PSİKİYATRİST

Kendinizi Ne Kadar Seviyorsunuz'

         Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür…

         Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür…

         Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür

         Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür…

         Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür…

         Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür

         Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür…

                                                                  Mahatma Gandhi

 

Hepimiz kendi içimizde bölünmüş durumdayız. Yaşamdaki amaçlarımız ve arzularımız hakkında çelişkilere sahip olabiliriz. Bir yanda kendimizle ilgili olumlu duygularımız, kendimizde beğendiğimiz ya da rahat hissettiğimiz özelliklerimiz  ve davranışlarımız vardır. Yakın ilişkiler kurmak ve yaşamın amacını aramak gibi isteklerimiz kadar büyümek, gelişmek, kişisel ve mesleki başarılarımızı gerçekleştirmek için doğal bir eğilimimiz vardır. Diğer yanda kendimiz hakkında dostça olmayan ve eleştirel bir görüşümüz vardır. Yıkıcı düşünceler yoğunlaşarak olumlu düşüncelerimizin önüne geçebilirler.

Çoğu zaman kötü özelliklerimizle, yaptığımız hataları hatırlarız; iyi özelliklerimizi görmezden gelip başarılarımızı unuturuz. Kendinize karşı daha olumlu olun, siz güçlü yanlarınızı fark etmezseniz, bunu hiç kimse fark etmez! 
Güçlü ve zayıf yönlerinizi tanıyın. İyi özelliklerinizin bir listesini yapın ve bu özelliklerinize ağırlık verin, herkesin iyi ve kötü özellikleri vardır. Ancak, çoğu zaman zayıf yönlerimiz üzerinde dururuz: 


         “Kendimi hiç beğenmediğim için yüzümün kızarması benim için çok daha büyük bir sorun. Son derece hassasım sürekli kendimden şüphe duyarım ve kendime güvenim yok. Buna karşın yine de çok sorumluluk isteyen görevlerde çalıştım, hatta bir dönem evsiz insanlara danışmanlık yaptım…”
 

Zayıf yönleriniz yerine güçlü yönlerinizin ve başarılarınızın ön plana çıkarın. Bizim zayıflık olarak gördüğümüz bazı şeyler başkaları tarafından tam tersi olarak değerlendirilebilir.

 
         “Yüzümün kızarması bütün yaşamımı etkiledi, bir şey yapmama her zaman engel oldu. Yüzüm kızardığı için kendimi aptal hissettiğimden insanlarla yakın ilişkiler kuramadım. İnsanları kendimden uzaklaştıracağımı düşündüm.” 
 

Yüzümüz kızardığı için bizi sevmeyen ya da bizden hoşlanmayan birisiyle arkadaşlık etmeye de değmez zaten. Siz cana yakın, yardım sever ve anlayışlı biriyseniz, yüzünüz kızarsın kızarmasın herkes sizden hoşlanacaktır.
Bir konuda başarılı olduğumuzda bunu es geçmeyin kendinizi ödüllendirmeyi öğrenin; sadece yenilgileriniz veya başarılarınızın olumsuz yönleri üzerinde durmayın. 
         “Yüzüm kızardığı için akşam kurslarına katılmamazlık etmedim, sadece göze çarpmamak için elimden geleni yapmaya çalıştım, çünkü birisi benimle konuşur konuşmaz yüzüm kızarıyor.” 

Yüzünün kızaracağı korkusuna odaklanılırsa başarılar görmezden gelinir‘ “Ancak…” ifadesi “ Yarın daha başarılı olacağım” cümlesiyle devam etmelidir. “Hiçbir konuda başarılı olamadım” cümlesiyle değil. 


 

BAŞKALARININ TEPKİLERİNE KARŞI OLUMLU OLMA 
 

Bazı özelliklerimizi zayıflık olarak nitelendirmeye eğilimli olduğumuz için başka insanların da bu özelliklerimize karşı duyarlı olmalarını beklerken, diğer insanlar bunların farkında olmayabilirler.
 

Dikkatin her zaman üzerinizde olduğunu düşünmeyin. İnsanlar çoğu zaman kendi düşünceleriyle baş başa kaldıkları için herhangi bir durum onları tamamıyla endişelendirebilir. 
 

“Kafeteryaya  girer girmez, her zaman bir ya da iki kadın bana bakıp gülüyor. Neden bakıp güldüklerini merak ediyorum. Ve bu da yüzümün kızarmasına neden oluyor. Başka bir şeye gülüyor olabilecekleri aklımdan bile geçmiyor “
 

Aslında çoğu zaman insanlar başka şeylere gülerler. Biz, düşündüğümüz kadar dikkat çekmeyiz, birisinin dikkatini gerçekten çekmek istediğimizde bunun ne kadar zor olduğunu bir düşünün! İnsanların aklından neler geçtiğini düşünmeyin. İnsanların ne düşünüyor olduklarını bilebileceğimizi sanmayın, çünkü yanılıyor olabilirsiniz. İnsanların düşüncelerini ve tepkilerini her zaman olumsuz yönde değerlendirmeyin. İnsanlar yorum yapsalar bile, başkalarının görüşleri yüzünden kendinizi suçlamayın.
 

Duygusal yaralanmalar sizi endişelendirmesin. Darbeler sizi yıldırmasın, tekrar kendinize gelebilirsiniz, hatta düşündüğünüzden daha dayanıklı bile olabilirsiniz. 
 

 

 

 

Uzm.Dr. Sevilay ZORLU

Psikiyatrist &  Psikoterapist

www.antalyaterapipsikiyatri.com

www.antalyacinselterapi.com

facebook.com/antalyaterapipsikiyatri

Şirinyalı Mh. İsmet Gökşen Cad.

1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5

Tel: 0 (242) 316 98 99

 

Yayın Tarihi
05.05.2017
Bu makale 1406 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!