Yönetmen kim?

Geçen hafta sonu doğum günümü “kutladım”...

Kutladım derken, öyle partili martili değil...

Televizyon kanallarında kapı gıcırtısına oynayanlar hariç, ülkede aklı başında olup da eğlenecek insan kalmadı!

Bir ara sokaktan bir gürültü gelince, İl Milli Eğitim Müdürü şerefime öğrencileri mi yürütüyor diye hevesle camdan baktım!

Nerde bizde öyle müdür?

***

1960 doğumluyum...

Türk filmleriyle büyüyen nesildenim...

Film izlemek iyidir; Hayal kurmayı, hayatı anlamayı, doğru davranmayı, giyinip kuşanmayı, güzel konuşmayı öğretir. Kişisel gelişimi hızlandırır.

***

İlkokula başladığımızda büyüklerimizin gözde jönü, ince bıyıklı, kibar Ayhan Işık’tı...

Kız arkadaşlarımızı bilemem ama biz erkek çocuklar, Cüneyt Arkın (Malkoçoğlu) ve Kartal Tibet’e (Karaoğlan ve Tarkan) hayrandık!

Çünkü onların canlandırdıkları karakterler; Korkusuz, bilge, çevik, iyi, adil, çapkın, onurlu, akrobat, esprili, vatansever ve en önemlisi dürüst insanlardı...

Kötülerin canına okuyorlardı!

***

Ortaokul’da “kahramanlarımız” değişti...

Engin Çağlar, Murat Soydan, Tarık Akan gibi “salon adamları” favorimiz oldu...

Yandan çapkın bakışlarını taklit etmeye, bol İspanyol paçalı pantolonlar, kocaman yakalı gömlekler, beli sıkıca oturan kruvaze ceketler giymeye, okul biter bitmez saç uzatmayı hayal etmeye, aşktan ve sevgiden bahsetmeye başladık...

Onlar; temiz, iyi giyimli, kibar, esprili, centilmen, becerikli, başarılı, çalışkan, gönlü zengin, etkileyici, onurlu ve en önemlisi dürüst insanlardı...

Kötü olan hiçbir şeye dönüp bakmazlardı!

***

Lise’de biraz daha “toplumsallaşıp”, “sosyalleştik”...

Türk sineması bir tarafı seks, diğer tarafı toplumsal filmlerden oluşan birbirinden çok farklı iki uca savrulmuştu...

Bizim kahramanlarımız; Yılmaz Güney, Tarık Akan, Tuncel Kurtiz oldular...

Kitap okumaya, bilginin gücünü anlamaya, dünya düzenini tanımaya, politikaya ilgi duymaya, haksızlıklara susmamaya, dik durmaya, kimseye kazık atmamaya, hayaller kurmaya onların filmleri sayesinde başladık...

Oynadıkları karakterler; Temiz, saf, kararlı, ne istediğini bilen, ülkesinin bağımsızlığına ve halkının daha iyi yaşamasına önem veren, kaçmayan, mücadele eden, ezilse bile onurundan ve haklılığından yitirmeyen, lider, vatansever ve en önemlisi de dürüst insanlardı...

Kötü düzene korkusuzca meydan okurlardı!

***

Sonra üniversite yılları geldi...

Biz büyüdükçe Türkiye kötüledi!

Zamanla gördük ve anladık ki...

Bizi, çocukluklarında ve gençliklerinde hiç film izlememiş, hiç sinemaya gitmemiş kişiler yönetiyor...

Ve ülkeyi ‘kötü son’a filmlerdeki “iyi adam”ların nasıl davrandıklarını öğrenemeyenler götürüyor!

Yayın Tarihi
21.02.2016
Bu makale 924 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!