Oscar kime gider?

Bugün menüde magazin var!

***

Yıl 1912; “Batmaz” denilen Titanik gemisi daha ilk yolculuğunda battı!

Gemide sadece 16 cankurtaran sandalı ve dört şişme bot vardı. Cankurtaran sandalları 1,178 kişiyi alacak kapasitedeydi. Ama gemide 1.345 yolcu ve 885 mürettebat olmak üzere 2.228 kişi vardı. Kazadan sadece 705 kişi sağ kurtuldu. 1,517 kişi öldü. Çıkan panik nedeniyle sandallar tam dolmamıştı. Zaten tam dolsalar bile, 1,050 kişi, sandallar yetmediği için ölecekti.

Birinci sınıfta yolculuk yapanların kazadan kurtulma oranı, yüzde 62; İkinci sınıf yolcularının, yüzde 42; Üçüncü sınıf yolcularının, yüzde 25 olarak açıklandı. 885 mürettebatın sadece 212'si yani yüzde 23’ü kurtulabilmişti.

***

Yıl 1998; Titanik filmi 14 dalda Oscar’a aday gösterildi, 11’ini (yani yüzde 78,6’sını) kazandı.

Görüldüğü gibi, Titanik oyuncularının Oscar kazanma şansı, Titanik yolcularının kazadan kurtulma şansından katbekat fazla!

Filmi hatırlayalım...

“Gemi buz dağına çarpıp, su almaya başlamıştır; Leonardo DiCaprio, hırsızlıkla suçlandığı için 3. Sınıf yolcularının bulunduğu alt katlarda bir boruya kelepçelenmiştir. Genç kız (Kate Winslet) sevgilisini aramak için annesinin bindiği sandala binmemiştir. Delikanlıya ulaşmayı başarır. Sular içerisindeki koridorlarda epey dolanarak bulduğu bir baltayla onu zincirlerinden kurtarır. İki sevgili sular içerisindeki koridorları ve insan kalabalığını aşar, kilitli bir demir kapıyı kırar ve üst güverteye çıkarlar. Delikanlı kızı bir sandala bindirir. Kız, sanki gemide kurtarma sandalı bolluğu varmış gibi, Leonardo gelmediği için tekrar gemiye atlar. Kızın nişanlısı silahla ateş ederek peşlerine düşer, ondan kurtulurlar. Koridorlarda arkalarından sel gibi gelen sulardan kaçarken, karşılarına ikinci bir demir kapı çıkar. Şansa bakın ki, kapının anahtarı tesadüfen orada bulunan bir tayfadadır. Adam kapıyı açarken anahtarı suya düşürür. Bizimkiler kilitli kapının öbür tarafından suyun altındaki anahtarı bulup kilidi açarlar. Kalabalık ve kargaşaya rağmen geminin arka güvertesine ulaşmayı başarırlar. Gemi dik pozisyona geldiğinde arka korkuluklara tutunarak kurtulurlar. Gemi battığında oluşan girdaba rağmen yüzeye çıkarak o bağırış çağırış arasında birbirlerini bulurlar. Yine şansa bakın ki, yanlarında sal olarak kullanabilecekleri bir kapı yüzmektedir. Delikanlı artistlik yapar, üzerine iki kişinin rahatça sığabileceği sala sadece kızı çıkarır. Kendisi soğuk suda donarak ölür...”

Biz de filmi gözyaşları içerisinde izleyip, romantik müziğini her dinlediğimizde ölümün ayırdığı iki sevgiliyi hatırlayarak hüzünleniriz!

Titanik filmi 11 ödül kazandığı gün, Oscar benim için tüm ciddiyetini kaybetmişti!

***

Pazar akşamı yapılacak törende Oscar’ı kim kazanır?

Bence; yine Leonardo DiCaprio’nun oynadığı, şimdiye kadar çeşitli film yarışmalarında 139 ödüle aday gösterilip, 55’ini kazanan, Oscar’a da 12 dalda aday gösterilen “The Revenant” (Diriliş) filmi ödüllerin çoğunu alır...

Çünkü filmde Leonardo DiCaprio’ya ayı saldırdı, etini paramparça, kemiklerini tuzla buz etti. Leonardo o haliyle ayıyı öldürmeyi becerdi. Öldürdüğü ayı üzerine düştü, altında ezilmedi, nefessiz kalmadı. Arkadaşları kendisini buluncaya kadar soğuktan donmadı. Yaraları mikrop kapmadı. Kan kaybından ölmedi. Kırıkları yüzünden ağrı şokuna girmedi. Oğlunu öldürdüler, kederden ölmedi. Bir, iki hafta geçmeden kırık bacağıyla, paramparça vücuduyla yerlerde sürünerek ortalarda dolanmaya başladı. Canlı gömmeye kalktılar, paçayı kurtardı. Kurtlar peşine düştü yakalanmadı. Haydutlar peşine düştü yakalanmadı. Kızılderililer peşine düştü yakalanmadı. O sakat haliyle attığını indirdi, ıskalamadı. Atıyla uçurumdan aşağı düştü, at öldü buna bir şey olmadı. Atın karnını yarıp içine girdi, yine soğuktan donmadı. Kar, kış, kıyamette buz gibi nehirlere düştü, bir şey olmadı. Bıçaklandı, bir şey olmadı. Kavgada altta kalmadı. Ormanda kaybolmadı...

Kedide 9 can varsa, Leonardo’da 19 can var!

Yönetmen Inarritu filme piyango sahnesi koysa, büyük ödülü de muhakkak DiCaprio kazanırdı!

***

Eğer bu yazıyı okuduktan sonra ‘Titanik’ ve ‘Diriliş’ filmlerini keyif alarak izleyemeyecekseniz, vermiş olduğum rahatsızlık için özür dilerim...

Ancak benim isyanım, böyle saçma sapan filmlere ödül yağdırdıkları halde, külyutmaz, oyuna gelmez, kurşungeçirmez, ok işlemez, her filminde 10-15 kişiden az adam dövmez Cüneyt Abimizin filmlerine hala bir ödülü çok görenlere!