Geçmiş olsun, önümüze bakalım

Beko Basketbol Ligi’nde 2010’da Antalya’dan iki takım mücadele etti. Toplam 16 ekibin içinde, Antalya Büyükşehir Belediyesi play off oynama hakkını elde edemedi, 12. oldu ve Kepez Belediyesi, sadece bir takımı geride bırakıp, küme düştü. Sporda kapalı salonlara uzak olanlar için bir cümleyle bu acı sonu özetlersek, “Antalya basketbolda Türkiye’de çok çok başarısız bir yıl geçirdi” diyebiliriz.

Oysa ki beş-altı sezon önce, her şey çok güzel başlamıştı.

Antalya basketbolun Türkiye’deki merkezi olacaktı. Bu bölge basketbol okulları ve yetiştirdiği oyuncularla öne çıkacak, takımı Türkiye’de iddialı bir sıralama için mücadele edip Avrupa’da da başarıyı kovalayacaktı. Yeni arena Dünya Basketbol Şampiyonası’nda hazır olunca da farklı organizasyonlarla uluslararası çalışmalara devam edilecek ve basketbolun bu coğrafyadaki önemli adreslerinden biri olunacaktı.

Tüm bunlar konuşulurken, yazılırken ben de konuya ucundan daha sonra da göbeğinden dalıp demiştim kiAntalya için Beko Basketbol Ligi’nde iki takımla yarışmak çok fazla bir lüks, hemen bu iki belediye takımı birleşmeli ve Antalyaspor adı altında daha güçlü bir kadroyla mücadeleye devam etmeli, iki takım Antalya için gereksiz para ve zaman israfıdır, emek kaybıdır. İki takımın belediye yönetimleri toplanmalı ve tek kulüp çatısı altında yeniden bir takım oluşturmalı ve acilen güç birliği sağlamalıdır Yapılacak arena için siyasi çekişmelerden vazgeçilmeli ve kentin tüm dinamiği bu hedefe kilitlenmelidir, her geçen gün elimizdeki bu şansın gittiğini görmekteyiz ve henüz zaman varken taraflar bir araya gelip bu sorunu çözmelidir ve acilen temel atılmalıdır.

(Önemli not: ben bu satırları yazarken hem Kepez hem de Büyükşehir AKP’den aday olmuş başkanların yönetimindeydi)

İşte böyle…

Ben dedim diye buraya almadım bu sözleri, benzer cümleleri Antalya’da biraz spordan anlayan, gündemi takip eden ve siyasi beklentisi olmayan hemen herkes farklı cümlelerle ama aynı amaçla “Antalya daha iyi olsun!!!” diye defalarca dile getirdi.

Dinleyen olmadı.

Antalyalılar kaybetti.

Bugün artık iki takımdan biri alt kümede, diğeri finallerde yok, arena konusuna zaten girmiyorum, herkes sonucu biliyor.

Şimdi Antalya’da bugün basketbolun başındaki sorumlulara sesleniyorum.

Ben toptan, çemberden çok anlamam ama spor kültürüm ve hesap yapabilme özeliğime dayanarak diyorum ki her takımda 4-5 yabancı oyuncuya verilen milyon dolarlara yazık oluyor. Bu paraları Antalyalılar ödüyor. Antalya’da basketbol severlere güzel bir gün yaşatamadınız, sizden ricamız, beklentimiz, artık aynı masa çevresine toplanıp, siyasi ceketleriniz olmadan sadece spor aşkıyla bugünden sonra doğru adımları atmanız.

İki takımı hemen birleştirin.

Bir takımımız, Antalyaspor adı altında üst ligde mücadeleye devam etsin.

Kepez Belediyespor’u da bu takımın altına tamamen Türklerden oluşan ve geleceğe yıldız adayları yetiştiren kaynak takım haline getirin.

İki kulübün tüm gelirlerini bir kasaya toplayın. Başına bir basketbol kulübünü daha önce de yönetmiş, saygın, kabul görmüş bir profesyonel atayın ve bu yeni oluşumun gelirlerini ve yetkilerini belirleyin. Kararlara en az 2 yıl karışmadan sportif başarıyı kalıcı kılmak için siz görevinize dönün. Gerekli alt yapı yatırımlarına başlayın. Acilen mevcut kapalı salonu yenileyin. Bugünkü durumuyla insanı çekmekten çok iten o tribünleri, soyunma odalarını ve koridorlarını Antalya’ya yakışırı bir hale getirin.

Tüm Antalya’da, mahalle aralarında 1000 basketbol sahasını potasıyla, topuyla, zemin kaplamasıyla en üst seviyede bir yıl içinde inşa edecek sosyal projeyi başatın. Basketbol okullarını her semte kurun. Başkanlar olarak, üst düzey yönetim olarak gösteri maçlarına katılın, Türkiye’de öne çıkan basketbolcuları Antalya’da gençlerle bir araya getirecek aktivitelere önem verin.

İnanın bana ihtiyaç sadece para değil. Tüm bunların gerçek olması için birlikte çalışma inancı ve uyum yeterli olacaktır.

Tekrar ediyorum basketbolu Antalya’da bir numaralı spor yapma kararı çok doğruydu.

“Futbolun önüne geçebilir mi?” sorusuna kesinlikle “evet” diyorum. 

Pota altında bütçeler meşin yuvarlağa göre çok düşüktür.

İki iyi futbolcunun bonservisine ödenenle finale giden bir takım yaratılabilir.

Doğru yatırımla ve kadroyla mutlaka sonuç alınabildiği için basketbol garanti yatırımdır. Çember güçlü olana mutlaka kupayı verir, şans faktörü basket salonlarında uzun süre barınamaz.

Parkenin üstünde iyiler sonuçta mutlaka kazanır, futbol gibi bir vuruşla tarih değişmez.

En baştaki, en öndeki koltuklarda oturanlar için de en doğru ve en kolay çözüm birleşmek ve tek çatı altında sistemin profesyonel bir kadroyla ortak kasadan yürümesini sağlamaktır.

Evet, sayın yöneticilerimiz, artık şapka da düştü, şimdi Antalya’da basketbol için yeniden düşünmeliyiz ve artık doğru adımı en kısa sürede, yarın atmalıyız. Tek takım, tek yürek ve birleşmiş gücümüzle basketbolda Türkiye’nin bir numarası olabiliriz.

Son olarak, bilemeyenler için 2010’da Antalya’nın basketbol takımları ligde 10 yabancı oyuncu ve bir yabancı hocayla mücadele etti.

Uzatmaya gerek yok. Durum budur…

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
10.05.2010
Bu makale 10110 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!