homo tüketimus (*)

Kıt kaynakların verimli olarak kullanılmasını temel alan ekonomi biliminin önemli temel kavramlarından birisi de homo ekonomicus’ dur. Serbest pazarın en küçük birimi olan bireyi yani insanı rasyonellik kavramı ile ele alır. İhtiyaçları ve elde edeceği faydalar doğrultusunda temel içgüdüleri ile rasyonel hareket eden insanın bireysel rasyonelliğinden hareketle tüm piyasaları rasyonelliğe getirecek temel parametre olduğu varsayılır.

 

Amerikalı psikolog Maslow’ un ihtiyaçlar teoremi de ekonomi bilimi için önemli bir çalışmadır. Maslow, yaptığı çalışmalarla insanların ihtiyaçlarından hareketle bir hiyerarşi oluşturmuştur. Bu hiyerarşi, (1) fizyolojik ihtiyaçlar, (2) güvenlik ihtiyacı, (3) aidiyet ihtiyacı, (4) değer ihtiyaçları ve (5) kendini gerçekleştirme ihtiyaçları şeklinde sıralamıştır.  Özetle; Maslow, insanların önce temel ihtiyaçlarının karşılanmasını, temel ihtiyaçlardan sonra sırasıyla diğer ihtiyaçların karşılanmasının önem kazanabileceğini belirtiyor.

 

Her iki felsefe de dünya genelinde genel kabul görür felsefelerdir.

Farklılıklarıyla dünyada ayrı bir yer edinen başta ülkemiz olmak üzere orta-doğu camiası için bu felsefeler geçmişte geçerli olmuş olsalar bile bugün kesinlikle geçerli değildir.

 

Ülkemizin ekonomisi için geçerli olan serbest pazarın en önemli bireyi yani insanı dünyadan farklı homo ekonomicus değil homo tüketimus’ tur. Uzun süreli, çok yönlü ve planlı yönetim çabaları ile geliştirilen bu birey yani insan modeli yalnız ekonominin değil aynı zamanda kafaya göre yönetim sistemlerinin ve kargaşalar üzerine kurgulanan siyasetin ana malzemesidir.

 

Homo tüketimus bireyin en önemli özelliği ise “homo hayranus” ve homo ılımlius” olmasıdır. Diğer bir deyişle bireyin homo tüketimus olmasının ön koşulu homo hayranus ve homo ılımlius olmasıdır.

 

Tükettiği her eşyada, açılan her işletmede, çıkartılan her üründe, üye olunan her dernekte ve bu derneklerde gerçekleştirilen tüm etkinliklerde hayran olunan ülkelerden kültürleri ve çalışmaları kopyalar, o ülkelerden isimleri ve ürünleri itina ile tüketir.  Hatta günlük konuşmalarını bile o dillerden ve kültürlerden yapar.

 

Ortak özelliklerine gelince; Karnı açtır ama yabancı isimli kredi kartları ile yabancı isimli restorantlarda krediden yer. İşsizdir, hem iş beğenmez hem de iş öğrenmek yerine yabancı dil öğrenmeyi önemser. Cebinde para yoktur ama alış-veriş yaptığı sürece yaşayabilir. İşleri kötüye gidiyordur ama kapının önüne son model ithal araba ile kuyruğu dik tutar. Çocuklarını hangi değerlerle yetiştirdiği değil, nerelere gönderebildiği ile değerlendirilir. Bir yaşadığı bir de gösterdiği dünya vardır. Homo tüketimus’ tur; akla gelebilecek her şeyi satın alabileceğine inanır. İhtiyaçlarının ise genel kabul görür bir sıralaması yoktur. Tüketim konusunda birbirlerini tetikleme özelliği vardır.  Tüketimi desteklendiği sürece yönlendirmeye son derece açıktır. Tüketici isimi ile anılmak yerine girişimci, iş bitirici,  …vb ünvanlarla anılmayı ister.

 

Gördüğünüz gibi son derece geliştik. Homo tüketimus bireylere ve tüketim toplumuna dönüştük.

Farklı bir gelişimdir bizimki. Dünya felsefesine ve yaklaşımlarına uymaz. Bize kalırsa bütün yüzyıllar bizim olacak. Sonunda kendimizi de tüketmezsek eğer…

 

---------------------------------------------------------

(*)Homo tüketimus kavramını Sn Haluk ŞAHİN “Türk Olmak Kolay Değil” kitabında 1984 yılında kullanmıştır.

Yayın Tarihi
02.12.2011
Bu makale 15887 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
agbi eline , yüreğine, kalemine sağlik

Ercihan SARI 07.12.2011

Kalemine sağlık... Yazılarının tükenmemesini dilerim..

Emel TOPALOĞLU 07.12.2011

Vahdet biraderimi homo sevirus.yine döktürimus..

namık ertan 02.12.2011

Dikkat ediyor musun şu anda neleri tükettiriyorlar bize, 40 - 50 yılda ekonomik anlamda amaçlarına ulaştılar tek şey kaldı elimizde tüketemediğimiz, artık sıra ona geldi ülkemiz ve Büyük önderimiz onuda tükettiğimiz zaman gerisini düşünmek bile istemiyorum eline sağlık Vahdet kardeşim.

Metin Budak 02.12.2011

Türkiye de tariflediğiniz belli bir kesim temel ihtiyaçlarının çok dışında hareket ediyor.Ancak bir kısmımızda temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumunda.Ülke olarak geldiğimiz aşamada aşırı tüketen kesimin hemen tasarrufa yönelmesi.Hükümet de son döenmelerde aldığı bir takım kararlarla tüketimi kontrol altına almaya çalışıyor.Bir taraftanda inanılmaz reklam ,taksit kampanyalarıyla insanların aklı çeliniyor.Makalenizde belirttiğiniz tetikleme kavramı aile içerisinde bile belirgin.Aile büyükleri tasarrufa daha az tüketmeye yönelmeye bile çalışsa çocuklar bir takım zorlamalar veya çevrenin etkisiyle sürekli tüketmeye yöneliyorlar veya bu yönde ailelerini zorluyorlar.Hepimize kolay gelsin diyorum. tevfik şahin

tevfik şahin 02.12.2011

eline sağlık vahdet abicim

enis arın 02.12.2011

harika bir tespit, hele ülkemizde iş öğrenmek yerine dil öğrenmek çabası bana çok komik geliyor.Yabancı dil konuşana kapılar açılmış gözüyle bakılıyor tabi ki bunda da eğitim sektörünün tüketim hırsını görüyoruz.sevgiler

merih özkaya 02.12.2011

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!