Kışkırığı burnunda

Ne dedi sayın büyüğümüz?

“Ramazan günü sokaklara taşan bir etkinlik ne kadar yanlışsa, o etkinliğe saldırmak da o kadar yanlıştır. Bu basit olayı çarpıtarak, ‘oruç tutmayanlara saldırı’ efsanesi üretmeye çalışanları uyarıyorum.”

***

Nasreddin Hoca sormuştu ya “Hırsızın hiç mi suçu yok?” diye... Peki, kendisinin hiç suçu yok muydu?

Yukarıdaki cümleye göre o da suçluydu: “Kapıyı pencereyi iyice kilitlemeden çarşıya, pazara gitmek ne kadar yanlışsa, o evi soymak da o kadar yanlıştır. Bu basit olayı çarpıtarak bir Nasreddin Hoca fıkrası yapanları kınıyorum!”

***

Yani; Bağnazı, hırsızı, aşırı milliyetçiyi, örf, adet ve din bekçilerini kışkırtmak da yanlış. Onları kışkırtanlar da hatalı!

Zaten tarih boyunca bu milletin kışkırtıcısı hiç bitmemiş. Bırakalım öncesini, Cumhuriyetten sonrasına bakalım...

***

Mesela; Yedek subay Kubilay!

Ne gereği vardı; 23 Aralık 1930’da Menemen’de kendini Mehdi ilan edip, eline şeriat bayrağı alıp, Halife ordusu kurduklarını, dini korumaya geldiklerini söyleyen, tekbirler getirip, “Şapka giymeyen kâfirdir” diye bağırarak “basit” bir gösteri yapmakta olan Derviş Mehmet ve çetesine engel olmaya çalışmanın? Niye kışkırtıyorsun adamları?

***

Ya 1978’de Kahramanmaraş’da yaşayan solcu Alevi vatandaşlar?...

19 Aralık'ta milliyetçi “Güneş ne zaman doğacak” filminin oynadığı sinemayı bombalayarak ülkücü gençlerimizi kışkırtmadılar mı?

Her ne kadar sonradan bombanın şehre dışarıdan gelen çoğunluğu sağ görüşlü provokatörler tarafından atıldığı ortaya çıksa bile; 500’e yakın kişinin öldürülüp, 200 kişinin yaralandığı, Alevilere ait 200'ün üzerinde evin yakıldığı, 100 işyerinin tahrip edildiği “basit” olaylardan “Aleviler katledildi efsanesi” yaratılmış!

***

Dahası da var...

Sol görüşlü öğrenci ve işçi örgütleri, 16 Şubat 1969’da bağımsızlık isteyip Amerikan 6. Filosunu protesto ederek, Milli Türk Talebe Birlikli gençlerimizi “kışkırttılar!” Aralarından iki öğrenci kendilerini bıçaklatarak öldürttü!

16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi’ndeki sol görüşlü öğrenciler, ülkücü öğrencileri “kışkırtarak” kendilerini bombalattılar; 7 ölü, 14 yaralı!

Yedi sol görüşlü genç, 8 Ekim 1978’de Ankara Bahçelievler’de milliyetçi gençlerimizi “kışkırtarak” kendilerini telle boğdurttular!

1980 Mayıs ayında Çorum’daki Alevi vatandaşlarımız, aynı şehirde yaşayarak, 19 Mayıs gösterilerine kızlarını göndererek ülkücü ve İslamcıları “kışkırttılar”. Pisipisine gittiler!

Sağ ve sol görüşlü birçok gencimiz, askerleri “kışkırtarak” 1971 ve 1980’de darbe yapılmasına neden oldular. Kendilerini astırttılar!

Alevi genç, şair, yazar ve ozanlarımızdan 33 kişi, 1 Temmuz 1993’te Sivas’ta laiklik yaparak gericileri “kışkırttılar”. Kışkıran zavallı gericiler bunları yakmak zorunda kaldılar!

Birçok aydın, gazeteci ve akademisyen, yazı yazarak, görüşlerini serbestçe söyleyerek kendileri gibi düşünmeyenleri “kışkırttılar”. Bu nedenle kendilerini ya hapse attırdılar ya da öldürttüler!

Bunları yazarken bile insanın içi kışkırıyor!

***

Kız-erkek aynı okullara gidip, aynı merdivenleri kullanırsa; Kışkırıyor!

İnsan hakları, özgürlük, laiklik laflarını duyduğunda; Kışkırıyor!

Bağımsız, hırsızlık ve yolsuzluk yapılmayan, halkı yalanla, dolanla, hamasetle ve dinle kandırılmayan bir ülke istendiğinde; Kışkırıyor!

Karanlık evlerde çocuklar tacize uğramasın denildiğinde; Kışkırıyor!

Sevgi, huzur ve adaletiyle bilinen bir yüce din, baskıyla, kinle, terörle, şiddetle anılmasın denildiğinde; Kışkırıyor!

Kızlı-erkekli evlerde kalınmasına, karma folklor oynanmasına, danslı mezuniyet törenleri düzenlenmesine, kadın-erkek eşitliği istenmesine, ramazanda oruç tutulmamasına, milli takım hocasının maaşının sorgulanmasına, baleye, şarkı söylemeye, kahkaha atılmasına, espri yapılmasına; Kışkırıyor!

***

Kışkırmada o hale geldik ki; Tuvalet bekçisinin istediği bir lira; Benzin istasyonundaki araba sırası; Kırmızı ışıkta duran ya da trafikte yol vermeyen sürücü; Yan gözle bakan şaşı; Trafik kazasında hakkını arayan kadın; Klinikte sıraya girilmesini isteyen doktor... İnsanlarımızı kışkırtmaya yetiyor!

***

Ya; Bizim milletin kışkırığı burnunda, kapı gıcırtısına kışkırıyor...

Ya da; Ülke “basit olayları” büyütüp milleti kışkırtanlarla dolu!

Yayın Tarihi
23.06.2016
Bu makale 2499 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Önemli olan bu kiskirtmalar nasıl engellenecek bu işi yine eğitime bırakıp en az 5 hatta 10 yıllık plalanlari devreye sokmali önce ben düşüncesini önce biz tüm halkımız T.C. halkının tamamı dememi gerekiyor. Ama bu iktidarla bu tür bir program zor gözüküyor .

Taner Gönen 24.06.2016

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!