Lobi

17 Şubat 2016 tarihinde Ankara’daki bombalı saldırı oldu...

Saldırının üzerinden yarım saat geçmeden, yayın yasağı geldi...

Birkaç saat sonra Hükümet sözcüsü “Teröristin parmağını bulduk. DNA’sına baktık. Adı şu. Şu tarihte, şuradan girdi. Buraya şöyle geldi, eylemi böyle yaptı” diye açıkladı...

Başbakan, saldırının YPG örgütüyle irtibatının ortaya konduğunu açıkladı...

Cumhurbaşkanı, saldırıda 20’si asker, 8’i sivil 28 vatandaşımızın hayatını kaybettiğini, 14 kişinin tutuklandığını, zincirin sökülmeye başladığını söyledi...

Birleşmiş Milletlerdeki 5 daimi üye ülkenin ve Avrupa Birliği ülkelerinin Ankara’daki büyükelçileri Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldılar. Kendilerine saldırıyı gerçekleştiren örgütle ilgili bilgi ve belge verildiği söylendi...

Dışişleri Bakanı, “Amerika YPG’ye güvenmediğini söyledi” diye açıklamada bulundu...

Amerika’ya PYD-PKK ilişkisinin belgelerini verdiğimiz bildirildi...

***

Sonra;

Açıklanan teröristin ailesi, ailede o isimde sadece 60 yaşında biri bulunduğunu söyledi...

Terörü yaptığı söylenen örgüt saldırıyı üstlenmedi...

Saldırıyı başka bir örgüt üstlendi ve teröristin fotoğrafını yayınladı...

Başbakan yardımcısı, “Yalan söylüyorlar, onlar yapmadı. Aslında öbürküler yaptı ama tepki gördükleri için  üstlenmiyorlar“ dedi...

Yayınlanan terörist resminin fotomontaj olduğu ortaya çıktı...

Ankara’daki Büyükelçiler, kendilerine doğrudan kanıt gösterilmediğini, Türkiye’nin savlarına destek vermelerinin zor olduğunu bildirdiler...

Adli tıp, Cumhurbaşkanının açıklamasının hemen ardından, ölenlerin kimliklerinin bile henüz tam olarak saptanamadığı açıklamasını yaptı...

Beyaz Saray, kendilerine PKK-PYD ilişkisiyle ilgili kanıt ve belge verilmediğini açıkladı. YPG’ye güvenmediğini yalanladı...

Kılıçdaroğlu “Hükümetin açıklamalarının bazı kurumları, bazı kuruluşları, bazı sivil toplum örgütlerini tatmin etmediği yönünde belli işaretler var.” dedi...

***

Ortalık karışıyor, ölenlerin cenazeleri yaklaşıyor, yayın yasağına rağmen sosyal medya sayesinde Türk halkının hiç yoksa yüzde 10’u olayları ve açıklamaları merakla takip ediyordu..

***

21 Şubat cumartesi günü, İstanbul’da Türk Telekom Arena’da ikinci bomba patladı!

Galatasaray - Trabzonspor maçında hakem iki tane penaltı gibi olmayan penaltı verdi. Trabzonsporlu futbolculara 4 kırmızı kart gösterdi, kendisi 1 kırmızı kart gördü...

Ortalık karıştı...

Eski hakem bir futbol yorumcusu, maçta uluslararası bahis lobisinin parmağının olduğunu ima etti. Trabzonspor başkanı, TFF Başkanı, futbol otoriteleri, taraftarlar bu maçtaki olaylara ve hakemin kötü yönetimine kilitlendiler...

Sportmen ve sporsever halkımızın önemli çoğunluğu değişen gündemle birlikte, bu yeni olayı izlemeye transfer oldular....

Ankara'daki patlama unutuldu!

***

Maçın üzerinden bir hafta, Ankara saldırısının üzerinden 1.5 hafta geçti...

Şehitlerin cenazeleri, gözyaşları içerisinde kalktı...

Açıklamalar tekrar başladı...

Yetkililer, saldırıyı yapan kişi olarak ilk açıkladıklarından  bambaşka birinin ismini verdiler. Kimse, "Hani ilk adını verdiğiniz kişiye bulduğunuz parmağından elde ettiğiniz DNA'sı sayesinde ulaşmıştınız. DNA mı değişti?" Diye sormadı...

Ulaştırma Bakanı, saldırının bir örgütün sipariş üzerine başka bir örgüt tarafından yapılmış kokteyl terör olduğunu açıkladı...

***

Maçlarının sonuçlarına etki eden “bahis lobisi” olup olmadığını spor camiası bizden iyi bilir...

Ancak, denize düşenin yılana sarılması gibi...

İç ve dış politikada her sıkıştığında ya “Deniz’e” ya “Devlet’e” sarılan iktidar...

Ve 'Futbol' dendiğinde gözü başka hiçbir şey görmeyen fanatikler oldukça...

Gündemi futbola kaydıracak bir “gündem lobisi” neden olmasın?

Yayın Tarihi
28.02.2016
Bu makale 1038 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!