Türkler Orta Asya'dan, Türkmenistan’dan Antalya yöresine taşıdıkları Şamanist inanç ve kültürlerini bu bölgede de sürdürmüşler ve bunları mezar taşlarına yansıtmışlardır. Üzerlerinde sembollerden başka hiçbir yazı bulunmayan bu mezar taşları bugün, Türklerin İslam öncesi inançlarına da kaynaklık eder durumdadır.
Antalya ilinin bazı eski mezarlıklarında gördüğüm motifli mezar taşları her zaman ilgimi çekmiştir. Çünkü mezar taşları yapıldıkları dönemlerin tarihsel ve kültürel belgeleridir. Dikildikleri dönemin toplumsal ve kültürel yaşantısını yansıtırlar. Büyük endişem, Antalya kent merkezi yakınında olan mezarlıkların bir gün gelip, yerlerini beton binalara terk etmesidir. Böyle bir durumda; Antalya’da Türklere ait önemli bir kültür daha yok olacaktır.
Bugüne kadar görüp, fotoğraflarını çektiğim bu motifli mezar taşları bugün Antalya kenti içinde Demircikara Camii bahçesinde, Güzeloba mezarlığında, Yeni Liman Hurma Köyü mezarlığında, Serik’in Büğüş Köyü ve yine Serik yolu üzerindeki Yanköy’ün Kocagöz mahallesi mezarlıklarında, Perge antik kenti akropolünün arkasındaki Ağalar Camii mezarlığında bulunmaktadır. Ne yazık ki bu mezarlıklar günümüzde kaderleri ile baş baş başadır. Birçoğu çevresindeki yetişen yabani otların arasında adeta kaybolup gitmişler.
TEKEELİ ADI
Teke Türkmenleri, Eskiyörükler, Karakoyunlular gibi Türk toplulukları Antalya yöresine ilk olarak 1207 yılında Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yerleştirildiler. İskân edilen Türkler Asya'dan getirdikleri özgün kültürlerini, inançlarını böylece bu coğrafyaya taşımış oldular. O tarihten itibaren bu bölge de “Tekeli” olarak anılmaya başlandı.
“Tekeeli” diye anılan yöre, Anadolu'nun güneyinde Antalya, Finike, Kaş, Kalkan, Milli, Elmalı, Gömbe, Istanoz (Korkudeli) ve güneyde Antalya ve Alanya arasındaki sahil bölgesini de içine alır.
1389'da Osmanlı topraklarına katılan Antalya'da Tekeli Beyleri, 1814 tarihine dek bölgeye egemen olmuşlardır. Bu süre içinde konargöçer Yörük toplulukları İslam dinini benimsemelerine karşın, doğa ile iç içe yaşadıklarından eski dinleri Şaman inancının bazı gelenek ve göreneklerini; tasvirli mezar taşlarının yapımını yakın zamanımıza kadar sürdürmüşlerdir. Üzerlerinde sembollerden başka hiçbir yazı bulunmayan bu mezar taşları bugün, Türklerin İslam öncesi inançlarına da kaynaklık eder durumdadır.
Mezar taşlarıyla ilgili son çeyrek asırda birçok bilimsel yapıtlar, inceleme yazıları yayınlanmıştır. Bunlardan Zafer Ertaş’ın İ.Ü. 1982 Sanat Tarihi Yıllığında yayınladığı “Antalya Bölgesi Bir Grup Mezar Taşı Üzerindeki Yorumlar” adlı incelenmesinde bu motifli Yörük mezar taşlarından söz edilir.
ŞAMAN İNANCI ETKİLİ OLMUŞ
Bu araştırmaya göre motifli Yörük mezar taşlarının örneklerine Türkmenistan'ın Teke bölgesinde, Azerbaycan'da, Nahcivan'da, Karabağ'da, İran'ın Luristan bölgesinde, Kuzeydoğu Bulgaristan'daki Türk yerleşim bölgelerinde, Romanya'nın Dobruea kentinde rastlanmaktadır. Türkiye sınırları içerisinde ise Kars'tan Aydın'a dek uzanan çizgide, Tunceli, Elazığ, Iğdır, Sivas, Ardahan, Bitlis, Malazgirt, Akşehir, Ahlat, Kırşehir, Afyon ve Antalya'da bu motifli Yörük mezar taşlarını görmek mümkündür.
Bu konuda araştırma-inceleme yapmış uzmanlara göre, en geç 13. yüzyıl başlarına tarihlendirilen bu mezar taşlarının üzerindeki figürlerin “Orta Asya’daki Şamanist din anlayışının Anadolu ve İslam İnançlarından etkilenerek biçim ve anlayış değiştirmiş şeklidir”.
Antalya’nın söz konusu yerlerinde, Yörük mezar taşlarının üzerinde görülen zigzag şeritler, diğer yörelerin mezar taşlarında yoktur. Bu zigzaglar, Döşemealtı halılarında da görülür. Bunlar taşların ön yüzeyinde olduğu gibi yan yüzeylerde görülür. Mezar taşları üzerindeki üçgen, kare, dikdörtgen, daire gibi geometrik şekiller yanında; genellikle ortada bulunan yıldız veya güneş motifi bu Antalya yöresine özgüdür. Bu motiflerle birlikte mezar taşlarına yıldız, rozet gibi birçok değişik motifler işlenmiştir. Bazı mezar taşlarında da hayat ağacı (selvi) motifi bulunmaktadır. Şaman inanışında ağacın kutsallığı önemlidir. Bugün dahi mezar taşlarının üzerine yeşil ağaç motifleri yapılmakta olması, insanların bilinçaltında bu inancı hala sürdüğünü gösterir.
TAŞLARDAKİ SIR
Yekpare bir blok işlenerek biçimlendirilen sarıya çalan renkteki mezar taşlarının malzemesi halk arasında kaba taş olarak isimlendirilen ve kolay işlenebilen tüf taşından yapılmıştır. Mezar taşlarının boyları 110 cm. ile 120 cm. arasında değişmektedir. Bunlar arasında keskin köşeli, üçgen alınlıklı veya sivri kemerli, dilimli, baş kısmında kavuklu olanları ve yekpare taştan anıtsal görünümlü olanları vardır. Bazı mezar taşları, alınlıkları üzerine dikdörtgen bir çıkma ve kavuk yapılarak mezarın, bir erkeğe ait olduğu belirtilmek istenmiştir.
Araştırmacı Zafer Ertaş Yörük mezar taşları ile ilgili olarak, “Bir bakıma belki sembolik anlamları olan bu mezar taşlarının varlığı, kaynakların bize tanıttığı tarikatlar ile, herkesçe bilinmesi gereken Şamanizm'deki sır, gizlilik, hikmet ile ilgili olabilir” sözleri ile, motiflerin henüz çözülemeyen anlamlarına işaret ediyor.
Gezilerimde eski mezarlıklarda rastladığım Yörük mezar taşlarındaki figürlere her seferinde büyük bir merakla takılıp kalıyorum, fotoğraflarını çekip arşivliyorum. Benim şimdilik yapabildiğim hepsi bu kadar. Fakat bir gün; Yörük mezar taşlarının üzerindeki bu motiflerin asıl anlamlarını çözebilirsek; bunların Antalya tarihinin henüz bilinmeyen bir alanına kaynaklık edeceğini düşünüyorum.