. Bu döngünün içerisinde eğer bir insan birşeyi yapmayı gerçekten çok istiyorsa ve kendisiyle yüzleştiği zaman bu istediklerini samimi bir şekilde kendine itiraf edebiliyorsa, evrenin tüm yardımseverliği önünüze seriliyor düşüncesindeyim.
Gelelim doğru zaman da doğru yerde olamayanlara, onlar da hiç üzülmesinler, kendi içlerindeki doğruların ne kadar doğru olduğunu kendilerine cesurca söyledikleri zaman, onlar da bir gün doğru zamanda doğru yerde olacaklardır.
Saygılarımla…