İş çığırından çıktı

Önümde ulusal gazetelerle ücretsiz dağıtılmış iddaa kitapçıkları duruyor.

Bir günde iki parmak kalınlığı yakaladılar.

Futbol bahane, kumar şahane hissine kapılmamak elde değil.

İşte size bazı başlıklar:

Paranın adresi”

“Para bu ekipte”

“Bu ekip para basacak”

Evet, “İddaa bir kumardır, mutlaka denetim ve kontrol altında bir sistemle tanıtılmalı, pazarlanmalı ve işletilmelidir, bu gidişle yakında her mahallede beygir mağdurlarının yanına bir de bahis düşkünleri eklenecek” diye yazmıştım.

Kimse dinlemedi, kafa çevirmedi.

Çılgınlık tam gaz devam…

Televizyonda saatlerce süren bahis programlarıyla, alt yazıyla duyurulan son tüyolarla, kupon uzmanlığına soyunmuş futbol şöhretlerinden oluşan “bombacı dev kadrolar”, “yıldız yağmurları” kullanılarak ve daha akla gelmeyecek sinsi yöntemlerle kumar bağımlılığı damarlarımıza enjekte ediliyor.

Bu yazdıklarım birçoğumuzun hoşuna gitmeyecek.

Kimse kumarbaz damgasını yemek istemez.

Kumardan pay aldığını söylemek yürek ister.

Hemen bahaneler sıralanır.

Yok buradan gelen kazanç tanıtıma gidiyormuş, yok bu parayla gençlere spor imkanı sağlanıyormuş, mış, muş....

Bu kadar saf değiliz.

Kumar kumardır.

Anayasada bile yanılmıyorsam bu konuda madde var.

Gençleri kötü alışkanlıklardan korumak ve kollamak devletin anayasada da yazan görevi.

İşte bu yüzden televizyonda alkol reklamı yok. Eski filmlerde sigaraların üstüne çiçek böcek mozaik yapılıyor. Alkolde basılı ilanlarda onlarca kısıtlama uygulanıyor, yeni daha sıkı kurallar getiriliyor. Bağımlılığı önleyici uyarılar ekleniyor paketlere, bazen hangi markayı aldığınızı bile anlamanız mümkün olmuyor.

TAPDK kurulu var, açılımını yazmıyorum, köşe yetmez, tek işi alkollü ve tütünlü mamulleri denetlemek.

RTÜK var, hepimiz yakından tanıyoruz, ne seyredeceğimize, ne dinleyeceğimize karar veriyor bizim adımıza.

Kumara, bahise gelince ortada kimse yok.

Bu konuda yazmaya devam edeceğim. Vatandaşı kumara bu kadar mahkum etmeye kimsenin hakkı yok.

Bugün bir iddaa bayiini ziyaret edin. Bakın içeride kimler hayallerini bir kupona bağlamış, ter içinde bahis kovalıyor.

Son bir cümle de Türkiye Jokey Kulübü’ne; televizyonda herkesin ekran başında olduğu saatte dönen reklamları var.

Haydi sen de koş,  haydi sen de coş, haydi sen de yarış” diyorlar daha ilkokul yaşındaki çocuklara.

Eğer “Yasal hakkımız, biz gazetede ilan da veririz, radyoda reklam da, hatta yarışları televizyonda şifresiz canlı da yayınlarız” diyorsanız, sizleri de köşedeki ganyan bayiine davet ediyorum. Bakalım kimleri orada  elinde ganyan bülteniyle bulacaksınız…?

 

 

Ben zıplayamadım

 

Şamil Tayyar (Star Gazetesi Ankara Temsilcisi) röportajında Helin Avşar’a “Köşesini kadın tavlamak için kullananlar var” demiş.

Öncelikle bu söyleşi sırasında kıyafetindeki özensizlikten dolayı Helin Hanım’ı kınıyorum. Beni magazin sayfalarına bağlamıştı, bu son görüntüsüyle yeniden ekonomi eklerine dönüş yapmama neden olacak.

Kendisine “Lütfen!!!” diyorum..

Gelelim asıl konuya, köşeden zıplamak mümkün mü?

Ben yazılarıma “Her şey dahil” ismini verirken Şamil Bey’in görüşü çerçevesinde bir açılım planlamamıştım, bugünden sonra da benim için pek mümkün gözükmüyor.

Ancak basın dünyasına yeni katılan genç, bekar arkadaşlara tavsiyem ve hatırlatmamdır,

“Siz deneyin, bence pişman olmazsınız!!!”

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
18.08.2010
Bu makale 9829 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!