Benim baktığım dolayısı ile durduğum yerden, emperyalizm anlaşılmadan ne ülkemiz ne de dünya üzerinde olup bitenlerin tam olarak anlaşılması pek mümkün değildir maalesef. Anlaşılamamakla birlikte oraya- buraya savrulan, gücü yetenin gücünün yettiğini ezdiği, en ufak farklılığın halk ve halkları birbirine düşürüp düşman algılattığı, din ve mezhep kavgaları ile kaotik bir kitle yapısına sürüklediği, götürülmek istenen yere gitmek zorunda kalmaktan başka çaresi olmayan yığınlar olarak “sözde yaşamlarımızı” sürdürmeye devam eder dururuz biteviye. Yeri gelmişken dünya görüşümü, diyalektik-materyalizm perspektifinin “Bilimsel Sosyalizm” oluşturduğunu yinelemek isterim izninizle.
Tekrar etmekte fayda var; Zira emperyalizm, gücün ve güçlü olanın egemenliğidir. Dolayısı ile haklının değil, güçlünün;
- Sözünün,
- Yetkisinin,
- Kararının,
- Egemenliğinin,
- Bağımsızlığının,
- Normlarının,
- Hukukunun başat olduğu keyfi bir işleyiştir.
Tam da burada; Keyfiliğin kime rağmen olduğu sorusu geliyor aklıma ve cevaplıyorum sorumu yine kendime.
-Efendim “halk”a rağmendir keyfiyet.
Oysa hanedanlık olan Osmanlı İmparatorluğundan üniter devlet yapısı ile tebaa konumundan birey konumuna cumhuriyetini kurarak geçmiş olan Türkiye Cumhuriyet’i biteviye emperyal kıskaç altında kalarak ve verilen ödünlerle bu günlere kadar gelmiştir nihayet.
Üretim araçlarını ellerinde bulunduranların belirlediği ekonomi-politik ve sosyo-ekonomik düzenlerin ismi olan kapitalizmin, daha büyük kartellerle tekelleşme güdüsü itibarı ile evrildiği emperyalizm aşamasında ise üretim araçlarını ellerinde bulunduranların sömürüsü, globalleşme veya küreselleşme gibi süslü söylemlerle kitlelere empoze edilmeye kalkışılmıştır. Zira; Emperyalizm, bir devletin sınırlarını, siyasi, askeri, ekonomik güç ile genişletip, kendi namına kullanması demektir son tahlilde.
Ölçü birimi ise; Kapital. Nam-ı diğer “para” dır. Bakıldığında ise pek tabidir ki.. insan icadıdır para. Ancak, bu kez insan, kendi yarattığına tapınmaya başlamıştır ve evrenin değiştirip, dönüştürebilme yetisi ile öznesi olmak konumundaki insan, kendini yine kendi elleri ile bilerek ya da bilmeyerek meta “nesne” konumuna geriletmiş; Özeti, yığın olmaktan kurtulamamıştır maalesef.
Dolayısı ile Emperyalizm, insanlığın baş belasıdır hâlâ.
Sağlıcakla..
Dip Not; Konuya “emperyalizm” dair anlama, kavrama ve derinleşme ihtiyacında olan okurlar, bu konudaki önemli kaynaklara, iyi bir literatür araştırması ile ulaşabilirler.