Ülkenin en rahat işi

Türkiye’nin en güzel, en rahat işi nedir?

Çalışma şartları şöyle...

***

Bol maaş...

Şoförlü bir araba ve bir otobüs...

Lüks bir çalışma ofisi...

Birçok sekreter, 15 yardımcı...

Çeşitli hizmetlerinizi görmeye hazır bir sürü eleman...

Özel bir eğitim, diploma ve yabancı dil gerekmiyor...

Sık sık ülkenin dört bir yanına ve arada sırada yurt dışına, tüm masraflarınız şirketten bol bol seyahat edeceksiniz...

Ünlü olacaksınız. Yerli ve yabancı meşhur sanatçılarla, iş adamlarıyla, politikacılarla tanışma, sohbet etme ve resim çektirme şansını bulacaksınız...

Çalışma saatleriniz düzenli değil ve belirgin bir tatil günü yok (Bu biraz ağır bir şart gibi görünse de, yapacağınız tüm iş sadece sağda solda dolaşıp konuşmak olacak.)...

Yaz ayları haricinde, düzenli olarak haftada bir kez, iki saatlik toplantı yapıp konuşmak zorundasınız...

Konuşmalarınızda sektörünüzdeki başka şirketleri ve yöneticileri kötüleyecek, yanlışlarını ve hatalarını ortaya döküp, şikâyet edeceksiniz...

Bunu yaparken yerine göre büyük ya da küçük yalanlar söylemeniz, sinirli ve gergin görünmeniz, yeri geldiğinde yüksek sesle bağırarak konuşmanız gerekebilir. (Bu saydıklarımı ne kadar abartarak yaparsanız, işverenleriniz o kadar etkilenecek ve işinizi iyi yaptığınızı düşünecektir.)...

İş sözleşmeniz 4-5 yıllık (Bu süre sonunda işverenleriniz işinizi tekrar uzatıp uzatmamaya karar verecekler. Ancak ya çok saf olduklarından, ya da başka seçenekleri olmadığından, şirketi devamlı zarar ettirseniz bile büyük ihtimalle görevinizi uzatacaklardır.)...

İşinizi kötü yapsanız bile hiçbir sorumluluğunuz yok. Sadece kontratınızın yenilenme süresi geldiğinde, yerinizde gözü olan şirket içi rakipleriniz tarafından ağır bir şekilde eleştirilebilirsiniz. Ancak bu eleştirilere kulaklarınızı tıkayıp, biraz dişinizi sıkarak zor günleri atlatmanız ve işinizi koruma olasılığınız yüksek. (Bu nedenle, görevdeyken ileride karşınıza rakip olarak çıkması muhtemel kişilere etkisiz işler vererek gözden düşürmeniz veya şirketten uzaklaştırarak işinizi sağlama almanız gerekebilir.)...

İşten atılırsanız kıyak emekli sayılacaksınız. Bir köşede, vakti zamanında şirketi başarıyla yönetmiş havalarında oturup, ahkâm kesmeye devam edebilirsiniz. Çevrenizde hala dolanan birkaç yalaka da mutlaka bulunacaktır...

***

Şartlardan da anlayabileceğiniz gibi, hiçbir sorumluluğunuzun olmadığı, ekmek elden, su gölden bir iş...

Tek kötü tarafı, ülkede sadece bir tek kişi bu göreve gelebiliyor...

Doğal olarak, işi ve koltuğu kapan, bu şartlardaki bir işten kolayca ayrılmak istemiyor...

Onun da kartvizitinde “Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı” yazıyor!