Antalya nereye gidiyor

2011 yılının son günlerinde Antalya’dan yükseldi feryat..

75 bin üyesi olan Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği(AESOB)Başkanı Abdullah Sevimçok, AVM olarak bilinen alış veriş merkezlerini topa tuttu..

 AVM’ler rengimizi,duyumuzu çalıyor.Binlerce esnafımızın kapamasına neden oluyor” sözleriyle olayın ne denli ciddi boyutlara ulaştığını kamuoyuna anlatmaya çalıştı.

Şunları söylüyor Sevimçok : “AVM’ler konusundaki çıkışlarımız nedeniyle tepki aldık. Biz alış veriş merkezlerinin karşısında  değiliz, ancak kent merkezinde yapılmasını da istemiyoruz. Yerel yönetimlerin esnafın kapısına kilit vurmasına neden olan AVM’lere izin vermemesini istiyoruz

Esnafın başkanına göre büyük alış veriş merkezleri Antalya’nın parasını çalıyor..

Bu konudaki sözleri de çok çarpıcı Sevimçok’un.

“AVM’ler ve onların uzantıları olan cep alışveriş merkezleri, binlerce esnafın kapanmasına neden oldu. Ayrıca bunların kayıtları burada değil. Bu da Antalya için Cari açık olmasına neden oluyor. Bu anlamda esnafımızın ciddi sorunları var”

Gerçek şu ki Antalyalı AVM’lere mahkum edildi..

Vatandaş, bakkal amcayı terk edip, her şeyini AVM’lerden temin etmeye başladı.

Kredi kartına yapılan taksitler, indirim kampanyaları gibi cazip uygulamalar, başta çocuklar olmak üzere oluşturulan çeşitli mekanlar, alış veriş merkezlerinin ilgi görmesine, giderek daha çok kişi tarafından ziyaret edilmesine yol açıyor.

Antalya’nı hızla göz aldığı, bu nedenle de sorunlarının da o ölçüde arttığı süreçte Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Abdullah Sevimçok,olaya farklı bir bakış açısı getiriyor.

Sevimçok’a göre göç aynı zamanda esnaf kirlililiğine neden oluyor.

“İş yeri açmak o kadar kolay olmamalı.  Antalya’da esnaflık yapmanın bir bedeli ve eğitimi olmalı. AESOB olarak esnafa yönelik mahalle mahalle, çarşı çarşı eğitimler yaptık. 400 kişiye sertifika verdik. Vazifemiz olmamasına rağmen, 6 kişilik denetim ekibi kurarak tarama yaptık. 12 bin 500 tutanak tuttuk”

Görüldüğü gibi sıkıntı büyük.

Esnaf sürekli kan kaybediyor.

Sorunlar sürekli katlanıyor.

Denetim mekanizması yeterli olmadığı için de sıkıntı artıyor, sorunlar yumağı sürekli büyüyor.

Artık kabul etmeliyiz, Antalya hızla ama sorunlarla büyüyor.

Türkiye’nin vizyon kenti olmasına karşılık sorunlarını çözemiyor, ivedi çözüm bekleyen sorunları bir nedenle öteleniyor, günü kurtarma düşüncesi sancıyı artırıyor.

Antalya, 2011’i bu sorunlar yumağının altında ezilerek geçirdi.

İvedilikle çözüm bekleyen sorunlarının giderilmesinde ne yazık ki olumlu adımlar atılamadı.

Pek çok şey sözde, ya da yazıda kaldı.

Antalya’nın vitrinini zenginleştirecek projeler ortaya atıldı.

Kentin geleceğinin şekillenmesine katkı koyacak girişimler yapıldı.

Antalya’nın öneminden yola çıkılarak ikinci gününü yaşadığımız 2012 yılı ile ilgili olarak çok şey söylendi.

Bunların ne kadarı gerçekleşir, ne kadarı samimi ve gerçekçi şimdiden kestirmek güç.

Bu noktada en büyük görev kenti yönetenlere düşüyor.

Bunun yanında kamuoyunun yaptırım gücünün devreye girmesi gerekiyor.

Umutlu girdiğimiz 2012’de Antalya’yı ve yaşayanlarını bekleyen onca sorunun ne zaman ve nasıl çözümleneceği elbette merak konusu..

Bu sorunların başında da AVM’ler geliyor.

Antalya’da sayıları her geçen gün artıyor AVM’lerin..

Yenileri yapılıyor, bazılarının da yapım hazırlıkları hızla sürüyor.

AVM’lerin yarattığı sıkıntı, ‘cep’ olarak tabir edilen ve sokak aralarında sürekli olarak açılan uzantıları da yeni yılın sancıları arasında..

Antalya, bu soruna mutlaka akılcı çözümler üretmek zorunda.

Kırmadan, dökmeden bu sorunu aşmanın yöntemleri üretmek durumunda.

Yayın Tarihi
02.01.2012
Bu makale 10502 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!