Özel Hastane Mağduriyeti

Profesyonel olarak sporun herhangi bir dalıyla uğraşıyorsunuz. Gençlik Spordan sağlık raporu isteniyor doğal olarak, işiniz çok yoğun olduğundan devlet hastanelerinde zaman harcamak istemediğinizden özel hastaneye gidiyorsunuz. Bulaşıcı hastalığınız var mı, diye tüm tahlilleriniz yapılıyor, akciğer filminiz ve kalp grafiğiniz çekiliyor. Raporun altına yalnızca idare müdürü görevi yapan mikrobiyoloji uzmanı kaşesini basıyor, imzalıyor;  tabi ki özel hastane mührü de ekleniyor. Rapor; şehir dışındaki gerekli kuruma gönderiliyor, iki ay sonra geri dönüyor altında kardiyoloji uzmanının imzası olmadığı için, yeterli sayılmıyor. Tekrar özel hastaneye gidiliyor, durum anlatılıyor, vatandaşın isteği üzerine raporun protokol numarasıyla raporun aynısı tekrar çıkartılıyor, yine idare uzmanı dr. imzasını atıyor,  vatandaş kalp doktorunun imzası gerektiğini anlatıyor. Raporu uzman doktor incelediğini, (kendisinin)kalp grafisine baktığını, gerek görmediği için kardiyolojiye göndermediğini aktarıyor size. “Demek ki gerek görülmemiş” diye, ekliyor: “ her zaman düzenlediğimiz rapor hiç geri dönmemişti” diyor ısrarla.

 Ertesi gün mağdur, çekilen kalp grafisiyle hastaneye gidiyor, ama yeniden kardiyografi çektirmesini söylüyor doktor. Aradan iki ay geçmiş, bahane ediliyor!

“Tamam, çekin o zaman” denildiğinde “aşağıya gidip 40 lira giriş ücreti yatırın” deniyor. Oysaki rapor için 80 lira ücret ödenmiştir. Mağdur, işi inada bindirerek 40 lirayı vermeyerek hastaneden bir daha oraya gitmemeye yemin ederek ayrılıyor. Konu para değildir artık, salak yerine konulmaktır, karşılarında yolunacak kaz,  amiyane tabirle söğüşlenecek yoktur. Bürokrasinin geç işleyişinden ve kurumun eksik işlem yapışından doğan mağduriyeti vatandaşa ödetmek hangi yasaya dayanıyor,  öğrenmek istiyorum.

 Devlet hastanelerinin özel hastanelerin il- ilçe polikliniklerin tüzükleri, işleyişleri ayrıdır hepsini biliyorum. Aslında kurum tarafından eksik işlemin cezasını hastaya kesmek için diretiyorlar, acaba üç beş kuruş daha koparabilir miyiz? diye. Söz konusu bu hastaneden geçmişte rahmetli anneciğim 119 sodyum değeriyle taburcu edilerek yaşamının sonlandırılmasında büyük rol oynamışlardı. Hele damar yolu açacağız diye deneme tahtasına dönen anacığımın işlem bittikten sonra elinin üstündeki plasteri derisiyle, etiyle kaldırıp yüzüp atan özel hastaneyi unutmam mümkün değil. İçler acısı fotoğrafları arşivimde saklı duruyor. Defalarca yüksek miktarda tetkik ücreti ödediğim yeni hizmete başladıklarında çok kez kalemimle gerek röportajla gerekse haberle tanıtımını üstlendiğim bu hastanenin yanlışını da ortaya sermeyi boynumun borcu bilirim elbette ki!  Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü konuya açıklık getireceklerdir umarım.

Yayın Tarihi
30.04.2017
Bu makale 1647 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Çok doğru yazmışsın,kalemine sağlık.

Ali Cengiz Gözeten 01.05.2017

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!