Nobel daha da gelmez buralara (3.5)

Geçen yazımızda Bilim Nobel’i alabilmek için şart olan temel bilimlere verdiğimizi önemi sorguluyorduk. Devam edelim...

***   

2014 yılında, 3 üniversitede Biyoloji, 14 üniversitede Fizik, 8 tanesinde Kimya bölümleri boş kaldı. Yıllardır durum böyle. Çünkü bu bölümlerin mezunları iş bulamıyor!

Öğrencilerin bu dalları seçmesi için, “çocuğum doktor olsun, mühendis olsun” diyerek yıllarca başka meslekleri küçümsemekten gelen psikolojik engeli de aşmak gerekiyor.

Durum o kadar kötü ki; YÖK ve TUBİTAK, Temel bilimleri tercih edecek olan öğrencilere burs vermeye başladılar. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı üniversite sınavında ilk bin ve iki bine girerek temel bilimleri seçen öğrencilere kamuda iş garantisi vermek için çalışmalar yapıyor. Bunlar, “görünüşte” iyi niyetli gelişmeler. Gerçekte ise; temel bilimleri ilk 5-10 binden sonraki öğrenciler seçtikleri için, burs ve iş garantisi kağıt üzerinde kalıyor.

Ayrıca, bir taraftan temel bilimlere önem verir gibi görünürken diğer taraftan...

Öğrencilerin temel bilimlere ilgi duyacakları üniversite öncesi temel eğitim kurumlarını İmam-Hatip’e çevirmek... TUBİTAK, TÜBA gibi kurumları ve üniversiteleri, iktidarın dini ve siyasi görüşüne uydurmaya çalışarak, bilimsel saygınlıklarını yitirmelerine neden olmak ve işe yaramaz hale getirmek... “Fizik, kimya mecbur olunca kimse ses çıkarmıyor da neden din dersi mecburi olunca tartışılıyor?” diye konuşmak... Öğretmen atamalarını yapmamak... Bütçeden Diyanet’e aralarında eğitim ve bilimin de bulunduğu 13-14 bakanlıktan fazla pay ayırmak... Ülkenin akademisyenlerini küçümseyip hakaretler ederek, mahalle muhtarlarına şikâyet etmek... “Ters mıknatıslanma” yapıyor!

***

Her şeye rağmen, hala çok iyi üniversitelerimiz, çok iyi öğretmenlerimiz ve akademisyenlerimiz var. İyi bir üniversitede, iyi eğitim alan, temeli sağlam öğrencilerimiz, dünyanın gelişmiş ülkelerindeki meslektaşlarıyla rahat yarışabilecek düzeyde mezun oluyorlar...

Bu defa da Nobel’in karşısına iki engel çıkıyor.

Birinci engel; Bilim insanında olması gereken özgürlük ve kafa rahatlığı... ABD’de yaşayan Aziz Sancar bile “Türkiye’de olanları okuduğumda moralim bozuluyor.” dedikten sonra, siz bir de burada yaşayanları düşünün!

İkinci engel; Para yoksa bilim de yok! Burada rakamlar da vererek, şu ülke bilime şu kadar ayırıyor, biz bu kadar ayırıyoruz şeklinde ayrıntılı kıyaslama yapmaya gerek yok. Her ülkenin eni de belli, boyu da...

***

Milyarderin birisini konferansa davet etmişler, “Nasıl zengin olduğunu bize de anlat” demişler. Çıkmış kürsüye, anlatmaya başlamış; “Gençtim. Cebimde sadece bir lira para vardı. Onunla bir tane elma satın aldım. O elmayı iyice parlatıp 2 liraya sattım ve kazandığım parayla 2 tane elma satın aldım. Sonra onları da parlatıp ikisini 4 liraya satıp 4 tane elma aldım. Tam onları da parlatırken milyarder amcam öldü, tüm mirasını bana bıraktı.”

Fıkradaki milyarderin amcası varsa, dünyadaki bilim insanlarının da ‘Sam Amca’sı var! ABD’nin Nobel ödüllü alabilmeleri için araştırmacılara sunduğu olanaklar yadsınamaz. Araştırmalar için gerekli parayı verdiği gibi, araştırmacının sosyal refahını, kültürel açlığını, kafa rahatlığını ve özgürlüğünü de sağlıyor.

***

Bizde bu kafa varken, plan, program, iyi niyet ve para yokken, eğitim sistemimiz yap-boz durumundayken, tüm eğitimini Türkiye’de tamamlayıp yine Türkiye’de araştırmalarına devam eden bir bilim insanımızın bilim Nobel’i alması imkânsız!

Ya bu gerçekleri görmezden gelerek, hala “Başka Nobel’ler de alacağız” diye konuşup “yazanlar” sayesinde bilim-kurgu dalında Nobel Edebiyat Ödülü alırız!

Ya da bize, bizi içinde bulunduğumuz karmaşadan çıkarıp, yeniden medeni dünya ülkesi yapacak, bunu yaparken yendiği düşmanlar tarafından bile “Nobel Barış Ödülü”ne aday gösterilecek, Mustafa Kemal Atatürk gibi adamlar lazım!

***

Yani, Aziz Sancar’ın ve İlayda Şamilgil’in aldıkları ödüller sonrasında Atatürk’e teşekkür etmeleri laf olsun diye değil...

Onun düşünüş biçimini kavramış yeni Mustafa Kemal’lerimiz olmadan...

Hiç boşuna beklemeyin...

Nobel daha da gelmez buralara!

Yayın Tarihi
26.01.2016
Bu makale 923 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!