Eski seçilmişler

Siyasetin sözcük anlamı; devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıdır.

Ancak siyaset aynı zamanda halk adına beldeye, ilçeye, kente veya ülkeye hizmet etmenin bir aracıdır.

Onun içindir ki, insanlar meclis üyesi, belediye başkanı ya da milletvekilliğine aday olurlar.

Aday olurken de “Ben doğru projeler üreteceğim” diyerek vizon projelerini de ortaya koyarlar.

Bugün Antalya’da geçmişte milletvekili yapmış, ya da aday olmuş ama listeden seçilememiş ve ya belediye başkanlığı yapmış ya da seçilememiş kişiler bugün ne yaparlar.

Bu kişilerin aday olurken amaçları kente hizmet etmek değil miydi?

Bugün neden kentin sorunları konusunda neden ortaya çıkmazlar anlamış değilim.

Bu kişiler değil miydi “Ben mevcut seçilmişlerden daha iyi yöneticilik yaparım” diyenler?

Özellikle seçilerek kent ya da ülke yönetiminde görev yapanlar, “Ben görevimi yaptım ve emekliliğin tadını çıkartıyorum” mu diye düşünüyorlar acaba?

Antalya’nın bugün onlarca çözülmesi gereken sorunları var. Bu sorunları elbette ki bu kişiler yakından biliyordur.

Kent gündeminde bir sorun ya da uygulanmak isteyen projeler tartışırken, “Arkadaş” diye söze başlayarak “Bu doğru proje” ya da “Bu yanlış proje” söyleme zahmetinde bulunmuyorlar.

Acaba, “Yahu bir dönem şu isimde Antalya milletvekilimiz vardı, ya da şu isimde bir belediye başkanı ya da meclis üyesi vardı. Şu konularda çok mücadele etti. Kendisini davet edip görüş alalım” denilmesini mi bekliyorlar acaba?

Zannetmiyorum; özellikle geçmişte milletvekilliği yapmış olanlar yüksek vekil emekli maaşı alıp “Gel keyfim gel” diyorlardır her halde.

Biz gazeteciler bile zaman zaman benzer durumda olan kişileri arar ve “Sizin döneminizde de mevcut gündem konusu tartışılıyordu. Siz o zaman çözümü nasıl bulmuştunuz?” diye sorarız.

Aynı zamanda ‘Ombudsmanlık’ diye bir terim vardır ve bu terimin bir anlamı da halkın şikayetlerini dinleyerek çözüme ulaştırmaktır.

Çözüm ise dediğim gibi yaşadıkları ve edindikleri tecrübelerle olacaktır. Bu tecrübelerini de ya direk kent yöneticilerine ya da kamuoyunu yönelik aktarmaktır.

İnsan kaç yaşında olsa bile yaşadığı kente hizmet etmelidir. Özellikle deneyimlerini hem kamuoyu ile hem de kentin yöneticileri ile paylaşması gerektiğini düşünüyorum.