Reçete; spor turizmi

Alanya Gazeteciler Cemiyeti, Alanya turizminin geleceği açısından çok önemli olduğuna inandığım bir toplantıya ev sahipliği yapıyor bugün…
Alanya’da turizm sezonunu 12 aya yayabilmenin mücadelesini veriyoruz yıllardan beri…
1990’ların ikinci yarısına girerken 7 aya yaydığımız sezon, son yıllarda 5 aya kadar düştü ne yazık ki…
Üzülerek ifade etmeliyim ki, Nisan’dan sonra Mayıs’ı da kaybetmek üzereyiz.
Ekim ayını yarım sayarsak, 4, bilemediniz 4.5 aya kısalacak sezonun boyu…
İşte bu aşamada, sezonu uzatmak adına ne yapabiliriz diye düşündüğümüzde, çok fazla bir alternatif gelmiyor aklımıza…
Alanya’nın artıları ve eksilerini tartıya koyduğumuzda, bize en uygun alternatif olarak “spor turizmi” çıkıyor karşımıza…
Dünyada spor turizminin cirosu 150 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
Antalya’da özellikle Lara, Kundu ve Belek, her yıl 2 bine yakın spor kafilesini ağırlıyor.
Geçen yıl kış döneminde Antalya’ya gelen sporcu sayısı 50 binden fazla…
Spor turizminin Antalya’ya getirisi, sadece konaklama sektörü açısından 75 milyon dolar olarak hesaplanıyor.
Antalya’da 300’e yakın çim futbol sahası var.
Bunlardan 100’den fazlası, UEFA standartlarında, kamp ve antrenman yapmaya uygun…
Alanya’da çim futbol sahası sayısı 20 dolayında olmasına rağmen, bunlardan sadece 3-4 tanesi UEFA standartlarında…
Alanya’nın bu koşullarda özellikle futbol ve kamp turizminden pay alması mümkün değil…
Alanya’da 1991’de triatlonla başlayan futbol dışındaki spor organizasyonlarının sayısı her yıl artıyor.
Alanya’nın amatör ve bireysel sporlarda bilinirliği çok yüksek…
Ancak, unutulmamalı ki, dünyada en geçerli spor olan futbol, 150 milyar dolarlık spor turizmi cirosunun yüzde 95’ini oluşturuyor.
Düz mantıkla olaya bakarsak, Alanya olarak 150 milyarlık pastanın yüzde beşlik kısmından pay kapmaya çalışıyoruz.
Neden geride kalan yüzde 95’lik kısımdan da pay almayalım ki?
Antalya’dan hiçbir eksiğimiz yokken…
Gerek ulaşım ve gerekse konaklama imkânlarıyla, çok daha elverişli olmamıza rağmen…
Alanya’nın yegâne eksiği, UEFA standartlarında çim futbol sahaları…
Mevcut sahalarımızın standardını yükselttiğimiz ve her beldede ayrı ayrı birkaç tane daha yeni saha inşa ettiğimiz takdirde neden olmasın?
Futbol ve kamp turizminin getirisini sadece parasal verilerle açıklamak doğru olmaz.
Her futbol takımıyla birlikte seyahat eden çok sayıda medya mensubunun Alanya’dan göndereceği haberler spor sayfalarını süslemeyecek mi?
Onların haber ve yorumlarda Alanya’dan bahsetmeleri, parasal karşılığı asla hesaplanamayan bir tanıtım ve reklam faaliyeti değil mi?
Sadece futbol değil, tüm spor branşlarında kamp merkezi olabilirsek, kış aylarında yaz sezonunu aratmayan bir popülasyonu yakalayabiliriz pekala…
Bir araştırmaya göre, yaz aylarında gelen bir tatilci ortalama 180 dolar harcıyor.
Oysa, bir spor kafilesiyle gelen kişinin harcaması 1500 dolar…
Bir sporcu, 8 turiste bedel…
Bu durumda, hem konaklama sektörü kazanıyor ve hem de esnaf…
AGC Center’daki toplantıda bu konuyu masaya yatırırken, amacımız; yerel yöneticilerimizi bilinçlendirmek.
Yeni kamp merkezleri ve spor tesisleri inşa edilmesini sağlamak adına sinerji ve işbirliği platformu yaratmak…
Merkezi Zürih’te bulunan ve her yıl Antalya’ya çok sayıda spor kafilesini getiren Classics Sports’un sahibi Ali Güney katılacak konuşmacı olarak…
Antalya’yı anlatacak bize…
Alanya’dan beklentilerini aktaracak.
Alanyalı spor adamlarımız orada olacak…
Onları da dinleyeceğiz.
Turizmin yerel dinamiklerinin temsilcileri de konuşacaklar.
Ve tabi ki, Kaymakamımız ve belediye başkanlarımızın söyleyecekleri çok önemli…
Umarım, bu bir milat olur Alanya açısından…
Hayırlısı olsun.