3 saatlik orgazm

Bu hafta çok hassas bir konudan bahsedeceğiz, dolayısıyla reşit olmayan okurlarımızın bu seferlik Vole’yi es geçmesini rica ediyorum. Eğer bir şekilde okudularsa da lütfen konuyu çok fazla abartmasınlar.
Yazımıza ABD’de yaşanan bir olaydan örnek vererek başlamak istiyorum.  Seattle eyaletinde bir kadın, partneriyle cinsel ilişkiye giriyor ancak bu cinsel ilişki partnerinin yataktan ayrılmasına rağmen devam ediyor. Çift, panik havasında hastaneye gidiyor ve doktorlar kadının orgazmını durdurabilmek için seferber oluyor. İçki içiriyorlar, zıplamasını söylüyorlar nafile. Kadın, üç saat sonra ancak kendine gelebiliyor.
Düşünebiliyor musunuz, insanoğlu orgazm denilen (kimilerine göre 10, kimilerine göre de 30 saniye süren)olayı yaşamak için doktor doktor gezerken, elin Amerikalısı birazda şansının yardımıyla tüm erkeklerin hayatları boyunca aradığı, varlıklarının sebebi olduğunu iddia ettiği, G noktası denilen o sonsuzluğu buluyor.  Dolayısıyla, bu ateşli çiftimiz, işin keyfini çıkarmak varken dünyaya rezil oluyor ama ben yine de bu olayın kesinlikle küçümsememesi gerektiğini, en azından küçük bir plaketle ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu arada, G Noktası’nı merak edenlere küçük bir bilgi vermekte fayda var.
Varlığı yıllarca hem akademik çevrelerde hem medyada tartışma konusu olan G noktası, hayli nazlı ve kaprisli bir bölgedir. Vajinal orgazmdan bu bölgenin sorumlu olduğu düşünülüyor. Ancak uygun şekilde aranırsa pek çok kadında kolaylıkla bulunabilir. G noktasının uyarılması sırasında üç şey hissedebilirsiniz; ilki çok güçlü bir zevk, ikincisi gıdıklanma tarzında tarif edilemez bir haz, üçüncüsü de idrar yapma isteği ki genelde bu üçüncüsü görülür.

++++++++++

BASINDAN HABERLER.. BASINDAN HABERLER..

YÜKSEL, AKP’DEN AYRILDI
AK Parti Antalya İl Teşkilatı’nda Basın Danışmanlığı görevinde bulunan Murat Yüksel, 8 yıldır sürdürdüğü görevinden 31 Ocak itibariyle ayrılacak. Yüksel, bilindiği gibi daha önce rahmetli Hamza Taş ve Hüseyin Samani ile birlikte çalışmıştı.

++++++++

Gerçek soyguncu kim?

