Milli İrade Meselesi

Politikacılar tarafından sık sık dile getirilen “Milli İrade” kavramı aslında ulusun sağduyusu demektir. Gerçek anlamda bir milli iradeye sahip olunabilmesi için önce o toplumda yaşayan tüm bireylerin sağduyulu olmaları gerekir.

Milli irade kavramı ile çoğulcu demokrasi kavramı arasında büyük yakınlık vardır. Ancak, milli iradeyi en çok zaafa uğratan politikacıların kendileri olmaktadır. Çıkarcı ve bencil tutumları nedeniyle bu yakınlık tam bir zıtlığa dönüşmektedir.

Milli iradenin temsil edildiği yer olarak gösterilen TBMM çalışmaları dikkate alındığında bu söylenenlerin doğru bir saptama olduğu kanısına varılacaktır. Zira burada yapılan çalışmalar ve alınan kararlar çoğulcu demokrasinin gerçekleşmesine olanak sağlayacak durumda değildir. Buradaki uygulama ve alınan sonuçlara göre bu çatı altında bir demokrasiden dolayısıyla milli iradeden söz edilemez. Olsa olsa çoğunluğun azınlık üzerinde egemen olduğu bir baskı söz konusu olabilir.

Bu söylenenlere, hiç zorlanmadan çok sayıda örnek gösterilebilir. Öylesine ki, demokratik ve milli iradeye uygun olarak çıkarılan bir karar neredeyse yok gibidir. Ülkemizin bugün içine sürüklenmiş olduğu durum dikkate alındığında bu söylenenlerin pek de abartılı olmadığı anlaşılacaktır.

Milli irade kavramının gerçekleşeceği yer seçimlerdir. Bu konuda bütün politikacılar elbirliği etmişçesine seçim sandığını gösteriyorlar. Normal koşullarda bu doğrudur. Ancak, sandık başına gidilmeden önceki süreçte, devletin bütün olanaklarının iktidar partisi lehine kullanıldığı bir ortamda, adil bir seçimden ve bu seçim sonunda milli iradenin oluşmasından söz edilebilir mi?

Şu anda, işte tam da böyle bir durumla karşı kaşıya bulunulmaktadır. Devlet kesesinin ağzı açılmış ve oy alabilmek için paralar oluk gibi akıtılmaya başlamıştır. Bir tek çarpıcı örneğin bu durumu açıklamaya yeter olduğunu düşünüyorum. Birkaç gün önce yapılan açıklamaya göre; iş kurmak isteyen ev kadınlarına hibe olarak 30 000 TL nakit ve 70 000 TL’ de faizi devlet tarafından ödenmek üzere kredi verileceği açıklandı.

Bu açıklamanın yapıldığı ortamda bulunan kadınların yüzlerindeki mutluluk görülmeye değerdi. Zaten politikacıların görmek istedikleri de buydu. Bu nedenle, o anda kadınlarla aralarında karlı bir alışveriş haberinin yarattığı mutluluk tablosu izlendi. 

Bu proje, toplumsal hayatımıza ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak ve canlılık getirecek bir girişim olarak düşünülebilir. Bu açıdan bakıldığında son derecede yararlı olduğu su götürmez bir gerçektir de. Ancak bu projeyi hazırlayanlar acaba şimdiye kadar nerede idiler. Bunu ortaya atmak için yerel seçimlere üç hafta gibi kısa bir zaman kalmasını mı beklediler. Bu konuda kuşku duyulması ve bu tür yorumlarda bulunulması haksız mı olur?

Sayın politikacılar eğer birazcık olsun sağduyu sahibi iseniz lütfen bu tür şeylere tevessül etmeyin. Ne şimdi, ne de başka bir zaman. Çünkü ayıp oluyor. Ülkemizde, günden güne toplumsal bir yozlaşma gelişiyor. Sözünü etmekte olduğunuz milli iradeye lütfen birazcık olsun saygılı olun.

Bu durumların görülmesini, denetlenmesini, engel olunmasını ve milli iradenin gerçekleşmesini sağlayacak konumda olan Yüksek Seçim Kurulu’nun, bu konuda gereken müdahaleyi yapması gerekmez mi? Bu kurul adeta “Köpeksiz köy bulmuş, eli değneksiz gezenlere” seyirci mi kalmalı?

Eğer milli iradeden söz edilecekse herkes kendi üzerine düşeni yapmalıdır, Ya da milli iradeden hiç söz etmemelidir.

Saygılarımla…

Yayın Tarihi
23.03.2014
Bu makale 5749 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!