Parçalıyorlar

Türkiye Cumhuriyeti, Türk Ulusu bugün artık emperyal ülkelerin dün aldığı kararların sonuçlarını somut olarak yaşamaya başladı. Türkiye Cumhuriyet’inin parçalanması da Adalet ve Kalkınma Partisine kısmet oldu. Kısmet filan değil tabi ki o da planın bir parçası idi. Yazması ne kolay..

Parçalanıyoruz!!

Şimdi; Bu parçalanmadan nemalananlara ve parçalandıktan sonrası için organize olan aklı evvellere(!) söyleyecek ve anlatacak çok fazla bir şeyin olabileceğini zannetmiyorum.

Çünkü onlar;

-her daim gemisini yürütme planları içinde ve kedi gibi dört ayaklarının üzerine düşme mekanizması içinde hareket ettiklerinden,

-kimliksiz ve kişiliksiz olmayı menfaatleri üzere tercih ettiklerinden dolayı,

onları ayrı tutmakta fayda olduğu kanaatindeyim.

Bu bilinçli(!) tutumun tercih edilmesi ile doğru orantılı olarak parçalanmanın gerçekleşebilirliğinin mümkün olabileceğini maalesef kabul edip yazmak gerekiyor.

Ancak;

Hem bu aklı evvel bilinçli(!) kitleye, hem olan biten konusunda gerçeğe dair çıkarımları yapabilecek donanımda olamayan kitleye, hem de namuslu kalmayı tercih etmiş kitleye anlatılması ve gösterilmesi gereken pek çok şey vardır ki.. Türkiye Cumhuriyet’inin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hem “Nutuk” da hem “Gençliğe Hitabesi”nde “Ulus” a seslenerek zaten ifade etmiştir. Dünü anlamak ve bugünü kavramak isteyenlere tekrar etmekte fayda vardır ki..

Mustafa Kemal Atatürk Gençliğe Hitabında;

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet , muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yagane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrim etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklal ve Cumhuriyeti madafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

demektedir.

Muhtaç olunan kudret bağımsızlık bilincindedir diyerek, bugün içinde yaşadığımız koşulların dahi elimizden alınarak parçalayanların menfaatlerine kullanılmak demek olan Türkiye Cumhuriyetinin tasfiyesini durdurmaya davet ederek bitirmek istiyorum yazımı.

Sağlıcakla..