Van Kurtuluş şöleni ve İstanbul Van Vakfı

Mart ayında büyük bir heyecan ve bir o kadar özveriyle oluşturulan organizasyonlarla 2 Nisan Kurtuluş Bayramının 99.Yıldönümü Van’da ve Vanlıların yoğun olduğu kentlerde gururla kutlandı.

Sosyal medya aracılığıyla derlenip toparlanan ve saygın bir duruş sergilenerek her kes karınca kararınca elinden geleni yaptı.

Antalya özelinde yaşayan biz Vanlılar Antalya Vakfı’nın mesaj bilgileriyle güne hazırlandık, Van dostlarıyla diyaloglar kurduk, medyadaki değerli habercilere neler yapacağımız anlattık.

O her zaman siyasi kimliğimiz ve etniksel özümüzden soyunarak kapısından adım attığımız vakfın yöneticilerinden gelen önerilere, davetlere dikkat kesildik. Çünkü ülkemiz önemli bir olgunun arifesindeydi, Van için yapılan çalışmaları A ya da B partiye malzeme olarak sunmayacak bir tavır gerekliydi.

Sıkça görüştüğüm Antalya Van Vakfı Başkan Yardımcısı sevgili kardeşim Yaşar Münceshter:

“Hocam etkinlikler için protokolü düşünmüyoruz. Tüm isteğimiz özgün biçimde gelenek ve göreneklerimize bağlı kalarak Kurtuluş Günümüzü kutlayacağız.” Derken anladım ki yönetim aklın yolunda ve sağduyu çalışmalara yön vermiş.

Bu arada özellikle sosyal medyayı takip ederek Bursa, Balıkesir, Ankara’da yoğun ön çalışmalar yapıldığını gördüm. Hiç kimse emri vaki içinde değil tam aksine gönüllü bir çalışmanın çabası içindeydi. Ve çalışmaların içinde tuttuğunu koparan Vanlı hemşehrilerimiz her biri hiçbir çıkara ödün vermeyecek, birlik ve beraberliği pekiştirecek Van sevdalılarıydı.

Öte yanda Van’da gruplar arasında iş bölümü yapılmış ve üyelerin her birine yerine getirebilecekleri görev ve sorumluluklar verilmiş. Van’da ki çalışma organizasyonlarında görev alan isimlerin de yetkin, başarılı, özverili isimlerden olduğunu anlayınca mutlu oldum.

Kutlama günü Antalya’da sürekli olarak gelen telefonlara yanıt verirken sosyal medyayı da izledim. Facebook’a yansıyan paylaşımlar halayların çekildiği illerin adını tek tek notlarımın arasına yazdırırken sessiz kalan İstanbul inanılmaz bir huzursuzluk yarattı. Olur ya etkinlik geceye bırakılmış diye kendimi avuttum.

Gün bitti ve akşam saatleri geceye yol aldığında İstanbul’un sessizliği sürdü.

Ve artık dayanamayarak İstanbul’a sosyal medyada seslendim. O sesleniş paylaşıma sunduğum düşüncelerime yorumlar yazdırdı. O yorumlar ki kırgın ve üzgün.

Oysa İstanbul yönetiminde her zaman isimlerini saygıyla andığım, çalışmalarını gururla takip ettiğim Sevgi BAŞIBÜYÜK, Şahin İZCİ gibi değerler vardı. Şahin İzci kardeşim cesur, yaratıcı, yetkin vasıfları olan eski bir gazeteciydi. Sevgi Hanım ise Sevginin Melekleri yardım çalışmalarında hepimizin gönüllerine taht kurduğu bir arkadaşımızdı. Onların Kurtuluş Günüyle lokomotif güç oluşturacağını düşünüyordum. Gelişmeler üzücü noktaya geldiğinde eleştirilerime bir tek Sevgi Hanımdan yorum geldi.

Sevgi hanıma hak veririm. Henüz yönetim yeni diyebilirim. Görev bayrağını emanet edenlerle ilgili geride sıkıntılar bırakılacağını düşünebilirim. Ancak Van’ın Kurtuluş Günü için görkemli olmasa da bir resepsiyonla kutlama yapılmamasını mazeret olarak kabul etmek ne yazık ki olanaksız.

İstanbul ülkemizin metropolü… İstanbul Van Vakfı Van konulu etkinlikler için engin kaynaklara sahip. İş adamları, sanatçılar ve üye nüfusu en yoğun kent. Düzenlenecek bir resepsiyonda Erol Evgin, Sinan Çetin gibi Vanlı sanatçıları hemşehrilerimizle buluşturmak bile popüler bir gün yaratılmasını sağlayabilirdi.

Bakınız Van’da bir yemek grubunun hanımefendileri mırın kırın etmeden kendilerine verilen sorumlulukları nasıl yerine getirdiler. Hazırladıkları Van’a özgü yemekleri Van’daki gönlü zengin bir iş adamının ücretsiz tahsis ettiği salonda nasıl sergilediler. Bütün bunlar canı gönülden sorumlulukların bir araya getirilmesiyle başarıldı.

Bu nedenlerle İstanbul Van Vakfı henüz göreve yeni geldi, organize olmakta gecikildi mazeretlerini kabul etmek eleştiriden vazgeçmek olur.

İstanbul için bir görev hakkı doğdu.

Önümüzdeki günlerde görkemli bir gün ya da gece düzenlemeleri ve bu geceye Van’ın Kurtuluş Günü etkinliklerinde canla başla hizmet verenlerin de Van’dan, Antalya’dan, Bursa’dan, İzmir’den, Balıkesir’den davet edilmesi. Gün ya da gece yapılırken de protokole, siyasi kimliklere yer vererek, sunulan hizmetin tek noktada yoğunlaşmasına izin vermeyiniz.

Bir önemli eleştirim daha var. Bizim vakıf ve dernek çalışmalarında eski yönetim veya yeni yönetim ayrımına yer verilemez. Yeni, görevi alır ama eski yönetim, onun çalışmalarını izler, geçmiş tecrübelerinden yararlandırır. Nasılsa ben gittim, yenileri yapar demek yanlış olur. Yanlışta işte böyle bir kurtuluş gününde hepimizi üzen skandala dönüşür.

İstanbul Van Vakfı Başkanı ve ekibi lütfen derlenip toparlanınız. Ekibiniz içinde her biri birer cevher olan arkadaşlarınızın farkına varınız. Asla her hangi bir siyasi çizinin odak noktası olmayınız. Sloganınız Van sevdası olsun. Her zaman dostlarıma yürekten seslendiğim gibi; BİR OLUN, İRİ OLUN DİRİ OLUN.

Sizlerin gayret ve çabalarını takip edecek ve başarılarınızı yürekten alkışlayacağız.

Yayın Tarihi
05.04.2017
Bu makale 853 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!