Kepez'de 2000 yıllık tarih

Ülkemizin dört bir tarafı medeniyetlerin beşiği olmuştur. Antalya’da bu konuda en şanslı bir kentimiz.

Turizm kenti Antalya özellikle antik kentler açısından da şanslı. Ancak bu şansı bugüne kadar turizm ile entegre edememişiz. Bunun sebeplerinden biri de antik kentlerle ilgi kazı çalışmaları için yeterli bütçe bir türlü bulunamıyor ya da yetersiz kalıyor.

Birkaç ay önce gittiğim Burdur’un Ağlasun İlçesi’nde bulunan Sagalasoss Antik Kenti’nde ki kazı çalışmalarının finansını Belçika tarafından karşılandığını öğrenmiştim.

Geçtiğimiz Pazar günü de Burdur’un Gölhisar İlçesi’nde bulunan Kibyra Antik Kenti’nde 10 yıl önce başlayan kazı çalışmalarına ilk etapta yerel yönetimler ve halkın katkılarının önemine vurgu yapılmıştı.

Antik kentlerin yani belki onbinlerce yıl önce yaşanmış kentlerin ortaya çıkarılmasında yerel yönetimlere büyük önem düştüğüne inanıyorum. Yerel yönetimler, bu tür projelerin içinde bire bir yer aldığında belki o zaman gün yüzüne çıkartılmış antik kentler turizm ile entegre olabilir.

Hatırlıyorum da, Bütünşehir Yasası ile birlikte kapatılan Side Belediyesi de tarihi yerlerle ilgili projeler üretirdi.

Dönemin Side Belediye Başkanı Abdulkadir Uçar, Side de bulunan Apollon Tapınağı için de proje hazırlamış ve kültür Bakanlığından da tahsisini bile almıştı.

Gelinen noktada, belki çok az kişinin bildiği ve kentin merkezinde kalmış Lyrboton Kome Antik Kenti’nin de gün yüzüne çıkması için Kepez Belediyesi proje hazırladı.

2000 yıllık bir tarihe sahip olan ve döneminde entegre tesisleriyle birlikte zeytinyağı üretim merkezi olan antik kentin gün yüzene çıkması ve Kepez Belediyesi; Kültür Bakanlığı ve Antalya Müzesi ile işbirliği yapıyor. Bu işbirliğine ise Akdeniz Üniversitesi de destek veriyor.

Kazı çalışmalarının ilk etabı için dün ilk kazma törenle vuruldu.

Törende, hem Prof. Dr. Nevzat Çevik hocayı, hem de Başkan Hakan Tütüncü’yü dinledikten sonra yerel yönetimlerin bu tür projelerin içinde olması gerektiğine bir kez daha inandım.

Günümüzde gereksiz birçok bakanlıklara ciddi bütçeler ayrılırken, bu tür antik kentlerin, mağaraların gün yüzüne çıkması için yeterli bütçe ayrılmadığı için atıl durumda kalıyor.

Dediğim gibi, yerel yönetimler bu tür antik kentlerin gün yüzene çıkarılması için projenin içinde yar aldığı takdirde, o bölgenin daha da gelişmesi, yollarının, kaldırımlarının yapılması söz konusu olacaktır ve bu şekilde de seyahat acentaları da cazibe haline gelen antik kentlere yabancı turistleri rahatlıkla götürebilecektir.

Dolayısı ile Varsak bölgesinde 2000 yıl önce kurulmuş ve günümüze kadar atıl durumda bulunan Lyrboton Kome Antik Kenti de gün yüzüne çıkarıldığı zaman tarih, kültür ve doğa turizmi adına yerli ve yabancı turist Kepez Bölgesi’ni de görmüş olacaktır.

Geçmişte bu köşede birkaç kez yazmıştım ve bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Yıllardır Antalya’nın arka bahçesi olarak değerlendirilen Kepez Bölgesi’nin yaşanabilir çağdaş bir kent olması adına ‘Hayalleri gerçekleştiriyoruz’ diyen Kepez’in Kaptanı Hakan Tütüncü, bu kez de Varsak bölgesinde Lyoboton Kome Antik Kenti’nin tarihini gün yüzüne çıkartarak, hem ilçesi adına hem Antalya adına hem de turizm adına bir kez daha çok önemli bir projeye imza atmıştır.

Kazanan elbette Kepez ve Antalya olacaktır.

Yayın Tarihi
04.11.2016
Bu makale 982 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!