BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Referandumda Neden Hayır' (6)

PROF. DR. RAMAZAN DEMİR

13. MADDE

Bu madde, askeri mahkemeleri kaldırıyor, sadece disiplin mahkemeleri kalıyor. Savaş halinde asker kişilerin görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilecek.

SORGULAMA: Askerlik mesleği disiplin, itaat ve birlik bütünlük isteyen bir meslek. Bu anayasal değişikliklerle yargı sistemi siyasallaşacaktır. Dolayısıyla askerin içine de siyasi tercihler bağlamında kararlar verilecektir. Asker tam anlamıyla politize olacaktır.

Sonuç, "HAYIR"...

***

14. MADDE

Maddeye göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklinde değişiyor. Kurulun üyelerinin ataması oldukça siyasi ve liyakattan uzak normlara göre planlandığı anlaşılıyor. Bakan ve müsteşarın kurulun asli üyesi olması HSK nın her durumda siyasi otoriterin kontrolünde ve etkisinde olduğunu gösterir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı, Başkan, parti genel başkanı, bakanlar kurulunun başı ve partisinin vekilleri tarafında atanacak üyelerin "demokrat" olmaları beklenemez. Zira seçimleri demokratik değildir. İşte bu 13 kişilik HSK Türkiye'deki yargı sisteminin tamamına hükmedecektir. Özlük haklarından tutun da adli yargının adaletli işleyişine müdahil olacaktır.

Bu madde karşısında dileğim, Tanrım adliye koridorlarına kimseyi düşürmesin, bendenizi ve sevenlerimi de... Üyelerin 4 Cumhurbaşkanı, Başkan tarafından doğrudan, 3 tanesi Danıştay ve Yargıtay'ca, 4 üyeyi de Cumhurbaşkanı, Başkan, parti genel başkanı olduğu TBMM vekillerin önerisiyle atanacak.

Tüm atamalar Cumhurbaşkanı, Başkanın onayından geçecek. TEK ADAM' ın istemediği hiç biri yargıç ya da savcı HSK üyesi olamayacaktır.

SORU: Vatandaş, bu hükme "evet" mi, "HAYIR" mı?

***

15. MADDE

Bu maddeye göre, kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılacak. Cumhurbaşkanı, Başkan bütçesi bağımsız hazırlanacak.

SORGULAMA: Hazırlanışı, sunuşu ve kontrolü çok karmaşık olacak. Halkın anlayacağı bir değerlendirme yapmak çok zor. TBMM tarafından denetiminin nasıl yapılacağı ya da hiç yapılmayacağı saklı tutulmuş. Burada mali bağımsızlık cumhurbaşkanına tanınmış. Özetle devletin milli gelirleri; "Hasanın yağma böreği, yiyen semizleşir" hikâyesi gibi. "Varlık Fonu" kıtlık fonu olarak düşünülürse doğru teşhis olur.

Sonuç:???!!!

***

16. MADDE

Bu maddeyle, önerilen hükümet sistemine uyum için yeni düzenlemeler ile getirilen bazı kavramlar esas alınarak mevcut Anayasanın yaklaşık 50 maddesi ya değişiyor ya da kaldırılıyor, yani hikümsüz kılınıyor. Ayrıca Türk hukuk sisteminde çok sayıda kanun değişiyor.Bunun anlamaı "sistem değişikliği" değil "rejim" değişikliğidir.

Sonuç, "HAYIR"

***

17. MADDE

Bu madde uyarınca, TBMM'nin bir sonraki seçimi ve cumhurbaşkanı seçimi, 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacak.

Seçimin yapılacağı güne kadar milletvekillerinin ve cumhurbaşkanının görevi devam edecek. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27'nci Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimi, cumhurbaşkanı seçimiyle beraber yapılacak.

SORGULAMA: Tamamen gereksiz bir ifade. Güya gelecek seçim tarihi önceden belirlenmiş! TEK ADAM istediği an hiç bir zaman bu maddenin hükmü kalmaz. Diğer maddelerde TEK ADAMA sonsuz yetki verilmiştir.

Sonuç, "HAYIR"...

***

18. MADDE

Maddeye göre, mevcut anayasamızda var olan "Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesileceğine" dair hükmün kaldırılıyor.

SORGULAMA: Gözümüz aydın... Cumhurbaşkanı seçilen zat hem "devlet Başkanı" hem "Başbakan", hem "Siyasi parti genel başkanı", hem Başkomutan" olacak. Yani TEK ADAM her şey olacak.

DİKKAT:Şu duruma benziyor; bir apartman var; zar zor, borç harç apartman sakinlerinin birer dairesi var, zamanında satın almışlar, emek vermişler. Apartmanı yönetmek için bir yönetici seçmişler. Yöneticiye her türlü konforu sağlamışlar. Muhterem yönetici bunlarla yetinmiyor, illaki "APARTMANIN TAPUSUNU" istiyor. Bu anayasal değişikliğin temel amacı budur.

Sonuç, "HAYIR"...