Fabrika Ayarlarına Dönmek

Geçtiğimiz hafta İstanbul’ da karşı tarafa araba vapuru ile geçtik. İstanbul’ da ilk kez denediğim bu araçta güverteden martılara elimizdeki bisküvilerden attık. Martıların yolculuk boyunca havadaki bisküvileri yakalamak için gerçekleştirdikleri yaşam mücadelelerini hayranlıkla izledim.  Birbirleri ile olan rekabetleri, saygınlığı, amaç odaklılıkları, biraz da sıkıntılı olan ruh halime, ilaç gibi geldi. Dostumun bu keyfim için aldığı bisküvi paketi sayısı 8 olmuştu.

 

Martıların mücadelesini izledikçe ister-istemez kendimizle karşılaştırdım.

Hepimiz yaşadığı olaylarla kendimiz için bakış açısı, tarz, yaklaşım biçimi ve algılama biçimi oluşturuyoruz. Hayata ve olaylara bu gözlerle ve tecrübelerle bakıyoruz. Hayat tarzımız, yaklaşım ve algılama biçimimiz oluşuyor. Bağlı olarak da hayata bu (gelişen ve değişen) gözlerle bakıyor ve yorumluyoruz. Çoğu zaman olumlu olabilecek algılama biçimimiz ve bakış açımız bazen olumsuzluklar da yaratıyor; Çok sayıda önyargımız, korkumuz, olmazlarımız oluşuyor.

 

Var olan önyargılar, tabular adına ne koyarsanız koyun tarafsız ve sade olma özelliğinden giderek bizi uzaklaştırıyor. Psikolog olmamakla birlikte, yaşlarımız ilerledikçe bazı kalıpların ve yargıların çok katı ve net oturduğunu, değiştirilemeze doğru ilerlediğini  (hepimiz) görebiliyoruz. Önyargılarımızla açık, net ve tarafsız olma özelliklerimiz giderek azalıyor. Dinleme ve anlama önünde engeller oluşuyor.

 

“Fabrika ayarlarına dönmek “ kavramı taşınabilir telefonlarla girdi hayatımıza.

Telefon kullanımı ile tanıştığımız bu kavramı acaba hayatımıza alabilir miyiz?

Ütopya gibi gözükse de acaba insan düşünce yapısıyla (bir parça da olsa) fabrika ayarlarına (çocukça saf bakışa, anlayışa ve algılamaya) dönebilir mi?  Bu sayede belki tekrar çocuk dönemindeki gibi/kadar yaratıcı ve yenilikçi olabiliriz.

 

Yeni yıl.

Kutlansın ya da kutlanmasın yeni umutlar getirir insana.

İlk günlerinde olduğumuz 2012 yılının, kendimizi, fabrika ayarlarına dönme konusunda zorladığımız, bakış açımızı eski günlerine götürebildiğimiz; Daha sade, daha yaşam, daha keyif ve daha amaç odaklı olduğumuz bir yıl olmasını iliyorum.

 

Böylece, ileriye ve her zaman daha iyiye endeksli yaşam savaşında kuşkusuz birçok şeyi yeniden ve daha iyi yapabiliriz. Bu da kendimize verebileceğimiz en büyük ve en iyi yeni yıl hediyesi olur. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğumuz birçok önyargıyı terk etmeye başlayabiliriz.

 

---------------------------------------------------

Yolculuk için teşekkürler Sevgili Mustafa KAS.

Yayın Tarihi
11.01.2012
Bu makale 15938 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
kalemine sağlık, dostum...

oruçhan tansel 29.01.2012

Gayet yalın bir yazı olmakla birlikte "fabrika ayarlarına geri dönme" kavramıyla geliştirilen vizyon son derece yerinde ve yenilikçi olmuş. Eline sağlık

TamerT 17.01.2012

MARTILARIN öğrettikleri;sevecenlik,kavğa etmeden birlikte yaşam,önde olana sayğı,hedefe tam konsatre olma,rekabette hızlı ve atak olma...Ama asıl öğreti;Bunları yaparken sevimli olabilmeyi başarmak..:) bende teşekkür ederim, sevgili DOSTUM,

mustafa kas 16.01.2012

SEVGİLİ VAHDET Yine güzel bir konuyu ele almış yine insanların yapmak istediklerini yapamadıklarını ve fabrika ayarlarına dönemedikçe antidepresanlara binlerce TL harcayan insanlar gözümün önüne geldi. Keşke fabrika ayarlarına dönebilsek hepimizde hayatı boş geçmeden yaşaya bilsek. eline emeğine sağlık

ErdalKEsbiç 15.01.2012

Sanırım insan en gelişmiş teknolojiden daha üstün bir yapıya sahip olduğu için fabrika ayarlarına dön komutu mutlaka iç dünyasını dinleyenler için var olan bir komut sistemidir, ama bunu kelimelere dökmesini herkes sizin kadar beceremz diye düşünüyorum gönlünüze sağlık

ŞÜKRÜ YILDIZ 15.01.2012

Sevgili Vahdet Bu yazının güzelliği seni ve tatlı sohbetini, yaşam karşısındaki o güzel duruşunu anımsattı. Özledim seni yaaa. Seninle oturup güzel sohbetler etmeyi...

