YARINA YOLCULUK

İbadet

Yurt dışında başka bir dinden biri olun ve Aralık ayının ilk haftasında Türkiye’de herhangi bir şehirde tatil yapıyor olun. Elbette size bu tatil satılmadan önce seyahat acenteniz tarafından “Aralık ayının sekizinden itibaren Türkiye’de Müslümanlar dört gün boyunca Kurban Bayramını yaşayacaklardır. Onların nasıl ibadet ettiklerini, ibadeti nasıl yaşadıklarını, kutsal günleri nasıl algıladıklarını mutlaka görün” denilecektir.

 

Size çocukluğunuzda ibadet kavramı “bir dinin buyruklarını yerine getirme” veya “Allah’ın buyruklarını yerine getirme, tapınma” olarak öğretilmiştir.  Hatta evinizde, aile yaşamınızda, kendi dininize ait toplantılarda “Hangi din olursa olsun ibadet; bir bireyin kendisini yaradana karşı “kul” olma gereklerini yerine getirmesi, yaradana verdikleri için minnette bulunması, şükür etmesi” olarak öğretilmiştir. Bunun yanında; “ibadetin; yaradana karşı saf, temiz, içten pazarlıksız, tam teslimiyetle, temiz kalple yapılması gereken bir aklen, fikren, bedenen, ruhen yapılan eylemler” olduğu yaşamınızın içine katılmıştır.

 

Bu söylenenle ve size öğretilenlerle elinizde fotoğraf makineniz “Müslümanların” ibadetini görmek için sokağa çıktığınızı varsayın. Neler görürsünüz?

 

İp bağlanıp hayvan asılabilecek her yer mezbaha görünümündedir.

Pislik içinde hayvanlar kesilmektedir.

Ehil olmayan insanlar hayvana eziyet ederek boğazlamaktadır.

Hatta elleri kesilenler, parmaklarını doğrayan acemi kasaplarla doludur etraf.

Çöp konteynerleri hayvanın işe yaramayan taraflarıyla doludur ve ertesi güne toplanmazsa etraf leş kokusu içinde olacaktır.

İstanbul gibi arıtması olmayan illerde denizin rengi kan rengine, ırmak kızıl renge bürünmüştür daha ilk saatlerde.

Tosun kovalayan mahalle sakinleri, tosunu bir yere sıkıştırabilmenin gülünçlüğü içindedir.

Hele yollar ve yolculuklar derseniz mahallelerden farklıdır. Kan gölüne döner her viraj. Ortalama 80 kişinin hayatını kaybettiği kazalarda.

 

Dedim ya; siz Türkiye’de dolaşan bir yabancısınız. Daha ilk gününde adına “Bayram” denilen günlerin aslında ciddi bir çirkinlik manzarası olduğunun kareleriyle doldurursunuz makinenizin hafızasını. Sonra durup düşünürsünüz.

 

“Bu insanlar hırs ile hayvan boğazlayıp etini yemeye saldırmaktalar. Acaba hiç et yemiyorlar mı? Bu ülkede din işlerini yöneten kurumlar yok mudur? Daha öğrenci iken bireylere toplumsal olarak yaşanan günlerde bireysel yükümlülüklerin neler olduğu öğretilmemek temidir? Müslümanlar dini ve ibadeti nasıl algılamaktadırlar? Belediyeler bu işin alt yapısını niye organize edemez? Toplumsal olarak huzurun ve paylaşmanın daha insani bir boyutu olduğu öğretilemez mi acaba?”

 

Sonra geri döndüğünüz de memleketinize olup biteni anlattığınızda elbette onlar bizi Avrupa Birliğine almayacaklardır.

 

Bir keresinde amcamların bir Türk komşusunun Münih’te kurbanı evlerinin banyosunda kestiği için ciddi şekilde cezalandırıldığını duyduğumda çok sevinmiştim. Biz toplum olarak Müslüman olmayı da hak etmiyoruz, Müslümanlığa bu halimizle yakışmıyoruz. İbadet sevap kazanmak için yapılır. Ama nafile. Sadece kendimizi kandırmaktan, şekilcilik içinde olmaktan, içerikten yoksun davranmaktan başka bir şey değildir olup biten.

 

İbadet şeklen yapılan değil, kalben yapılandır.

 

Gene güzel örnekler veremedik ülkemizdeki yabancılara. Sınıfta kaldık. Ders olur inşallah. Ders çıkarılır inşallah.

 

Gerçek Müslümanların bayramını kutluyorum.

Yayın Tarihi
10.12.2008
Bu makale 6563 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
samimi gözlemleriniz için tşk. bayramımızı kutladığınız için de. gerçek insanın bayramını da ben kutlarım yani sizin ve sizlerin...

hülya erman 15.12.2008

Sayın hocam,bayramınızı kutluyor,senesine saglıkla,huzurla kavuştursun diyorum.Yazınız cok güzel teşekkür ederim. Ben de kendi adıma eleştirilerize katılıyorum. Kayseri artık yol ortasında, evin bahçesinde, apartman sitesinin bahçesinde, vs hiç bir yerde kurban kesmek kesinlikle yasaklandı ve belediye cok agır yaptırımlar koydu. ve Kayseri halkı da bu yaptırım karşısında bir cok AB ülkesinde oldugu gibi medenice bu yasaga uydu. Dileğim bu yaptırımları diğer yerel yönetimlerin de uygulaması gerekiyor. Ancak kesim yerlerini belediyeler belirlemeli ve Kayseri örneginde oldugu gibi ücretsiz kurban kesimi yapılabilmeli..başarılar

Mustafa ŞENER ELBAŞILI 12.12.2008

HOCAM BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN . YAZDIKLARINIZA KATILMAMAK ELDE DEĞİL DÜNYA ÜLKELERİ HER YÖNDE GELİŞİRKEN NE YAZIK Kİ BİZ İNATLA GELİŞMENİN ÖNÜNE GEÇİYORUZ BÖYLE GİDERSE BAYRAMLARDA ÖLÜ KURBAN SAYISI İLE ÖLÜ İNSAN SAYISI EŞİT OLACAK ALLAH ÜLKEMİZE YARDIMCI OLSUN ...

Varol TANG 12.12.2008

Bayramın kutlu olsun çocuk. Sağlık ve sevinçle, üzüntüsüz bayramlara ulaş. Yazdıklarına katılıyorum. Bizim kahraman Alamancıların, köprü altlarında ve banyolarında o katliamları gerçekleştirdiklerinden ben de haberdardım. Nasılsa bir tanesi şikayet üzerine yakayı ele vermiş. Ben HAMDOLSUN döndüm.

NEŞE KAREL 10.12.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!