Her şey Antalya için

Orduevi karşısındaki bankta arka planda Ümit Uysal’ın:  “Antalya’nın kalbi için çalışıyoruz” yazısının önünde her gün hiç aksatmadan, kışın ayazında, yazın kavurucu sıcağında, neredeyse sabahın seherinden, akşamın karanlığına kadar aksaçlı beli ikiye bükülmüş eli değnekli yaşlı bir kadının elindeki poşete doldurduğu mendilleri satarken görürsünüz. Haline acıyanlar mendil almadan para sıkıştırıverirler avucuna Günün belirli saatlerinde kadıncağızın yanına boylu poslu babayiğit bir adam yanaşır, cebindeki hasılatı alır,  malzemesi bitti veya azaldıysa takviye eder, ardından bacağını çeler, tütününü sarar, keyifle tüttürür, on dakika kadar soluklanır, çok yorulmuştur ya, nihayetinde patrondur!  Öğlense bir dürüm ile ayran getirir zavallıcığa. Tuvalet gereksinimi mi vardır yoksa altına mı eder bilinmez. Belki anası belki de ablasıdır belki de muhtaç biri.

Teşbihte hata yoktur:
Tarihimizde Anadolu’da Çapanoğlu lakabıyla anılan bir sülale vardır. Öyle ki bu sülalenin yapamayacağı iş, sözünün geçmeyeceği kişi yok gibidir. Hatta: "Çok kurcalama altından Çapanoğlu çıkar" deyimini duymayanımız yoktur adeta.
Günün birinde Çapanoğlu yanındaki adamlarıyla birlikte kendi kentinde, Yozgat’ta Eskipazar semtine  gider. Bir kenarda halsiz, bakımsız, kemikleri sayılan bir merkep görür. Adamlarına derhal bu eşeğin sahibinin bulunması ister. Apar topar getirilir. Çapanoğlu kaşını çatarak yüksek bir sesle: " hayvana niye bakmadın” der adam yanıtlar: " aman beyim ben ekmeği buldum da ona arpa saman mı kaldı" der. Çapanoğlu adamlarına talimat verir: "bundan böyle merkebin yem ihtiyacı temin edile, ancak  günde iki defa sahibinin emi satmaması  için kontrolünü ister. Hayvan düzenli bakım sonucunda günden güne semirir, bundan dolayı da vakitli vakitsiz tepinip anırmaya başlar. Konu komşu rahatsız olur, şikayet ederler. Adam şöyle der: "Artık arkasında Çapanoğlu var, ona güç mü yeter!"

     Kıssadan hisse bunlar da sırtını Ümit Uysal’a dayamış görünümünde oracıkta işlerini yürütüyorlar.
     Belediye yetkilileri, zabıtalar, Emniyet Müdürlüğü, konuyu yakından takip edeceklerdir mutlaka. Lakin onları oradan kaldırıp ürkütmek çözüm değil, kaç kişiler, kim bunlar, baskıyla, zorla mı çalıştırıyorlar, sektör mü yoksa, geniş araştırmak gerekir. Haşeratı ilaçlamak yetmiyor, maksat bataklık kurusun.

Yayın Tarihi
22.05.2017
Bu makale 1816 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!