Üniversiteler

Mardin Artuklu Üniversitesi öğrencileri şehrin ahlakını bozuyorlarmış.

Efendim yanlış duymadınız;

Yaşları 18 ile 22 arasında değişen gençler koca bir şehri ahlaken çöküntüye uğratıyorlarmış.

Hem de ne yaparak biliyor musunuz.?

Parklarda ele ele, kol kola, sarmaş dolaş, uluorta, utanmadan dolaştıkları üzere.

 

Mardin Yeşilay Şube Başkanı yaptığı yazılı açıklamada gençleri şikayet edip acilen önlem alınması için yetkilileri uyarmış. Bu vahim(!)  durumu da bakın nasıl  açıklamış.

 

“Artık kız-erkek gençlerimiz özgürlük ve medeniyet adına el ele, kol kola, sarmaş dolaş, uluorta gezmeye, gün ortasında herkesin önünde hayasızca sevişmeye başladılar” demiş. Ardından da büyük şehirlerdeki gençler arasında yaygın olan  hayasızlık manzaralarının Mardin’de de sık sık görülmeye başlandığını,  bir kısım gençlerin kız-erkek parklarda, çimenler ya da banklar üzerinde uzanarak işi neredeyse öpüşmeye kadar götürdüklerini söylemiş.

Muhtemelen oturup izlemiş olmalı ki..

“Önce el ele, sonra sarılarak, sonra da dudak dudağa öpüşerek fiili zinaya doğru gidiliyor. Derhal bu ahlaksız davranışların önüne geçilmelidir” demiş.

 

Mardin ki;

Mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğu’nun istisna bir kentidir. Bu kent M.Ö. 8000  yıl öncesine kadar dayanan klasik anlamda yerleşik geçmişe dayanan bir birikime de sahiptir. İlk konuklarından itibaren sırası ile;

Subarular, Sümerler, Akadlar, Hititler, İran’dan gelen Midiler, Asurlar, Urartular, Mitanniler, Aramiler, Persler, Büyük İskender, İlk Hırıstiyanlar, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Araplar, Hamdaniler, Mervaniler, Türkmenler, Artukiler, Eyyubiler, İlhanlılar, Karakoyunlu ve Akkoyunlu beylikleri, Safeviler, Osmanlılar ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti. Dolayısı ile pek çok kültürün uğrak yeri olmakla birlikte tüm bu kültürleri bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesi olmasının yanı sıra  sosyolojik anlamda da kaynaşık bir toplumsal yapı örneği sergilemektedir.

 

2012 Türkiye’sinde Mardin’de hal, T.Cumhuriyet’inin “demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” tanımını görmezden gelen(!?)  iktidarının memurunca  üniversiteli gençler tarafından ahlaki çöküntüye götürülüyoruz olarak algılanıyor ise; Üniversitelerin toplumdaki işlevini bu gibilere acilen yeniden hatırlatmak kaçınılmaz gözükmektedir.  

 

Bilindiği üzere üniversitelerin, eğitim-öğretim, bilimsel araştırmalar, toplum hizmetleri olmak üzere 3 ana misyonu bulunmaktadır. Bununla birlikte 1946 yılında aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 31 ülkenin katılımı ile Paris’te kurulan, türkçesi Birleşmiş Milletler eğitim, bilim ve kültür organizasyonu demek olan, yeni nesillerde barış  fikrinin ve insanlık sevgisinin kültür ve bilim yolu ile mümkün olabileceği misyonu  ile kurulan  UNESCO 1998 yılında toplumsal değişmelere paralel olarak yeni misyonlar saptamıştı.

 

Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu’nun geliştirmiş olduğu misyonları ise;  

 

-       Yoksulluk, açlık, cahillik, sosyal dışlanma, uluslar arası ve ulusal alandaki eşitsizliklerin artması gibi ana küresel, bölgesel ve yerel sorunların çözümünde aktif olarak yer almak,

-       Alternatif öneri ve tavsiyeler yaparak sürdürülebilir insani gelişim, insan haklarına evrensel boyutta saygı, kadınlar ve erkekler için eşit haklar, üniversitede ve toplumda adalet ve demokratik prensiplerin uygulanması,

-       Ulusal, etnik, dini, kültürel ve diğer gruplar arasında anlayış, şiddet içermeyen ve barış yanlısı bir kültürle entellektüel dayanışmayı ilerletmek için bıkıp usanmadan çalışmak,

-       Kültürel çeşitliliği koruyup desteklemek, kültürler arası anlayış ve uyumun geliştirilmesi ve kültürlerin karşılıklı olarak zenginleşmesi konularında çalışmak,

-       Öğrencilerin sorumluluk sahibi ve kendini adamış bilim insanları olarak yönlendirilmelerini sağlayacak bilgileri, becerileri, tutumları, değerleri ve yetenekleri kavramalarına yardımcı olmak,

-       Kendisini değiştirip dönüştürmek, eğitimin farklı seviyeleri ve biçimleriyle bağlarını güçlendirerek herkes için eğitim ve çeşitli açılardan eğitsel sürecin kalitesini yükseltmek ve etkinliğini artırmak şeklindedir.

 

Toplumun, toplumların en önemlisi de bunlara  önderlik eden mekanizmaların önlerinde evrensel iyilik için yığınlarca konu ve soru var iken böyle bir algının toplumu ortaçağ karanlığına mı evrensel aydınlığa mı götüreceği sorusu ve aynı merkezli algıların yaygınlaşmasındaki gerici tehdit ve tehlikenin dikkatlerden kaçırılmaması ile birlikte  Mardin ilinin istisnaî kültürel yapısının da inkarı demek olduğu vurgusu ile..

 

Sağlıcakla..

 

 

Yayın Tarihi
03.11.2012
Bu makale 10261 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!