Sensizliğin çok uzadı!..

Küçükken büyüklerimden duyardım; Tanrı kulunu yanına alırken geri de kalan sevenlerinin yüreğinde kırk mum yakarmış. O kırk mumdan her biri, gün döndükçe sönermiş taa ki kırkı çıkana kadar. Kırkı geldiğinde acısı hafiflermiş geride kalanların.. Lakin bir tanesi hiç sönmezmiş, mahşere kadar yüreğinde yanarmış.

Ah!

Canım Yunus’um sen gittiğin günden beri o mumlardan belki bir kaçı söndü ama gözümün daldığı her yerde yeniden alev aldı.  

Seni Tanrı yanına alalı kırk gün oluyor ama yüreğimdeki o mumlar hep kaldı.

Annenden rica ettim sana ait bir şeyi bana yollayacak ben de kalacak, ben de yanımdan hiç ayırmayacağım senin yanına gelene kadar.

Hep sevgi derdin ‘’Elif’cim sevgiyle yaklaş inan üzülmeyeceksin,’’ öyle yaptım ve yapacağımda.

Sen varken ne kadarda çok kalabalıkmışım ben ama sen gidene kadar.

İnan bana ben de gülüyorum, yeri geliyor insanlara karışıyorum, ama her eve dönüş yolunda boynumu büküyorum. Çünkü sen hala yoksun. Bazen ‘’Hayat devam ediyor’’ diyorum bu kelimeyi kullanırken bile içim yanıyor. Sen kimsenin üzülmesini istemezdin, kimseyi kırmazdın bilirim. Cennette en güzel yerde olduğuna inanıyorum.

En güzeli de hala beni bırakmamış olman. Rüyalarıma geliyorsun, ben buradayım diyorsun. Bunlar inan bana, bir dostun bir dosta bırakacağı en güzel duygular.

Bazen keşkelerim oluyor ama onlarda geçiyor, keşkeler zaten ne zaman iyi oldu ki!

Sessizliğin çok uzadı be Yunus,

Ah be Yunusum neden gittin ki yıldızlar ülkesine.

Eğlendiğimiz anılarımız geliyor aklıma; sana ‘’Gökyüzündeki yıldızların hepsini toplayıp koynuma doldurdum’’ demiştim çok gülmüştün, ‘’Kimseye de vermem’’ demiştim. Sende bana ‘’iyi ki tanıdım, iyi ki varsın demişin’’ gülerek.

Ne güzel kelimedir iyi ki!

Ardından ‘’Gökyüzü de zaten benim’’ demiştim sen de ‘’Onu biliyorum canım’’ demiştin. Bilseydim oraya gideceğini, o yıldızların hiç birine dokunmazdım. Gökyüzünü de kim istiyorsa o alsaydı. Sen yeter ki kalsaydın ve sana gitme demek için neler yapardım.

Herkes bir şeyler söylüyordu, sesimi duyan kimse olmadı.

Geçenlerde İstanbul da çok yağmur yağdı, ağaçlar yerinden söküldü. Her yeri sel bastı, seni aklıma getirmemek için çok uğraştım ama insan en çokta kaçtığı şeye yakalanmaz mı? Dayanamadım gözlerimden yaşlar döküldü, sen orada yapayalnızdın. Ya çok üşüdüysen ya senin de sesini benim gibi duyan olmadıysa!

Herkesten vaz geçtim, herkes kadar yalnızım artık sen gittiğin günden beri.

Sevdiğiniz insanlara korkmadan çekinmeden sevdiğinizi söyleyin. Kimse bir başkasına sevdiğini söyleyince eksilmez.

Şimdilerde bir sürü sevgiler biriktiriyorum, onun gözüyle daha bir güzel bakıyorum dünyaya.

Hiçbir şeyi geciktirmeyin, her şey için geç olmadan.

Sesimi duyan herkese ve sana.

Yayın Tarihi
18.08.2017
Bu makale 2024 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!