Çin’in Guangzhou kentinde bir banka soygunu. Soygunculardan biri bankadakilere bağırır: “Kımıldamayın. Para devletindir, ama hayatınız sizindir.”
Herkes sessizce yatar. Bunun adı “Zihin Değiştirme Kavramı”dır. Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek.
Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada. Soyguncu bağırır: “Edebini takın. Bu bir soygun, ırza geçme değil!” Bunun adı “Profesyonelliktir. İşin neyse onun üzerinde yoğunlaş!
Soyguncular paraları yüklenip eve kapağı atmışlar. Daha genç olanı (MBA derecelidir) daha yaşlı olanına (ki bu ise 6 yıl ilkokuldan sonra terk): “Abi, hadi şu paraları sayalım,” der. Daha yaşlı olanı der ki: “Çok aptalsın be. Bu kadar para oturup sayılır mı? Bu akşam zaten TV haberlerinde kaç para çaldığımızı öğreniriz.” Buna “Deneyim” derler!
Günümüzde deneyim kağıt diplomalardan çok daha önemlidir. Soyguncular bankadan kaçtıktan sonra Şube Müdürü, Şube Şefine hemen polisi aramasını söylemiş. Şef demiş ki: “Durun hele Müdürüm. Alacaklarını aldılar. Biz de bir 10 milyon daha alıp daha önce iç ettiğimiz 70 milyon dolara ekleyelim, ne dersiniz?” Buna “Dalgayı yakalamak” derler. Berbat bir durumu kendi lehine çevirmektir bu!
Müdür der ki: “Yahu, her ay bir soygun olsa harika olurdu. Ne eğlenirdik!” Buna “Sıkıntılardan kurtulmak” derler.
Kişisel mutluluk işinden çok daha önemlidir. Akşam TV haberleri bankadan 100 milyon dolar çalındığını açıklamış! Çaldıkları paranın çok daha az olduğu bilen soyguncular oturup saymışlar parayı. Tekrar tekrar saymışlar. Bakmışlar hepi topu 20 milyon! Çok kızmışlar bu işe: “Biz hayatımızı tehlikeye atıp 20 milyon çalabildik. Banka Müdürü bir el hareketiyle 80 milyon götürdü. Galiba soyguncu olmak yerine doğru dürüst eğitim görmek daha iyiymiş!”
Bu “Bilgi altından daha değerlidir” demektir.
Banka Müdürü çok mutludur. Özellikle bir süre önce borsada kaybettiklerini geri alabildiği için. Buna “Fırsatları kullanmak” derler. Kazanmak için risk almak gerekir.
Bu durumda, gerçek soyguncular kimler şimdi?

++++++++++++++

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

KIZ KALK BAKAYIM
Odaya birdenbire giren annesi durumu görünce öfkeyle bağırdı:
- Kız! Kalk bakayım o adamın kucağından!
Kız hiç istifini bozmadan annesine cevap verdi:
- Ama niye anne? Ben senden önce geldim...

ÇOCUĞUMUZ OLMUYOR
Genç ve güzel bir kadın doktora geldi, yüzü kızararak ıkına sıkına durumunu anlattı:
- Doktor bey uzun zamandır evliyim. Kocam da ben de bir çocuğumuz olsun istiyoruz. Fakat bir türlü olmuyor...
- Bir bakalım. Soyunun lütfen.
-Fakat ben çocuğumun kocamdan olmasını istiyorum!

OTOMOBİL LASTİĞİ
Evine dut gibi sarhoş gelen adamı gören karısı iyice çileden çıkmıştı. Bir de elindeki kocaman otomobil lastiğini görünce hışımla söylendi:
-Bu da ne?
- Otomobil lastiği.
-Hey Allah’ım, yahu bizim arabamız yok ki, ne yapacaksın bunu?
Adam güldü karısının bu sözüne:
-Ne kızıyorsun canım, sen sutyen aldığın zaman ben böyle bağırıp çağırıyor muyum?

ÇIPLAK KADIN TABLOSU
Resim sergisini gezen iki kadın, bir çıplak kadın tablosu önünde durdular. Biri öbürüne sordu:
-Bu ressam bir zamanlar senin arkadaşın değil miydi?
-Evet...
-Ona hiç çıplak poz verdin mi?
-Hayır. Neden sordun?
-Bu resim sana çok benziyor da...
-Evet, ben de fark ettim. Demek hafızası çok kuvvetliymiş adamın.

OYUN KAĞITLARI
Dört arkadaş poker oynuyorlardı. Arkadaşlarından birinin yanındaki sevgilisi de oyunu seyrediyordu. Oyun oynayan arkadaşının eli ara sıra sevgilisinin bacaklarına iniyordu. Bunu fark eden arkadaşlarından biri:
-Aşağıda ne yaptığın bizi ilgilendirmez ama sonradan tuttuğun oyun kâğıtları birbirine yapışmaya başladı.

 

Yayın Tarihi
22.01.2014
Bu makale 9665 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!