Olcay Kulakoğlu 13.01.2012

Dostum, doğru yorum yapmışsın lakin, fabrika ayarlarınıda "apgrade" (üst versiyon) yapmıyorlar mı artık..? Sevgilerimle...

İsmet YILDIZ 13.01.2012

süper bir kelime ve süper başlık..Birde kendimize format atabilsek!

Ercihan SARI 13.01.2012

Sn.Vahdet Narin.. Fabrika ayarları üzerine bende bir şeyler yazayım istedim...Fabrika ayarlarına dönmek için önce tuşları elimize alabilmemiz gerek...Malesef tuşlar p.....ların elinde...Tuşları nasıl elimize alıp da topyekün toplumun çoğunluğunu oluşturan kesimlerin söylenen ve özlenen eski saf temiz insalcıl ayarlara dönmesini sağlamamız gerek...Bu da eğitimle olur desek onunlada olmuyor artık...İnsanlar devamlı bireysel başarı odaklı yetiştiriliyor.Özlenen ve kabul gören ayarlara dönmek ;ancak toplumların başına büyük felaketler geldikden sonra gerçekleşiyor malesef.....selam ve saygılarımla

A. İNAL 13.01.2012

sevgili vahdettt, sonunda dedinki; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğumuz bir çok ön yargıyı terketmeye başlayabiliriz. keşke dediğn gibi kolay olsaydı bunca önyargı ve dogmadan kurtulabilseydi kişiler veya toplumlar, ütopya gibi görünmez ütopya olurdu.. KESİN BİLGİ ANCAK ÇOK AZ BİLDİĞİMİZ ZAMAN MÜMKÜNDÜR. BİLİG MİKTARIMIZ ARTTIĞINDA ŞÜPHELERİMİZDE ARTAR. wolfgang von goethe. mutlu yıllar herkese

namık ertan 13.01.2012

SEVGİLİ VAHDET SELAM FABRİKA AYARLARINA DÖNMEK "ARINMAK" İLE EŞ ANLAMLI OLABİLİR Mİ ACABA..ELİNE SAĞLIK ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ... YOLUN AYDINLIK OLSUN ARKADAŞIM..

Asuman ERBORA 12.01.2012

Vahdetcim ben de fabrika ayarlarından çıkmaya çalışıyorum .

Nesrin Ayan 12.01.2012

Sevgili Dostum. Fabrika ayarlarımızda yaratıcılığımız, sorgulama gücümüz, gözlem becerimiz, umutlarımız, yaşamı olduğu gibi görme yeteneğimiz, heyecanlarımız, coşkularımız, karşılıksız içten verme zenginliğimiz, yüreğimiz, düşlerimiz, işbirliğimiz, güvenimiz, uyum yeteneğimiz, gerçek dostluklarımız, duygularımız ve de kendimiz vardı. Bir de bitmek tükenmeyen enerjimiz. Olmayan ise, önyargılarımızdı.

macit Deniz 12.01.2012

Sevgili Vahdet Abicim; Ellerine sağlik gerçekten çok güzel bir yazi kaleme almişsin. Özellikle Martilarin hali gözlerimin önüne gelince biran düşündüm biz insanlar olarak birbirimize martilar kadar saygilimiyiz diye? Malesef... İstanbul daki Martilardan bizlerin ögrenecek çok şeyi var ,onlar karinlarini doyurmak için birbirinin ustlerine basmiyorlardi değilmi? Sevgilerimle

Necati Dagtekin 12.01.2012

sevgili vahdet, bende etrafımdakilere bunu anlatıyordum ama sen güzel söylemişsin "fabrika ayarlarında dönmek", bu lafı çok tuttum. insan hayata ön yargısız bakabilse çok daha başarılı olacak toplumun, kişilerin ön yargıları sanki bir kafes oluyor hayata. hayvanlar bunu nasıl başarıyor ki, düşünebilmek engel mi buna, çünkü tek farkımız bu.

inci 12.01.2012

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!