Toplumsal felaket: Tecavüz

                 Aslında her şeyin başı: ekonomik denge, ekonomik güç, hepsi bu! Çünkü bireyler ve kadın-erkek arası uçurumlar var. Oysa yaşam hakkı eşittir.

                Toplumsal felaketlerin başını ne yazık ki tacizler -tecavüzler çekiyor.  Kadın cinayetlerinin temeli sosyolojik ve ekonomik boyuta bağlıdır. Çocuk ailede yoğrulur, çünkü kuş, yuvada gördüğünü işler. Tezden ailelere eğilmek gerekir. Tecavüzden-şiddetten tek bir kadın bile öldürülmesin artık!

                Oturalım oturduğumuz yerde. İdam geri gelse tümden temizlik yapılır,  ilkin aydınları-düşünürleri-yazarçizerleri asarlar alimallah! Bazen;“nasılmış, iyimiymiş yasası” çıkartılsın istemişimdir.  Kendi savunmamla ters ama şeriat benzeri bir şey, insanın canı yanınca; “Ya Allah ya bismillah” der, kolları sıvayıverir.  Şimdi şu şerefsizi verseler (adını telaffuz etmiyorum,  adı binlerce seviyesizlik çünkü) karıncayı incitmekten çekinen ben, gözümü kırpmadan doğrarım.

                İstanbul’da üniversitede okuyan kızıma : “aman son yolcuyla birlikte arabadan-minibüsten her neyse işte araçtan sen de derhal in, sakın yalnız kalma!” diye tembihlemiştim yıllar öncesi. Gün gelip tembihimdeki haklılığımı üzülerek görüyorum. Kodamanları yüzlerce kişi koruyor fakat devlet, kadınları koruyamıyor.

                Duyun sesimizi!

                Belleğimizin karanlığında dolaştığımda yanılmıyorsam eğer 2006 filan olsa gerek amatör fotoğrafçılıkla uğraşan Sarai Sierra Türkiye’ye gelmişti.  ABD’li Sarai’nin cesedi on beş gün sonra Fatih’te bulunmuştu. Bir psikopatın kurbanı olmuştu. Hatta denizde ceset aranırken kimliksiz birkaç kadın daha bulunmuştu. Böylesine elim durum işte!

                Yine 2008′de, barış mesajı vermek için gelinlik giyerek İtalya’dan otostopla dünya turuna çıkan gösteri sanatçısı Pippa Bacca da Gebze’de kamyon şoförü tarafından tecavüz edilerek öldürülmüştü. Utanç veren tecavüz olaylarının topraklarımızda olmasıysa başımızı önümüze eğdirtmişti.      

                Ülkemizde yaşayan kadınlar erkek davranış potansiyelini iyi bildiğinden savunma mekanizmasını da ona göre geliştiriyorlar, yani tehlikeye karşı nasıl hareket edeceklerini kestirebiliyorlar, azcık da olsa.

                Masum güzel kız, rahmetli Özgecan  Arslan, biber gazına davranmış, mücadele etmiş, kolayca teslim olmamış, tırnaklarıyla saldırmış. Bu işkenceyi yapan, yavrucağızı yakan pisliğin cinsel organını kesip münasip yerine sokacaksınız, tutukevlerinde semirtip yeniden başımıza bela etmeyeceksiniz!

                Yine 2008’de 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan Hüseyin Üzmez yıllardır hapiste besleniyordu. Geçen yıl geberdi de bir pislik temizlendi ortalıktan. Hangisini sayayım ki! Ha örnek davranışı atlamayayım, çocukları öylesine onurlu davrandılar ki mirasını reddettiler.

                Bu bağlamda çoğu kadın çocukken, genç kızlığında veya yaşamının herhangi bir evresinde, evde, sokakta ya da işyerinde tacize uğruyor. Tacizin pekçok çeşidi var. Yalnızca sözle, bakışlarla veya dokunarak gerçekleşmiyor, hatta fiziksel olması bile gerekmiyor. Duygusal, ekonomik ve psikolojik türleri de bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemizde durum vahim. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam: “Çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin!” diyor. Sesimizi duy(urama)dıktan sonra istersek kıçımızı yırtalım!

                Allah belanızı versin!

                Kutsal Kitaptaki bilgilere bakıldığında At Kavmi’nin devamı olan insanların karakteri de rakım olarak çok düşüktür. Halen dünyanın pek çok yerinde Lut Kavmi’ndekine benzer şekilde ahlaki yozlaşmalar yaşanmaktadır. Ülkemizde de sıkça rastlıyoruz işte! Bu sığırların soyu, sanırım Lut Kavmi’nden gelmektedir.  Erkekliği yalnızca bacaklarının arasındakiyle ölçen sapıklar, kavmi Lut’un ırkları, insanların cılkları, kendisini devaynasında gören böcekler, kafası sadece belden aşağı çalışan manyaklar, nabızları belli uzantıda atan evrimleşememiş mahlûklar, iki ayaklı sürüler, tiksiniyorum sizden. Allah belanızı versin, nedir sizin zihniyetinizden çektiğimiz! Bu ülkede sizin gibilerle aynı havayı solduğum için utanıyorum. Hastalıklı düşünceleri olanlar yok mu çevremizde: Tonlarca.

                Genişçe irdelendiğinde kadın hâlâ günümüz Türkiye’sinde cinsel meta olarak görülmektedir. Eğitimli kesim dediğimiz bazıları bile okutmak için cinselliği kullanarak başlık atıyor, seyrettirmek içinse pornografik resimler yaparak müşteri çekmeği amaçlıyor. Uzun zamandır görüşmediğimiz bu türden hastalıklı- sapık düşünceleriyle etrafına salyalar akıtan erkek tanıdığımızla karşılaştığımızda dostane yaklaşımla: “Merhaba neredesin?” deyip elini sıktığımızda, onun kafasından geçirdiklerini gözlerindeki yansımada görmek olasıdır.    Üreme dürtüsü: “Hadi yatalım…!”        

                Sonsöz: Umarım bu tür eyleme geçen şerefsizler, en kısa süre içinde yargılanıp en ağır bir biçimde cezalandırılırlar.

                Gerçi benim gönlüm, bu olayı namus cinayetinden içeriye girenlere bırakmaktan yana...

Yayın Tarihi
16.02.2015
Bu makale 2024 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!