Arap Turist Turizm Kandırmacası

Turizm ve özelikle Arap turizminin hem Trabzon hem bölgemiz için birinci kalkınma aracı olduğu konusunda herkes hem fikir;  valilik, belediye, TTSO, DOKA, MÜSİAD, TSİAD, TÜRSAB, TGİAD ve diğerleri diyebilen bir “SAHTE turizm kafası” var Şehr- Trabzon’da... 

 

Valilik ve Belediye’nin “Ankara uygulamaları” dışına çıkamayacağını; Sözde Sivil Kuruluşlar’ın ise “kendilerine para kazanma” dışında fonksiyonu olmayan, milli gelirin adil bölüşümünü sağlayamayacak olan yapılanmalar olduğunu; DOKA’nın da sözde bir yapılanma; “bölgesel parçalanmalara” sebebiyet verebileceğini görmek istemeyen ve/veya bilmeyen…

Amaç ülkenin nereye savrulduğunu görmemek ve/veya bilememek ya da “para kazanmak” iştah olunca, “turizm” denilenin, ülkelerin kalkınmasında bir katkısı hemen hiç olamayacağı görülmek istenilmiyor. Çünkü “DÜNYALIK kazanma iştahı” doyurulamıyor. Oysa, yaşlar müsait; Ecevit’in, 1970’lerde “önemseyip öngördüğü turizm ile kalkınmanın içi boş bir hayal olmanın ötesinde, kandırmaca olduğu yaşanılarak zaten görülmüş bulunuyor.  Ülkemize-insanımıza has bir oyun-spor olmayan Golf’a federasyon başkanlığı yapan Ahmet Ağaoğlu’nun, yakın geçmişte bir tv.. konuşmasındaki; -Antalya’da turizm yatak çarşafı parası bile kazanmıyor şeklindeki açıklaması ise, turizmin gerçeği oluyor.

Dahası… Ülkemizde turizm merkezi görülen Antalya’nın bile bugünkü içler acısı hâli de ortadayken, kalkıp Trabzon ve bölgemiz için “turizmi birinci kalkınma aracı” olarak görmek koca bir yalan olur, oluyor. Bugünlerde Rusya’yı “Islah” etmek isteyen ABD’nin(Anglosakson-Judea ortaklığının) petrol fiyatları-Rus ekonomisi ile oynamasında bile ülkemize Rus turist bekleyenler hayal kırıklığı yaşarken turist gelimin uygulanagelen dış politikalara bağlı olduğu ise görülemiyor…   

Ve de..

Anadolu’nun geçmişindeki “pagan/pers kültürünün antik izlerini-eserlerini” onların saymayıp, “Hıristiyan mimari olarak göstermediğiniz” sürece Batılıdan turistin gelmeyeceğini; bir başka deyişle, “kendi topraklarınızı, ’Hıristiyanların kutsalı’ göstermedikçe” turist yerine sinek avlayacağınız da turizm denilenin de –tarihselliğin de- gerçeği oluyor.

Trabzon’un Meydan/merkez semtinde bir turizm ofisimiz bile yok diye haykıran “SAHTE turizm kafası”, uzun yıllar öncesi meydan’ın göbeğinde ofis bürosu bulunduğunu ya bilmiyor ya da gizliyor! 

Menfaat için, “Trabzon turizm kenti”  kandırmacası ileri sürülürken, “Trabzon’un da gerçek kalkınmasının" ancak, “ülkenin gerçek kalkınmasına” paralel olarak yaşanacağı gerçeği de görülemiyor.  

Diğer taraftan.. 

Son yıllardaki Trabzon’umuza ve bölgemize göçen/gelen “Arap turizmi” denilenin, ülkeler arası dış politikalar sonucu, yani, ABD (Anglosakson-Judea ortaklığı) dış politikası uygulamasına ülkemizin verdiğimiz destek -Müslüman ülkelerin ikiye ayrıştırılarak birbirini kırmasına katkı- sonucu doğduğunu; ABD’ye hizmetimizi/desteği kestiğimizde ise “ABD’nin, Arap turisti Trabzon’a ve bölgeye, broşürlerde bile göstermeyeceğinin” bilinmeyişi cahiliyeti de bulunuyor.  

Bu öyle bir cahiliyet ki kendi şehrini de ‘işgal’ eden “Suriyeli dilencilerin ve/veya dilenci olmayan Suriyeli'lerin” de “ülkesine/insanına ABD'nin yük olarak yüklediğinin” de farkında olmadığı gibi; Trabzon’a gelmesini istedikleri Arap turistten kazanacağını umduğu parayı ortadan kaldırdığının da farkında bile olamıyor.

Daha kötüsü ise… 

Turizm kandırmacası gerçeğine rağmen, “Trabzon’daki SAHTE turizm kafası”nın, “Trabzon, Allah’ın bir lütfu sonucu Arap turizmiyle tanıştı.” demesi oluyor.

Oysa,  tıpkı “ABD'ye (Anglosakson-Judea Ortaklığı) verilen hizmet” karşılığı gelen “sıcak paralar” gibi, “ABD'nin (sahte) lütfu!!” olduğu da görülemiyor. Trabzon’da bile ortada, “İslam olanIN” değer ölçüleri –toplumsal yapıda- neredeyse hiç kalmamışken, “(Haşa) Allah’tan lütuf getir(t)mek!cahiliyeti de sergileniyor... 

Din eğitimi almış olanlar -cahiliyetleri bir tarafa- hiç ölmeyecek(ler) gibi yaşar(lar)ken İslam dinini yokettiklerinin farkında bile değiller...
 

Fakat, unutulmasın...

Allah(c.c.) her dem galiptir...

 

Ayrıca da….

BAKANLAR, GÖR(E)MEYENLERE değil, KAVRAYABİLECEK OLANLARA…
Dışişleri Bakanımız, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve diğer dışişleri bakanlarının da bulunduğu gecede Yunanistanlı mevkidaşı Nikos Kocias ile kol kola "We are the World (BİZ DÜNYA’YIZ)" şarkısını söyledi.

Bilgilenmek isteyene…
Biz dünya DEĞİLİZ…

BİZ MÜSLÜMANIZ… Medeniyetimiz bu…

KÜRESELLEŞTİRİLMİŞ DÜNYA (Tek YAPI-Tek DEVLET-Tek DİN)” OL(A)MAYIZ…

Ezcümle: “Kendimiz” olursak eğer gerçek turist de gelir, gerçek kalkınma da…

http://www.ahmetmusaoglu.org 

 

Yayın Tarihi
19.05.2015
Bu makale 738 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!