Özne Kim?

Gücü elinde bulunduranlara boyun eğmeyip, ezilenlerin sesi olan halk ozanı Pir Sultan Abdal,

“Aldanma insanların samimiyetine,
Menfaatleri için gelirler vecde,
Hak taâla vaad etmemiş olsaydı cenneti,
Allaha bile etmezlerdi secde” demiş, yaşadığı 16. Yüzyılda.

Keza, 17. yüzyılın ikinci yarısında batıda gerçekleşen Fransız Devrimi, saray, soylular ve büyük toprak sahiplerinin ayrıcalıklı tutumlarını sonlandıran bir halk kazanımıdır.

İnsanlık tarihi boyunca; Yeniden üretilemeyen doğal zenginlikler de dahil olmak üzere, toplumsal zenginliğin neredeyse bütün öğelerinin “satılacak şey” şeklini aldığı ve “meta” olarak kullanıldığı ilk tarihsel iktisat biçiminin adı “kapitalizmdir” der dokümanlar.

Bugün emperyalizmin en yüksek evresinden tanıdığımız adına da küreselleşme “globalleşme” denilen hemen her şey eskiden bu yana uygulana gelmekte olandan başka birşey değildir esasen. Mamağfi emperyalist pratiğin metodolojisi itibarı ile prensip olarak her şeyin aynen devam ettiğini söylemek bugünü ve ülkemizde olanları anlamak anlamında doğru bir perspektif olarak durmaktadır. Şöyle ki; Doğal zenginliklerin mülkiyetinin ele geçirilerek, kültürlerin ve sosyal biçimlerin yok edilmesi, kaynakların, toprağın v.s. satış sözleşmeleri ile gasp edilmesi.
Falan, falan, falan..
Diktatoryal yönetimlerin doğal sonucu olarak had safhadaki işsizlik, fakirlik, her tarafı kaplayan kanunsuzluk, dünyanın kıt kaynaklarından yararlanmaya odaklanmış gelişmiş ülkeler, sanayi devleri, silah tüccarları, petrol şirketleri, türlü siyasi ve ekonomik oyunlarla kapitalizmi korumak ve emeğin gücünü azaltmak amaçlı “neoliberal” ideolojinin gereklerini yapıyor, bunun sonucu olarak da prensip olarak emek üzerine inşa edilen sömürü işleyişi, halk yığınlarını yoksulluk, açlık sınırına gerileterek önce kendilerine yabancılaştırıp uzantısı olarak yaşayabilmelerinin devamlılığını sürdürme gayretleri sonucunda köleleştiriyor. Bitmiyor.. Bununla beraber tam da bu esnada siyasi ve ekonomik manipülasyonlarla;
Özeti; Alavera-dalaveralarla karıştırılan ülkelere şirketler girip, yeraltı ve yerüstü kaynaklarını talan ederek, halkların elinden tüm değerleri alınıyor.

Halklar iradesizleştirilip,
Global olarak yığınlaştırılıyor.!!
Dünya üzerindeki tüm halkların öznesi “insan”
İnsan’a karşı ancak bir o kadar da insan’a mecbur emperyalist canavarın dişlerinin arasında öğütülüp zayii ediliyor.

Sağlıcakla efendim..