İmzadan karakter okuma

Türkiye “bildiri krizi” yaşıyor… 

Tepkiler, tehditler, hakaretler, açılan soruşturmalar…

Davutoğlu, daha bir ay önce bilim insanlarını toplayıp, “Huzurumuzda el pençe duracak bilim adamı istemiyoruz. Ben kimsenin önünde durmadım, fikrimi teslim etmedim, sizlerin de teslim etmesini beklemeyiz.” demişti…

Şimdi, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan akademisyenlere, imzalarını geri çekme çağrısı yapıp duruyor!

Sonuçta, bazı akademisyenler imzalarını “geri teslim etmeye” başladılar.

*** 

Grafoloji (yazı bilimi) adında bir bilim dalı var…

Uzmanlar imzanıza ve yazınıza bakarak, fal bakar gibi sizin kişilik özelliklerinizi, karakterinizi söylüyorlar. 

İmzası uzun olursa kişi sabırlı, kısaysa mantıklı oluyormuş. Düzgün imza atanlar güvenilir, yuvarlaklık imza atanlar lider özellikli kişilermiş. İmzanın başı büyük harf ve gösterişle başlıyorsa kişi özgüvenli, karizmatik; Sonu büyük harfle bitiyorsa başladığı işleri iyi bitiriyor demekmiş. İmzanın sonunda ileri veya yukarı doğru giden bir çizgi çeken kişinin hedefi büyükmüş.  Aşağı doğru çizgi çekenler içine kapalı kişilermiş. Sağa yatık imza atanlar sosyal, geriye yatık imza atanlar anti sosyal kişilikli insanlarmış... 

Örneğin; Atatürk’ün imzasının son derece açık ve rahat atılmış olması, geçmişten kopmadan hızlı ilerleme ve geleceği planlama özelliğini gösteriyormuş. Onun kendine güveni tam; eğlenmeyi de en az çalışmak kadar çok seven; detaylara önem veren ama onlara takılmayan; estetik kaygıları olan; gücünü kendinden alan; doğru sözünü sakınmadan söyleyen kişilik yapısını ortaya koyuyormuş. 

Tayyip Erdoğan’ın imzasının belirgin bir şekilde büyük olması, büyük hedefleri olduğunu; henüz emekli olmayı düşünmediğini; başkanlığı hedeflediğini gösteriyormuş! 

*** 

Yazı Bilimi, Avrupa ve Amerika'da sık kullanılıyor. İstihbarat teşkilatları olayları çözümlemek, büyük şirketler doğru eleman seçmek için imza ve yazıdan karakter analizi yapıyorlar. Adli Tıp’ta, sahtecilik olaylarını aydınlatmak ve suçluların saptanması amacıyla kullanılıyor. 

Çıkan krize bakılırsa, bizde imzadan karakter okuma, imzanın “nasıl atıldığına” göre değil, “nereye atıldığına” göre de yapılıyor! 

Erdoğan’ın, bildiriyi imzalayan akademisyenlerin “karanlık”, “cahil”, “hain” kişiler olduklarını söyleyerek “karakter okuması”, her konuda olduğu gibi bu konuda da bilgili olduğunu gösteriyor! 

*** 

Yazının başında da belirttiğim gibi, bazı akademisyenler, tehdit, telkin, baskı, hakaret, soruşturmalardan sonra, “okumadan imzaladıklarını” söyleyerek, bildiriden imzalarını geri çekiyorlar… 

İçeriği tek taraflı, sadece devleti suçlayan bildirinin tam metnini okuduğumda, “Ben bu bildiriye imza atmazdım” diye düşündüm. Yine de, imzalayan akademisyenlerin “akıllarına saygı” duyulması gerektiğini savunuyor(d)um. İmzasını çekenlere artık ben de saygı duymuyorum!

***

Medeni bir ülkede yaşıyor olsaydık, bir akademisyenin, herhangi bir yazıyı “okumadan imzaladığını” söyleyerek imzasını geri çekmesi, o bildiriyi imzalamış olmasından fazla gümbürtü koparırdı!

Okuması-yazması olmayana imza yerine parmak bastırdıklarına göre; “İmza atmak” kişinin okur-yazar olduğunun belirtisi sayılmıyor mu?

Ayrıca, “Akademisyen” dediklerimizin asıl işleri “okuyup-yazmak” değil mi? Üniversitelerde gençleri yetiştiren birer “eğitimci” değiller mi? 

Bir belgeyi okumadan imzalamak, kişinin okur-yazar, akademisyen ve eğitimci kimliğiyle örtüşüyor mu? 

*** 

Yani…

Uzmanların, atılan imzalara bakarak nasıl karakter okudukları iyi-kötü anlaşılıyor da…

Anlaşılmayan…

“Çekilen imzaların” karakter okumasını nasıl yaptıkları!

Yayın Tarihi
19.01.2016
Bu makale 1997 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!