Gözyaşlarını Sil Şimdi Dostum...

Sevgili Yunus,

Sana bu cümleyi binlerce kez daha söylemeyi ne çok isterdim.

Son görüşmemizde İstanbul’da bir etkinliğimiz vardı Taksim’de, Beşiktaş patlamasından sonra etkinliğimizi iptal etmiştik. Beşiktaş’a adımımı attım 10 dakika sonra patlama olmuştu, çok korkmuştum. Korkmam ne ifade ederdi ki onca insan hayatını kaybetmişti yine. O gece Beşiktaş’ta arkadaşın evinde kaldık. İstanbul’a gelmeden önce sana görüşelim müsaitsen demiştim, sen de çok isterim demiştin. Saat 14:30 – 15:00 arası buluşacaktık. Sabah uyanıp arkadaşlarla Nazım Kültür Evi’ne gittik. Duyan arkadaşlar görüşmeye geldi ben geç kaldım sana gelemedim, arayıp hep özür diledim. Sen çok kibar bir insandın kırıyorum diye çok üzülüyordum. Sen sorun olmadığını her defasında dile getirdin ve o gün neredeyse 3 saat beni bekledin. Sen gerçek dosttun be Yunus, hiçbir art niyet beklemeyen. Şarjım bitmek üzereydi İstanbul’u zaten pek sevmezdim, sen gittin artık hiç sevmiyorum. Panikledim arkadaşlardan ayrıldım sen telefonumu açmıyorsun. Ne yapacağımı şaşırmıştım, sonrasında buldum tarif ettiğin yeri yukarıda olduğunu söylediler bende yukarıya çıktım. Sadece bir tane masa vardı sandalyeleri boş ama masanın üzerinde sayamayacağım kadar papatya, bende yanlış yere geldin diye aşağıya indim. Merdivenlerden inerken senle çarpıştık aaa dedim, sen lavaboya gittiğini telefonu duymadığını söyledin. Dedim masa yok ki yukarda sen de var dedin benim aklıma o masa hiç gelmedi. Sonra yukarıya çıktık burası dedin ben de sana bakıp benim mi bunlar dedim elbette sevgili Elif dedin zıp zıp zıplayarak sana sarıldım ne çok teşekkür etmiştim o gün sana. Biraz oturabildik ama o zamana yine çok şey sığdırdık. Çok kibar nasıl düzgün bir insandın. Dedim ya Yunus tüm iyiliklerimden utanıyordum senin yanında, sen öyle iyiydin ki. Kalktık İstiklal sokaklarında biraz yürüdük ve ayrılık saati gelmişti sıcacık sarıldık birbirimize dosttuk, kardeştik insandık be Yunus.

Birbirimizi dinlemeyi her zaman bildik.

Biz kederimizi, sevincimizi, hayatımızın güzelliklerini paylaştık seninle, hiç korkmadan. Biliyorduk hatamızı bile yüzümüze vurmadan bir dahakine daha dikkatli olmak için birbirimizi uyaracaktık.

Hiç mi kötü bir söz çıkmaz ağzından, hiç mi kırmazsın sen kimseyi.

Ah be Yunus neden gittin!

Öyle çok insan var sanırdım ki çevremde, ama sen gidince kimsesiz kaldığımı anladım.

Bayramda konuştuk, ben yorgun ve üzgündüm annem hasta olmuştu tedavi görüyordu. Sen yine en güzel dileklerinle ona dua edeceğini söyledin. En son Adana’da konuştuk öyle çok kahkaha attın ki içim bir garip oldu sanki kaybedeceğimi anladım. Gülme öyle dedim müsait olduğunda ara beni diyerek kapattım.

Ama o kahkahan hiç gitmiyor kulaklarımda.

Sonra ben Antalya’ya döndüm ama mesaiden dolayı müsait değildim ben arayayım dedim kapattık, sonra ben aradım sen ben arayayım dedin kapattın. Sonra sen aradın ben meşgule aldım ah Yunus bilsem alır mıydım meşgule. Ondan sonra gittiğini öğrendim. Günlerdir gözyaşlarım bitmedi, bir daha senin gibi kimseyle dost olmayacağım. Kimseye senin kadar değer vermeyeceğim.

Dün gece rüyamda gördüm bir ışığın içindeydin ellerini bana doğru uzattın elinde beyaz bir güvercin vardı uçurdun. Ağlayarak uyandım yine, sen hayatımda başıma gelebilecek en güzel dosttun, insandın.

''Geçecek bazı şeyler zamanla, ama acın hep sıcak kalacak.''

Biliyorum orada bile beni yalnız bırakmayacaksın, kendini her fırsatta hissettireceksin. Çok şeyler yazmak istiyorum senin için ama çok duygulanıyorum.

Yüreğimin bir köşesinde hep en güzel insan olarak kalacaksın.

Ah be Yunusum ah ah!

Gözyaşlarını sil şimdi dostum, Güneş her seferinde yeniden doğuyor.

- Yunus K. / Tırtılın Rüyası Kelebek

Yayın Tarihi
17.07.2017
Bu makale 2658 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!