Hey dostum, nasılsın?

Tanımayan korkardı.

Dev gibi cüssesi vardı.

Kaşlarını çattığı zaman yüzüne bakılmayacak kadar heybetleşirdi.

Ama kalbi bir çocuk kalbi kadar sevgi doluydu.

O heybetli vücuduna rağmen asla kavgayı tercih etmezdi.

Yeter ki kızmasın.

Kırmızı ve mavi giymeyi çok severdi.

Bir de dostunu.

Çabuk kırılırdı dostlarına.

Yanlış yapılsın istemezdi, dostlar arasında.

En çok sevdiği şey de dostlarına o davudi sesiyle şarkı söylemekti.

– O şimdi yok
 

Dostlarıyla gittiği mekanlarda mutlaka sahneye çıkar, dostları için birkaç parça söylerdi.

Sahneye çıktığında tanımayan insanlar, merakla bakardı.

Şarkı söylemeye başladığında ise bütün kalpler onunla çarpardı.

En sevdiği şarkı, “Yorgunum Dostlarım, Yorgunum Artık, Vefasız Dostlara Kırgınım Artık” parçasıydı.

Mutlaka söylerdi.

Ve en sevilen kendi şiiri ise şöyleydi:

“Adını Kumsala Yazdım,

Hep Dalgalar Aldı götürdü.

Adını Yollara yazdım,

Hep Çiğnendi ezildi.

Adını Kalbime yazdım,

Ne dalgalar silebildi,

Ne çiğnenip ezildi.

Onu kimse silemedi,

Silemedi,

Silemedi…

 
Rüşveti almamıştı


ANAP’tan Muratpaşa Meclis Üyesi seçilmişti.

Muratpaşa’ya yapılacak bir ticaret merkezi için meclisten onay bekleniyordu.

İşin başındaki kişi de uzaktan bir akrabamdı.

Yardım talep etti.

Birkaç kişiyle görüşmüş, halletmişler.

O’nunla görüşüp desteğini isteyeceklerdi.

Bazılarına para verilmiş, iş halline sokulmuştu.

O’na da teklif edin dedim.

Aman benim adımı söylemeyin, alacağı varsa da almaz. Almaz ama yine de teklif edin dedim.

Etmişler, adamlar simsiyah döndüler yanıma.

Ne oldu diye sordum.

“Neredeyse dayak yiyorduk, bizi kovdu” dediler.

İşte böyleydi.

Benceleyin, yıllarca varlık- yokluk arasında yaşadı.

Siyaseti çok sevmişti.

Ta ki bir arkadaşını milletvekili yapıncaya kadar.

Ondan sonra nefret etmişti.

Hakkında ne çok yazılar yazmıştım rahmetlinin.

Kaş’ta Bayan Bakan ile diye yazmıştım da, günahını almıştım.

Çok kızmıştı.

Amacımda kızdırmaktı, kızdığı zaman çok sevimli olurdu.

Bir de milletvekili olayında “Manda kasa Mercedes hediye edildi” diye yalan bir dedikoduyu yazmıştım. Yine kızdırmak için. Oysa mercedesi alalı çok olmuştu.

Aradı, manda kasa değil, bilmem ne spor tipi diye benimle dalga geçmişti.

Ama dostluğumdan asla kuşku duymadı ve asla uzaklaşmadı.

Her zaman yanımda oldu, omuz verdi, güç verdi ve beni çok sevdi.

O şimdi yok.

Yukarılardan bir yerlerden beni izlediğine inanıyorum.

Nurlar içindedir, orada tanıyanlar da en az benim kadar sevmişlerdir O’nu.

Ben de o gitti gideli, çok büyük bir boşluk hissediyorum yaşamımda.

Hiçbir şey onun yerini doldurmuyor.

Dostlar ben Nedim Seferoğlu’nu özledim galiba…

 

Yayın Tarihi
30.11.2014
Bu makale 1599 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!