Gül Pembe

 

Eğildim yerden kırgınlıklarımı toplamak için, her yer can kırıklarıyla doluydu. Ellerimi kestim ne çok kanadı.

Diye başlar hikaye;

Belki  de bir şehri bırakıp gitmek en güzeliydi. Ardından anılarını acılarını bırakmak cesaret işi miydi?

‘’Kaçmak’’ dedi Tanrı’’ korkakların işiydi.’’

Her şeyi bırakıp gittin, vicdanından nasıl kaçacağını hesapladın mı?

Bunun hesabını yapmış mıydın kendinle.

Ah dedi ah ah o ses.

Vicdanını da aldın geldin yanına, yeni bir yaşam kaygısıyla.

Artık ağlamanın bir anlamı var mıydı biten bir hayatın ardından.

Elbette yoktu!

Oturdum Karaalioğlu’n da çimlerin üzerine. Yazmak için çıkardım kalem kağıdımı. Başladım yazmaya derin derin.  Dünyadan ve olanlardan habersiz. Ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum birden uzaklardan sessiz sesiz bir şarkı beni çağırıyordu. O sesle irkildim fakat melodinin ne olduğunu anlayamadım. Merakla kalktım oturduğum yerden ve sese doğru ilerlemeye başladım. Beni çağırıyordu gel gel gel de gör can nasıl acıtılırmış.

Yaklaştıkça kalbim acımaya başladı, sanki evren sustu sadece o melodi konuşuyordu, buradayım gel der gibi.

Ve işte o şarkı;

Gülpembe

İnsanın hayatının şerit gibi geçtiği o masal var ya ve ben o masalın kahramanıyım şimdi.

Hatıralar canlanır tekrardan, birkaç damla gözyaşı ve kocaman pişmanlıklar vicdanla birlikte yapışır kalır çehrene, işte öyle.

Hikayesi belki masumca; belki çok güzel.

Arkadaştık oysaki, evine her gittiğimizde hep aynı müzik çalardı.  Ne tesadüf derdim içimden.

Bir gün dile getirdiğimi bile anımsıyorum.

‘’Neden biz arkadaşlarla bu eve geldiğimizde hep bu şarkı çalıyor.’’

Sadece baktı gözlerimin içine ‘’tesadüf işte’’ dedi.

Yıllar sonra öğrendim o şarkının benim için çalındığını ve beni ne kadar çok sevdiğini.

Hatta ben gülünce güllerin açtığını.

İşte öyle!

Evlendik ve başımız göğe erdi bilirim. Biz hiç karı koca olamadık sevgili arkadaşımla. Onun dostluğu her şeye bedeldi. Ne düşündüm neden evlendim hala cevap verebileceğim bir soru değildi.

‘’Evlendim işte’’ dedim.

O mu?

Çok sevdi ya da ben sevdiğini sandım. Ya da öyle sandık. Şimdilerde bir başkasını seviyormuş. Beni  çoktan unutmuş.

Öyle dedi kendisi.

Ben mi?

Güz yağmurlarıyla göçtüm gittim işte, biten bir ömrün ardından.

Ve bitirdiğimi sandığım bir hayatın ardından, vicdan azaplarıyla.

Mutlu olmasını dilerim, giderken canımı acıtmak için söylediği her cümle adına.

Ah! Sevgimle Bayım.

 

Yayın Tarihi
20.05.2017
Bu makale 2328 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!